Verse 2

Tanrıyı gizli tuttuğu şeyler için,Krallarıysa açığa çıkardıkları için yüceltiriz.

Referenced Verses

  • Deut 29:29 : 29 "Gizlilik Tanrımız RAB'be özgüdür. Ama bu yasanın bütün sözlerine uymamız için açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir."
  • 1 Kgs 3:9-9 : 9 Bu yüzden bana öyle sezgi dolu bir yürek ver ki, iyi ile kötüyü ayırt edip halkını yönetebileyim. Başka türlü senin bu büyük halkını kim yönetebilir!" 10 Süleymanın bu isteği Rabbi hoşnut etti. 11 Tanrı ona şöyle dedi: "Madem kendin için uzun ömür, zenginlik ve düşmanlarının ölümünü istemedin, bunların yerine adil bir yönetim için bilgelik istedin; isteğini yerine getireceğim. Sana öyle bir bilgelik ve sezgi dolu bir yürek vereceğim ki, benzeri ne senden öncekilerde görülmüştür, ne de senden sonrakilerde görülecektir. 13 Sana istemediklerini de vereceğim: Yaşadığın sürece öbür kralların erişemeyeceği bir zenginlik ve onura ulaşacaksın. 14 Eğer sen de baban Davut gibi kurallarıma ve buyruklarıma uyup yollarımda yürürsen, sana uzun ömür de vereceğim." 15 Süleyman uyanınca bunun bir rüya olduğunu anladı. Sonra Yeruşalime gitti, Rabbin Antlaşma Sandığının önünde durup yakmalık sunular ve esenlik sunuları sundu. Ayrıca bütün görevlilerine de bir şölen verdi. 16 Bir gün iki fahişe gelip kralın önünde durdu. 17 Kadınlardan biri krala şöyle dedi: "Efendim, bu kadınla ben aynı evde kalıyoruz. Birlikte kaldığımız sırada ben bir çocuk doğurdum. 18 İki gün sonra da o doğurdu. Evde yalnızdık, ikimizden başka kimse yoktu. 19 Bu kadın geceleyin çocuğunun üzerine yattığı için çocuk ölmüş. 20 Gece yarısı, ben kulun uyurken, kalkıp çocuğumu almış, koynuna yatırmış, kendi ölü çocuğunu da benim koynuma koymuş. 21 Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda, onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlığında dikkatle bakınca, onun benim doğurduğum çocuk olmadığını anladım." 22 Öbür kadın, "Hayır! Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin!" diye çıkıştı. Birinci kadın, "Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan çocuk benim!" diye diretti. Kralın önünde böyle tartışıp durdular. 23 Kral, "Biri, 'Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin' diyor, öbürü, 'Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan benim' diyor. 24 O halde bana bir kılıç getirin!" dedi. Kılıç getirilince, 25 kral, "Yaşayan çocuğu ikiye bölüp yarısını birine, yarısını öbürüne verin!" diye buyurdu. 26 Yüreği oğlunun acısıyla sızlayan, çocuğun gerçek annesi krala, "Aman efendim, sakın çocuğu öldürmeyin! Ona verin!" dedi. Öbür kadınsa, "Çocuk ne benim, ne de senin olsun, onu ikiye bölsünler!" dedi. 27 O zaman kral kararını verdi: "Sakın çocuğu öldürmeyin! Birinci kadına verin, çünkü gerçek annesi odur." 28 Kralın verdiği bu kararı duyan bütün İsrailliler hayranlık içinde kaldı. Herkes adil bir yönetim için Süleyman'ın Tanrı'dan gelen bilgeliğe sahip olduğunu anladı.
  • Job 29:16 : 16 Yoksullara babalık eder,Garibin davasını üstlenirdim.
  • Rom 11:33-34 : 33 Tanrının zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! Onun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır! 34 "Rabbin düşüncesini kim bilebildi? Ya da kim Onun öğütçüsü olabildi?"
