Verse 27
"Benyamin aç kurda benzer;Sabah avını yer,Akşam ganimeti paylaşır."
Referenced Verses
- Gen 35:18 : 18 Ama Rahel ölmek üzereydi. Can verirken oğlunun adını Ben-Oni koydu. Babası ise çocuğa Benyaminfü adını verdi. anlamına gelir.
- Judg 20:21 : 21 Givadan çıkan Benyaminoğulları, o gün İsraillilerden yirmi iki bin kişiyi yere serdiler.
- Judg 20:25 : 25 Benyaminoğulları da aynı gün Givadan onların üzerine yürüyerek on sekiz bin kişiyi daha yere serdiler. Ölenlerin hepsi eli kılıç tutan savaşçılardı.
- Ezek 22:27 : 27 Yöneticileri avını parçalayan kurt gibidir. Haksız kazanç elde etmek için kan döküyor, canlara kıyıyorlar.
- Hos 13:7-8 : 7 Ben de onlara karşı bir aslan gibi olacağım,Bir pars gibi yol kenarında pusuya yatacağım. 8 Yavrularından edilmiş dişi ayı gibiKarşılarına çıkacak,Yüreklerinin zarını yırtacağım,Dişi aslan gibi onları oracıkta yiyip bitireceğim,Yabanıl bir hayvan parçalayacak onları.
- Zeph 3:3 : 3 Yöneticileri kükreyen aslanlar,Önderleri akşam gezen aç kurtlar gibi,Sabaha bir şey bırakmazlar.
- Matt 7:15 : 15 "Sahte peygamberlerden sakının! Onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.
- Matt 10:16 : 16 "İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun.
- Acts 8:3 : 3 Saul ise inanlılar topluluğunu kırıp geçiriyordu. Ev ev dolaşarak, kadın erkek demeden imanlıları dışarı sürüklüyor, hapse atıyordu.
- Acts 9:1 : 1 Saul ise Rabbin öğrencilerine karşı hâlâ tehdit ve ölüm soluyordu. Başkâhine gitti, Şamdaki havralara verilmek üzere mektuplar yazmasını istedi. Orada İsanın yolunda yürüyen kadın erkek, kimi bulsa tutuklayıp Yeruşalime getirmek niyetindeydi.
- Acts 20:29 : 29 Ben gittikten sonra sürüyü esirgemeyen yırtıcı kurtların aranıza gireceğini biliyorum.
- Phil 3:5 : 5 Sekiz günlükken sünnet oldum. İsrail soyundan, Benyamin oymağından, özbeöz İbraniyim. Kutsal Yasaya bağlılık derseniz, Ferisiydim.
- 1 Sam 11:4-9 : 4 Ulaklar Saulun yaşadığı Giva Kentine gelip olanları halka bildirince, herkes hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. 5 Tam o sırada Saul, öküzlerinin ardında, tarladan dönüyordu. "Halka ne oldu? Neden böyle ağlıyorlar?" diye sordu. Yaveşlilerin söylediklerini ona anlattılar. 6 Saul bu sözleri duyunca, Tanrının Ruhu güçlü bir biçimde onun üzerine indi. Saul çok öfkelendi. 7 Bir çift öküz alıp parçaladı. Ulaklar aracılığıyla İsrailin her bölgesine bu parçaları gönderip şöyle dedi: "Saul ile Samuelin ardınca gelmeyen herkesin öküzlerine de aynı şey yapılacaktır." Halk RAB korkusuyla sarsıldı ve tek beden halinde yola çıktı. 8 Saul onları Bezekte topladı. İsrail halkı üç yüz bin, Yahudalılar ise otuz bin kişiydi. 9 Oraya gelen Yaveşli ulaklara şöyle dediler: "Yaveş-Gilat halkına, 'Yarın öğleye doğru kurtarılacaksınız' deyin." Ulaklar gidip bu haberi iletince Yaveşliler sevindi. 10 Ammonlulara, "Yarın size teslim olacağız" dediler, "Bize ne dilerseniz yapın." 11 Ertesi gün Saul adamlarını üç bölüğe ayırdı. Adamlar sabah nöbetinde Ammonluların ordugahına girdi. Kırım günün en sıcak zamanına dek sürdü. Sağ kalanlar dağıldı; iki kişi bile bir arada kalmadı.
