Verse 17
Hazaelin kılıcından kurtulanı Yehu, Yehunun kılıcından kurtulanı Elişa öldürecek.
Referenced Verses
- 2 Kgs 8:12 : 12 Hazael, "Efendim, niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Elişa, "Senin İsrail halkına yapacağın kötülükleri biliyorum" diye yanıtladı, "Kalelerini ateşe verecek, gençlerini kılıçtan geçirecek, çocuklarını yere çalıp öldürecek, gebe kadınlarının karınlarını deşeceksin."
- 2 Kgs 13:3 : 3 İşte bu yüzden RABbin İsraile karşı öfkesi alevlendi ve RAB onları uzun süre Aram Kralı Hazaelle oğlu Ben-Hadatın egemenliği altına soktu.
- 2 Kgs 13:22 : 22 Aram Kralı Hazael Yehoahazın krallığı boyunca İsraillilere baskı yaptı.
- 2 Kgs 10:32 : 32 RAB o günlerde İsrail topraklarını küçültmeye başladı. Aram Kralı Hazael Şeria Irmağının doğusunda Gadlılar, Rubenliler ve Manaşşelilerin yaşadığı bütün Gilat bölgesini, Arnon Vadisindeki Aroerden Gilat ve Başana kadar bütün İsrail topraklarını ele geçirdi.
- Hos 6:5 : 5 Bu yüzden sizi peygamberler aracılığıyla lime lime doğradım,Ağzımdan çıkan sözlerle öldürdüm;Yargılarım şimşek gibi ışıldıyor.
- Amos 2:14 : 14 Hızlı koşan kaçamayacak,Güçlü gücünü gösteremeyecek,Yiğit canını kurtaramayacak,
- Amos 5:19 : 19 Nasıl ki, biri aslanın önünden kaçar da karşısına ayı çıkar,Evine döner, elini duvara dayar da elini yılan sokar.
- Rev 19:21 : 21 Geriye kalanlar, ata binmiş Olan'ın ağzından uzanan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar bunların etiyle doydu.
- 2 Kgs 2:23-24 : 23 Elişa oradan ayrılıp Beytele giderken kentin küçük çocukları yola döküldüler. "Defol, defol, kel kafalı!" diyerek onunla alay ettiler. 24 Elişa arkasına dönüp çocuklara baktı ve RABbin adıyla onları lanetledi. Bunun üzerine ormandan çıkan iki dişi ayı çocuklardan kırk ikisini parçaladı.
- 2 Kgs 9:14-10:25 : 14 Nimşi oğlu Yehoşafat oğlu Yehu Yorama karşı bir düzen kurdu. O sıralarda Yoram ile İsrail halkı Aram Kralı Hazaele karşı Ramot-Gilatı savunuyordu. 15 Ancak Kral Yoram, Aram Kralı Hazaelle savaşırken Aramlılar onu yaralamıştı. Yoram da yaraların iyileşmesi için Yizreele dönmüştü. Yehu arkadaşlarına, "Eğer siz de benimle aynı görüşteyseniz, hiç kimsenin kentten kaçmasına ve gidip durumu Yizreele bildirmesine izin vermeyin" dedi. 16 Yehu savaş arabasına binip Yizreele gitti. Çünkü Yoram orada hasta yatıyordu. Yahuda Kralı Ahazya da Yoramı görmek için oraya gitmişti. 17 Yizreelde kulede nöbet tutan gözcü, Yehunun ordusuyla yaklaştığını görünce, "Bir kalabalık görüyorum!" diye bağırdı. Yoram, "Bir atlı gönder, onu karşılasın, barış için gelip gelmediğini sorsun" dedi. 18 Atlı Yehuyu karşılamaya gitti ve ona, "Kralımız, 'Barış için mi geldin?' diye soruyor" dedi. Yehu, "Barıştan sana ne! Sen beni izle" diye karşılık verdi. Gözcü durumu krala bildirdi: "Ulak onlara vardı, ama geri dönmedi." 19 Bu kez ikinci bir atlı gönderildi. Atlı onlara varıp, "Kralımız, 'Barış için mi geldin?' diye soruyor" dedi. Yehu, "Barıştan sana ne! Sen beni izle" diye karşılık verdi. 20 Gözcü durumu krala bildirdi: "Ulak onlara vardı, ama geri dönmedi. Komutanları savaş arabasını Nimşi oğlu Yehu gibi delicesine sürüyor." 21 Kral Yoram, "Arabamı hazırlayın!" diye buyruk verdi. Arabası hazırlandı. İsrail Kralı Yoram ile Yahuda Kralı Ahazya arabalarına binip Yehuyu karşılamaya gittiler. Yizreelli Navotun topraklarında onunla karşılaştılar. 22 Yoram Yehuyu görünce, "Barış için mi geldin?" diye sordu. Yehu, "Annen İzebelin yaptığı bunca putperestlik ve büyücülük sürüp giderken barıştan söz edilir mi?" diye karşılık verdi. 