  • Job 38:4-39:30 : 4 "Ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin?Anlıyorsan söyle. 5 Kim saptadı onun ölçülerini? Kuşkusuz biliyorsun!Kim çekti ipi üzerine? 6 Neyin üstüne yapıldı temelleri?Kim koydu köşe taşını, 7 Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken,İlahi varlıklar sevinçle çığrışırken? 8 "Denizin ardından kapıları kim kapadı,Ana rahminden fışkırdığı zaman; 9 Ona bulutları giysi,Koyu karanlığı kundak yaptığım, 10 Sınırını koyduğum,Kapılarıyla sürgülerini yerleştirdiğim, 11 'Buraya kadar gelip öteye geçmeyeceksin,Gururlu dalgaların şurada duracak' dediğim zaman? 12 "Sen ömründe sabaha buyruk verdin mi,Şafağa yerini gösterdin mi; 13 Yeryüzünün uçlarını tutsun,Oradaki kötüler silkilip atılsın diye? 14 Mühür basılan balçık gibi biçim değiştirir yeryüzü,Giysi kıvrımları gibi göze çarpar. 15 Kötülerin ışıkları alınır,Kalkan kolları kırılır. 16 "Denizin kaynaklarına vardın mı,Gezdin mi enginin diplerinde? 17 Ölüm kapıları sana gösterildi mi?Gördün mü ölüm gölgesinin kapılarını? 18 Dünyanın genişliğini kavradın mı?Anlat bana, bütün bunları biliyorsan. 19 "Işığın bulunduğu yerin yolu nerede?Ya karanlık, onun yeri neresi? 20 Onları yerlerine götürebilir misin?Evlerinin yolunu biliyor musun? 21 Bilmediğin şey yok zaten,Çünkü onlarla aynı zamanda doğmuştun!O kadar yaşlısın! 22 "Karın ambarlarına girdin mi,Dolunun ambarlarını gördün mü? 23 Ben onları sıkıntılı günler için,Kavga ve savaş günleri için saklıyorum. 24 Nerede ışığın dağıtıldığı,Doğu rüzgarının yeryüzüne saçıldığı yere giden yol? 25 Kim sellere kanal,Yıldırımlara yol açtı; 26 Kimsenin yaşamadığı toprakları,İnsanın bulunmadığı çölü sulasın diye; 27 Kurak ve ıssız yeri doyursun,Ot bitirsin diye? 28 Yağmurun babası var mı?Çiy damlalarını kim yarattı? 29 Buz kimin rahminden çıktı?Göklerden düşen kırağıyı kim doğurdu, 30 Sular taş gibi katılaşıpEnginin yüzü donunca? 31 "Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin?Oryonun bağlarını çözebilir misin? 32 Mevsimlerinde çıkartabilir misin takımyıldızları?Büyük ve Küçük Ayıya yol gösterebilir misin? 33 Biliyor musun göklerin yasalarını?Tanrının yönetimini yeryüzünde kurabilir misin? 34 "Başına bol yağmur yağsın diyeBulutlara sesini duyurabilir misin? 35 Varıp da, 'Buradayız' desinler diye,Şimşekleri gönderebilir misin? 36 Kim mısırturnasına bilgelik,Horoza anlayış verdi? sezdikleri sanılırdı. Bu iki sözcük "yüreğimiz" ve "aklımız" anlamına da gelebilir. 37 Kimin bulutları sayacak bilgisi var?Kim göklerin tulumlarını boşaltabilir, 38 Toprak sertleşipParçaları birbirine yapışınca? 39 "Dişi aslanlar için sen avlanabilir misin,Genç aslanların karnını doyurabilir misin, 40 İnlerine sindikleri,Çalılıkta pusuya yattıkları zaman? 41 Kuzguna yiyeceğini kim sağlıyor,Yavruları Tanrı'ya feryat edipAçlıktan kıvrandığı zaman? 1 "Dağ keçilerinin ne zaman doğurduğunu biliyor musun?Geyiklerin yavruladığı zamanı sen mi gözlüyorsun? 2 Sen mi sayıyorsun doğuruncaya dek geçirdikleri ayları?Doğurdukları zamanı biliyor musun? 3 Çöküp yavrularını doğurur,Kurtulurlar sancılarından. 4 Güçlenir, kırda büyür yavrular,Gider, bir daha dönmezler. 5 "Kim yaban eşeğini başı boş gönderdi,Kim bağlarını çözdü? 6 Yurt olarak ona bozkırı,Barınak olarak tuzlayı verdim. 