- 1 Sam 14:1-9 : 1 Bir gün Saul oğlu Yonatan, silahını taşıyan genç hizmetkârına, "Gel, karşı taraftaki Filist ordugahına geçelim" dedi. Ama bunu babasına haber vermedi. 2 Saul, Giva Kenti yakınındaki Migronda bir nar ağacının altında oturmaktaydı. Yanında altı yüz kadar asker vardı. 3 Efod giymiş olan Ahiya da aralarındaydı. Ahiya Şiloda RABbin kâhini olan Eli oğlu Pinehas oğlu İkavotun erkek kardeşi Ahituvun oğluydu. Halk Yonatanın gittiğini farketmemişti. 4 Yonatanın Filist ordugahına ulaşmak için geçmeyi tasarladığı geçidin her iki yanında iki sivri kaya vardı; birine Boses, öbürüne Sene denirdi. 5 Kayalardan biri kuzeyde Mikmasa, öbürü güneyde Givaya bakardı. 6 Yonatan silahını taşıyan genç hizmetkârına, "Gel, şu sünnetsizlerin ordugahına gidelim" dedi, "Belki RAB bizim için bir şeyler yapar. Çünkü gerek çoklukta, gerekse azlıkta RABbin zafere ulaştırmasına engel yoktur." 7 Silahını taşıyan genç, "Ne düşünüyorsan öyle yap" diye yanıtladı, "Haydi yürü! Düşündüğün her şeyde seninleyim." 8 Yonatan, "Bu adamlara gidelim, bizi görsünler" dedi, 9 "Eğer bize, 'Yanınıza gelene dek bekleyin' derlerse, olduğumuz yerde kalırız, gitmeyiz. 10 Ama, 'Yanımıza gelin' derlerse, gideriz. Çünkü bu, RABbin Filistlileri elimize teslim ettiğine ilişkin bir belirti olacak bizim için." 11 Böylece ikisi de Filistlilerin askerlerine göründüler. Filistliler, "Bakın! İbraniler gizlendikleri çukurlardan çıkmaya başlıyor!" dediler. 12 Sonra Yonatanla silahını taşıyan gence, "Buraya, yanımıza gelin, size bir şey söyleyeceğiz" diye seslendiler. Bunun üzerine Yonatan silahını taşıyana, "Ardımdan gel" dedi, "RAB onları İsraillilerin eline teslim etti." 13 Yonatan elleriyle ayaklarını kullanarak yukarıya tırmandı; silahını taşıyan genç de onu izledi. Yonatan Filistlileri yenilgiye uğrattı. Silahını taşıyan genç de onu izliyor ve Filistlileri öldürüyordu. 14 Yonatanla silahını taşıyan genç bu ilk saldırıda iki dönümlük bir alanda yirmi kadar asker öldürdüler. 15 Ordugahta ve kırsal alanda bütün Filist halkı arasında dehşet hüküm sürüyordu. Askerlerle akıncılar bile titriyordu. Derken yer sarsıldı; sanki Tanrıdan gelen bir titremeydi bu.