23 Yoram, "Hainlik bu, Ahazya!" diye bağırdı ve arabasının dizginlerini çevirip kaçtı. 24 Yehu var gücüyle yayını çekip Yoramı sırtından vurdu. Ok Yoramın kalbini delip geçti. Yoram arabasının içine yığılıp kaldı. 25 Yehu yardımcısı Bidkara, "Onun cesedini al, Yizreelli Navotun toprağına at" dedi, "Anımsa, senle ben birlikte Yoramın babası Ahavın ardından savaş arabasıyla giderken, RAB Ahava, 26 'Dün Navotla oğullarının kanını gördüm. Seni de bu topraklarda cezalandıracağım' demişti. Şimdi RABbin sözü uyarınca, Yoramın cesedini al, Navotun toprağına at!" 27 Yahuda Kralı Ahazya olanları görünce Beythaggana doğru kaçmaya başladı. Yehu ardına takılıp, "Onu da öldürün!" diye bağırdı. Ahazyayı Yivleam yakınlarında, Gur yolunda, arabasının içinde vurdular. Yaralı olarak Megiddoya kadar kaçıp orada öldü. 28 Adamları Ahazyanın cesedini bir savaş arabasına koyup Yeruşalime götürdüler. Onu Davut Kentinde atalarının yanına, kendi mezarına gömdüler. 29 Ahazya Ahav oğlu Yoramın krallığının on birinci yılında Yahuda Kralı olmuştu. 30 Sonra Yehu Yizreele gitti. İzebel bunu duyunca, gözlerine sürme çekti, saçlarını tarayıp pencereden dışarıyı gözlemeye başladı. 31 Yehu kentin kapısından içeri girince, İzebel, "Ey efendisini öldüren Zimri, barış için mi geldin?" diye seslendi. 32 Yehu pencereye doğru bakıp, "Kim benden yana?" diye bağırdı. İki üç görevli yukarıdan ona baktı. 33 Yehu, "Atın onu aşağı!" dedi. Görevliler İzebeli aşağıya attılar. Kanı surların ve bedenini çiğneyen atların üzerine sıçradı. 34 Yehu içeri girip yedi, içti. Sonra, "O lanet olası kadını alıp gömün, ne de olsa bir kral kızıdır" dedi. 35 Ama İzebeli gömmeye giden adamlar başından, ayaklarından, ellerinden başka bir şey bulamadılar. 36 Geri dönüp durumu Yehuya bildirdiler. Yehu onlara şöyle dedi: "Kulu Tişbeli İlyas aracılığıyla konuşan RABbin sözü yerine geldi. RAB, 'Yizreel topraklarında İzebelin ölüsünü köpekler yiyecek' demişti. 37 'İzebel'in leşi Yizreel topraklarına gübre olacak ve kimse, bu İzebel'dir, diyemeyecek.' " 1 Ahavın Samiriyede yetmiş oğlu vardı. Yehu mektuplar yazıp Samiriyeye gönderdi. Yizreelin yöneticilerine, ileri gelenlere ve Ahavın çocuklarını koruyanlara yazdığı mektuplarda Yehu şöyle diyordu: 2 "Efendinizin oğulları sizinle birliktedir. Savaş arabalarınız, atlarınız, silahlarınız var. Surlu bir kentte yaşıyorsunuz. Bu mektup size ulaşır ulaşmaz, 3 efendinizin oğullarından en iyi ve en uygun olanı seçip babasının tahtına oturtun. Ve efendinizin ailesini korumak için savaşın." 4 Ama onlar dehşete düştüler. "İki kral Yehuyla başa çıkamadı, biz nasıl çıkarız?" dediler. 5 Saray sorumlusu, kent valisi, ileri gelenler ve Ahavın çocuklarını koruyanlar Yehuya şu haberi gönderdi: "Biz senin kullarınız, söyleyeceğin her şeyi yapmaya hazırız. Kimseyi kral yapmaya niyetimiz yok. Kendin için en iyi olan neyse onu yap." 6 Yehu onlara ikinci bir mektup yazdı: "Eğer siz benden yana ve bana bağlıysanız, efendinizin oğullarının başını kesip yarın bu saatlerde Yizreele, bana getirin." Kral Ahavın yetmiş oğlu, onları yetiştirmekle görevli kent ileri gelenlerinin koruması altındaydı. 7 Yehunun mektubu kent ileri gelenlerine ulaşınca, Ahavın yetmiş oğlunu öldürüp başlarını küfelere koydular ve Yizreele, Yehuya gönderdiler. 