7 Kentteki kargaşaya güler o,Sürücünün bağırdığını duymaz. 8 Otlamak için tepeleri dolaşır,Yeşillik arar. 9 "Yaban öküzü sana kulluk etmek ister mi?Geceyi senin yemliğinin yanında geçirir mi? 10 Sabanla yarık açsın diye ona bağ vurabilir misin?Arkanda, ovalarda tırmık çeker mi? 11 Çok güçlü diye ona bel bağlayabilir misin?Ağır işini ona bırakabilir misin? 12 Ekinini getireceğine,Buğdayını harman yerinde toplayacağına güvenir misin? 13 "Devekuşunun kanatları sevinçle dalgalanır,Ama leyleğin kanatları ve tüyleriyle kıyaslanamaz. 14 Devekuşu yumurtalarını yere bırakır,Onları kumda ısıtır, 15 Ayak altında ezilebileceklerini,Yabanıl hayvanlarca çiğnenebileceklerini düşünmez. 16 Yavrularına sert davranır, kendinin değilmiş gibi,Çektiği zahmetin boşa gideceğine üzülmez. 17 Çünkü Tanrı ona bilgelik bağışlamamış,Anlayıştan pay vermemiştir. 18 Yine de koşmak için kabarıncaAta ve binicisine güler. 19 "Sen mi ata güç verdin,Dalgalanan yeleyi boynuna giydirdin? 20 Sen misin onu çekirge gibi sıçratan,Gururlu kişnemesiyle korku saçtıran? 21 Ayakları toprağı şiddetle eşer,Gücünden ötürü sevinçle coşar,Savaşçının üstüne yürür. 22 Korkuya güler, hiçbir şeyden yılmaz,Kılıç önünde geri adım atmaz. 23 Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve palaÜzerinde takırdar atın. 24 Coşku ve heyecanla uzaklıkları yutar,Boru çalınca duramaz yerinde. 25 Boru çaldıkça, 'Hi!' diye kişner,Savaş kokusunu, komutanların gürleyen sesini,Savaş çığlıklarını uzaklardan duyar. 26 "Atmaca senin bilgeliğinle mi süzülüyor,Kanatlarını güneye doğru açıyor? 27 Kartal senin buyruğunla mı yükseliyor,Yuvasını yükseklere kuruyor? 28 Uçurum kenarlarında konaklıyor,Sivri kayalar onun kalesi. 29 Oradan gözetliyor yiyeceğini,Gözleri avını uzaktan seçiyor. 30 Onun yavruları kanla beslenir,Leşler neredeyse, o da oradadır."
  • Job 42:3 : 3 'Tasarımı bilgisizce karartan bu adam kim?' diye sordun.Kuşkusuz anlamadığım şeyleri konuştum,Beni aşan, bilmediğim şaşılası işleri.
  • 1 Kgs 4:29-34 : 29 Tanrı, Süleymana bilgelik, derin bir sezgi, kıyılardaki kum kadar anlayış verdi. 30 Süleymanın bilgeliği, bütün doğuluların ve Mısırlıların bilgeliğinden daha üstündü. 31 O, Ezrahlı Etan, Maholun oğulları Heman, Kalkol ve Darda dahil herkesten daha bilgeydi. Ünü çevredeki bütün uluslara yayılmıştı. 32 Üç bin özdeyişi ve bin beş ezgisi vardı. 33 Lübnan sedir ağacından duvarlarda biten mercanköşkotuna kadar bütün ağaçlardan söz ettiği gibi, hayvanlar, kuşlar, sürüngenler ve balıklardan da söz edebiliyordu. 34 Süleyman'ın bilgeliğini duyan dünyanın bütün kralları ona adamlarını gönderirdi. Bütün uluslardan insanlar gelir, Süleyman'ın bilgece sözlerini dinlerdi.
  • Ezra 4:15 : 15 Atalarının belgeleri araştırılsın. Kayıtlarda bu kentin asi, krallara, valilere zarar veren bir kent olduğunu göreceksin. Bu kent öteden beri başkaldıran bir kenttir. Yerle bir edilmesinin nedeni de budur.
  • Ezra 4:19 : 19 Buyruğum üzerine araştırma yapıldı. Bu kentin öteden beri krallara başkaldırdığı, isyan ettiği, ayaklandığı saptandı.
  • Job 11:7-8 : 7 "Tanrının derin sırlarını anlayabilir misin?Her Şeye Gücü Yetenin sınırlarına ulaşabilir misin? 8 Onlar gökler kadar yüksektir, ne yapabilirsin?Ölüler diyarından derindir, nasıl anlayabilirsin?