- 1 Sam 17:1-9 : 1 Savaşmak üzere ordularını bir araya getiren Filistliler, Yahudanın Soko Kentinde toplandılar. Soko ile Azeka Kenti arasındaki Efes-Dammimde ordugah kurdular. 2 Saul ile İsrailliler de toplandılar. Ela Vadisinde ordugah kurup Filistlilere karşı savaş düzeni aldılar. 3 Filistliler tepenin bir yanında, İsrailliler de karşı tepede yerlerini aldı. Aralarında vadi vardı. 4 Filist ordugahından Gatlı Golyat adında usta bir dövüşçü ortaya çıktı. Boyu altı arşın bir karıştı. 5 Başına tunç miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi. 6 Baldırları zırhlarla korunmuştu. Omuzları arasında tunç bir pala asılıydı. 7 Mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi. Mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyatın önüsıra kalkanını taşıyan bir adam yürüyordu. 8 Golyat durup İsrail ordusuna, "Neden savaş düzeni aldınız?" diye haykırdı, "Ben Filistliyim, sizse Saulun kölelerisiniz. Aranızdan karşıma çıkacak birini seçin. 9 Dövüşte beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu yok edebilirsem, siz bizim kölemiz olur, bize kulluk edersiniz." 10 Filistli Golyat konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün İsrail ordusuna meydan okuyorum! Benimle dövüşecek birini çıkarın karşıma!" 11 Filistlinin bu sözlerini duyunca, Saul da İsrailliler de çok korkup dehşet içinde kaldılar. 12 Davut Yahudanın Beytlehem Kentinden Efratlı İşay adında bir adamın oğluydu. İşayın sekiz oğlu vardı. Saulun krallığı döneminde İşayın yaşı oldukça ilerlemişti. 13 İşayın üç büyük oğlu Saulla birlikte savaşa katılmıştı. Savaşa giden en büyük oğlunun adı Eliav, ikincisinin adı Avinadav, üçüncüsünün adıysa Şammaydı. 14 Davut en küçükleriydi. Üç büyük oğul Saulun yanındaydı. 15 Davut ise babasının sürüsüne bakmak için Saulun yanından ayrılıp Beytleheme gider gelirdi. 16 Filistli Golyat kırk gün boyunca sabah akşam ortaya çıkıp meydan okudu. 17 Bir gün İşay, oğlu Davuta şöyle dedi: "Kardeşlerin için şu kavrulmuş bir efa buğdayla on somun ekmeği al, çabucak ordugaha, kardeşlerinin yanına git. 18 Şu on parça peyniri de birlik komutanına götür. Kardeşlerinin ne durumda olduğunu öğren ve iyi olduklarına ilişkin bir belirti getir. 19 Kardeşlerin Saul ve öbür İsraillilerle birlikte Ela Vadisinde Filistlilere karşı savaşıyorlar." 20 Ertesi sabah Davut erkenden kalktı. Sürüyü bir çobana bıraktı. İşayın buyurduğu gibi erzağı alıp yola koyuldu. Ordugaha vardığı sırada askerler savaş naraları atarak savaş düzenine giriyorlardı. 21 İsraillilerle Filistliler karşı karşıya savaş düzeni almışlardı. 22 Davut getirdiklerini levazım görevlisine bırakıp cepheye koştu; kardeşlerinin yanına varıp onları selamladı. 23 Davut onlarla konuşurken, Gatlı Filistli, Golyat adındaki dövüşçü Filist cephesinden ileri çıkarak daha önce yaptığı gibi meydan okudu. Davut bunu duydu. 24 İsrailliler Golyatı görünce büyük korkuyla önünden kaçıştılar. 25 Birbirlerine, "İsraile meydan okumak için ortaya çıkan şu adamı görüyorsunuz ya!" diyorlardı, "Kral onu öldürene büyük bir armağanın yanısıra kızını da verecek. Babasının ailesini de İsraile vergi ödemekten muaf tutacak." 26 Davut yanındakilere, "Bu Filistliyi öldürüp İsrailden bu utancı kaldıracak kişiye ne verilecek?" diye sordu, "Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yaşayan Tanrının ordusuna meydan okuyor?" 27 Adamlar daha önce verilmiş olan söze göre Golyatı öldürecek kişiye neler verileceğini anlattılar. 28 Ağabeyi Eliav Davutun adamlarla konuştuğunu duyunca öfkelendi. "Ne işin var burada?" dedi, "Çöldeki üç beş koyunu kime bıraktın? Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum. Sadece savaşı görmeye geldin." 29 Davut, "Ne yaptım ki?" dedi, "Bir soru sordum, o kadar." 