8 Ulak gelip Yehuya, "Kral oğullarının başlarını getirdiler" diye haber verdi. Yehu, "Onları iki yığın halinde kent kapısının girişine bırakın, sabaha kadar orada kalsınlar" dedi. 9 Ertesi sabah Yehu halkın önüne çıkıp şöyle dedi: "Efendime düzen kurup onu öldüren benim, sizin suçunuz yok. Ama bunları kim öldürdü? 10 Bu olay gösteriyor ki, RABbin Ahavın ailesine ilişkin söylediği hiçbir söz boşa çıkmayacaktır. RAB, kulu İlyas aracılığıyla verdiği sözü yerine getirdi." 11 Sonra Yizreelde Ahavın öteki akrabalarının hepsini, bütün yüksek görevlilerini, yakın arkadaşlarını ve kâhinlerini öldürdü. Sağ kalan olmadı. 12 Yehu Yizreelden ayrılıp Samiriyeye doğru yola çıktı. Yolda çobanların Beyteket adını verdiği yerde, 13 Yahuda Kralı Ahazyanın akrabalarıyla karşılaştı. Onlara, "Siz kimsiniz?" diye sordu. "Biz Ahazyanın akrabalarıyız" diye karşılık verdiler, "Kralın ve ana kraliçe İzebelin çocuklarına saygılarımızı sunmaya gidiyoruz." 14 Yehu adamlarına, "Bunları diri yakalayın!" diye buyruk verdi. Onları diri yakalayıp Beyteket Kuyusu yakınında kılıçtan geçirdiler. Öldürülenler kırk iki kişiydi. Sağ kalan olmadı. 15 Yehu oradan ayrıldı. Yolda kendisine doğru gelen Rekav oğlu Yehonadavla karşılaştı. Ona selam vererek, "Ben sana karşı iyi duygular besliyorum, sen de aynı duygulara sahip misin?" diye sordu. Yehonadav, "Evet" diye yanıtladı. Yehu, "Öyleyse elini ver" dedi. Yehonadav elini uzattı. Yehu onu arabasına alarak, 16 "Benimle gel ve RAB için nasıl çaba harcadığımı gör" dedi. Sonra onu arabasıyla Samiriyeye götürdü. 17 Samiriyeye varınca Yehu RABbin İlyas aracılığıyla söylediği söz uyarınca, Ahavın orada kalan akrabalarının hepsini öldürdü. 18 Yehu, bütün halkı toplayarak, "Ahav Baala az kulluk etti, ben daha çok edeceğim" dedi, 19 "Baalın bütün peygamberlerini, kâhinlerini, ona tapan herkesi çağırın. Hiçbiri gelmemezlik etmesin. Çünkü Baala büyük bir kurban sunacağım. Kim gelmezse öldürülecek." Gerçekte Yehu Baala tapanları yok etmek için bir düzen kurmaktaydı. 20 Yehu, "Baalın onuruna bir toplantı yapılacağını duyurun" dedi. Duyuru yapıldı. 21 Yehu bütün İsraile haber saldı. Baala tapanların hepsi geldi, gelmeyen kalmadı. Baalın tapınağı hıncahınç doldu. 22 Yehu, kutsal giysiler görevlisine, "Baala tapanların hepsine giysi çıkar" diye buyruk verdi. Görevli herkese giysi getirdi. 23 O zaman Yehu Rekav oğlu Yehonadavla birlikte Baalın tapınağına girdi. İçerdekilere, "Çevrenize iyi bakın" dedi, "Aranızda RABbe tapanlardan kimse olmasın, sadece Baala tapanlar olsun." 24 Ardından Yehuyla Yehonadav kurban ve yakmalık sunu sunmak üzere içeri girdiler. Yehu tapınağın çevresine seksen kişi yerleştirmiş ve onlara şu buyruğu vermişti: "Elinize teslim ettiğim bu adamlardan biri kaçarsa, bunu canınızla ödersiniz!" 25 Yakmalık sununun sunulması biter bitmez, Yehu muhafızlarla komutanlara, "İçeriye girin, hepsini öldürün, hiçbiri kaçmasın!" diye buyruk verdi. Muhafızlarla komutanlar hepsini kılıçtan geçirip ölülerini dışarı attılar. Sonra Baalın tapınağının iç bölümüne girdiler.
- Isa 11:4 : 4 Yoksulları adaletle yargılayacak,Yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek.Dünyayı ağzının değneğiyle cezalandıracak,Kötüleri soluğuyla öldürecek.
- Isa 24:17-18 : 17 Ey dünyada yaşayanlar,Önünüzde dehşet, çukur ve tuzak var. 18 Dehşet haberinden kaçan çukura düşecek,Çukurdan çıkan tuzağa yakalanacak.Göklerin kapakları açılacak,Dünyanın temelleri sarsılacak.
- Jer 1:10 : 10 "Bak, ulusların ve ülkelerin kökünden sökülmesi, yıkılıp yok olması, yerle bir edilmesi, kurulup dikilmesi için bugün sana yetki verdim."