30 Sonra başka birine dönüp aynı soruyu sordu. Adamlar öncekine benzer bir yanıt verdiler. 31 Davutun söylediklerini duyanlar Saula ilettiler. Saul onu çağırttı. 32 Davut Saula, "Bu Filistli yüzünden kimse yılmasın! Ben kulun gidip onunla dövüşeceğim!" dedi. 33 Saul, "Sen bu Filistliyle dövüşemezsin" dedi, "Çünkü daha gençsin, o ise gençliğinden beri savaşçıdır." 34 Ama Davut, "Kulun babasının sürüsünü güder" diye karşılık verdi, "Bir aslan ya da ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca, 35 peşinden gidip ona saldırır, kuzuyu ağzından kurtarırım. Eğer aslan ya da ayı üzerime gelirse, boğazından tuttuğum gibi vurur öldürürüm. 36 Kulun, aslan da ayı da öldürmüştür. Bu sünnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. Çünkü yaşayan Tanrının ordusuna meydan okudu. 37 Beni aslanın, ayının pençesinden kurtaran RAB, bu Filistlinin elinden de kurtaracaktır." Saul, "Öyleyse git, RAB seninle birlikte olsun" dedi. 38 Sonra kendi giysilerini Davuta verdi; başına tunç miğfer taktı, ona bir zırh giydirdi. 39 Davut giysilerinin üzerine kılıcını kuşanıp yürümeye çalıştı. Çünkü bu giysilere alışık değildi. Saula, "Bunlarla yürüyemiyorum" dedi, "Çünkü alışık değilim." Sonra giysileri üzerinden çıkardı. 40 Değneğini alıp dereden beş çakıl taşı seçti. Bunları çoban dağarcığının cebine koyduktan sonra sapanını alıp Filistli Golyata doğru ilerledi. 41 Filistli de, önünde kalkan taşıyıcısı, Davuta doğru ilerliyordu. 42 Davutu tepeden tırnağa süzdü. Kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi. 43 "Ben köpek miyim ki, üzerime değnekle geliyorsun?" diyerek kendi ilahlarının adıyla Davutu lanetledi. 44 "Bana gelsene! Bedenini gökteki kuşlara ve kırdaki hayvanlara yem edeceğim!" dedi. 45 Davut, "Sen kılıçla, mızrakla, palayla üzerime geliyorsun" diye karşılık verdi, "Bense meydan okuduğun İsrail ordusunun Tanrısı, Her Şeye Egemen RABbin adıyla senin üzerine geliyorum. 46 Bugün RAB seni elime teslim edecek. Seni vurup başını gövdenden ayıracağım. Bugün Filistli askerlerin leşlerini gökteki kuşlarla yerdeki hayvanlara yem edeceğim. Böylece bütün dünya İsrailde Tanrının var olduğunu anlayacak. 47 Bütün bu topluluk RABbin kılıçla, mızrakla kurtarmadığını anlayacak. Çünkü savaş zaten RABbindir! O sizi elimize teslim edecek." 48 Golyat saldırmak amacıyla Davuta doğru ilerledi. Davut da onunla dövüşmek üzere hemen Filist cephesine doğru koştu. 49 Elini dağarcığına sokup bir taş çıkardı, sapanla fırlattı. Taş Filistlinin alnına çarpıp saplandı. Filistli yüzükoyun yere düştü. 50 Böylece Davut Filistli Golyatı sapan ve taşla yendi. Elinde kılıç olmaksızın onu yere serdi. 51 Sonra koşup üzerine çıktı. Golyatın kılıcını tutup kınından çektiği gibi onu öldürdü ve başını kesti. Kahraman Golyatın öldüğünü gören Filistliler kaçtılar. 52 İsraillilerle Yahudalılar kalkıp Gatınfı girişine ve Ekron kapılarına kadar nara atarak onları kovaladılar. Filistlilerin ölüleri Gata, Ekrona kadar Şaarayim yolunda yerlere serildi. 53 Filistlileri kovaladıktan sonra geri dönen İsrailliler Filist ordugahını yağmaladılar. 54 Davut Filistli Golyatın başını alıp Yeruşalime götürdü, silahlarını da kendi çadırına koydu. 55 Saul, Davutun Golyatla dövüşmeye çıktığını görünce, ordu komutanı Avnere, "Ey Avner, kimin oğlu bu genç?" diye sormuştu. Avner de, "Yaşamın hakkı için, ey kral, bilmiyorum" diye yanıtlamıştı. 56 Kral Saul, "Bu gencin kimin oğlu olduğunu öğren" diye buyurmuştu. 57 Davut Golyatı öldürüp ordugaha döner dönmez, Avner onu alıp Saula götürdü. Golyatın kesik başı Davutun elindeydi. 58 Saul, "Kimin oğlusun, delikanlı?" diye sordu. Davut, "Kulun Beytlehemli İşay'ın oğluyum" diye karşılık verdi.
- Jer 5:6 : 6 Bu yüzden ormandan bir aslan çıkıp onlara saldıracak,Çölden gelen bir kurt onları parça parça edecek,Bir pars kentlerinin önünde pusu kuracak,Oradan çıkan herkes parçalanacak.Çünkü isyanları çok,Döneklikleri sayısızdır.
- Ezek 22:25 : 25 Önderleri kükreyen, avını parçalayan aslan gibi orada düzen kurdular. Canlara kıydılar, hazineler, değerli nesneler aldılar, birçok kadını dul bıraktılar.
- Gen 46:21 : 21 Benyaminin oğulları:Bala, Beker, Aşbel, Gera, Naaman, Ehi, Roş, Muppim, Huppim, Ard.
- Num 23:24 : 24 İşte halk bir dişi aslan gibi uyanıyor.Avını yiyip bitirmedikçe,Öldürülenlerin kanını içmedikçe rahat etmeyen aslan gibi kalkıyor."
- Deut 33:12 : 12 Benyamin için de şöyle dedi:"RABbin sevgilisi,Onun yanında güvenlikte yaşasın;RAB bütün gün onu korur,O da RABbin kucağındafş oturur."
- Judg 3:15-29 : 15 Ama RABbe yakarmaları üzerine RAB onlar için Ehut adında bir kurtarıcı çıkardı. Benyaminli Geranın oğlu Ehut solaktı. İsrailliler Ehutun eliyle Moav Kralı Eglona haraç gönderdiler. 16 Ehut kendine bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı ve bunu sağ kalçası üzerine, giysisinin altına sakladı. 17 Varıp haracı Moav Kralı Eglona sundu. Eglon çok şişman bir adamdı. 18 Ehut haracı sunduktan sonra, haracı taşımış olan adamlarını salıverdi. 19 Ama kendisi Gilgal yakınındaki taş putlardan geri döndü. "Ey kral, sana gizli bir haberim var" dedi. Kral ona, "Sus" diyerek yanındaki adamların hepsini dışarı çıkardı. 20 Ehut, üst kattaki serin odasında yalnız kalan krala yaklaşarak, "Tanrıdan sana bir haber getirdim" deyince kral tahtından kalktı. 21 Ehut sol eliyle sağ kalçası üzerindeki kamayı çekti ve kralın karnına sapladı. 22 Kamanın ucu kralın sırtından çıktı. Bıçağın ardından kabza da ete saplanmıştı. Ehut kamayı çekmeyince kama kralın yağlı karnına gömüldü. 23 Ehut sofaya çıktı, üst kattaki odanın kapısını ardından çekip kilitledi. 24 O çıktıktan sonra, geri gelen kralın hizmetkârları üst kattaki odanın kapılarını kilitli buldular. Birbirlerine, "Su döküyor olmalı" dediler. 25 Uzun süre bekledilerse de kral odanın kapılarını açmadı. Bunun üzerine bir anahtar bulup kapıyı açtılar. Efendilerinin ölüsü yerde yatıyordu. 26 Onlar beklerken Ehut kaçmış, taş putları geçerek Seiraya yönelmişti. 27 Oraya varınca Efrayimin dağlık bölgesine çıkıp boru çaldı. İsrailliler onunla birlikte dağlardan indiler. Ehut önden gidiyordu. 28 Onlara, "Beni izleyin" dedi, "RAB düşmanlarınızı, Moavlıları elinize teslim etti." Ehutu izleyen İsrailliler, Moava giden Şeria geçitlerini tuttular, kimseyi geçirmediler. 29 Moavın güçlü yiğitlerinden on bin kadarını vurup öldürdüler; hiç kurtulan olmadı.