Verse 8
Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var.Savaşın zamanı var, barışın zamanı var.
Referenced Verses
- Eph 5:25 : 25 Ey kocalar, Mesih kiliseyi nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin.
- Eph 5:28-29 : 28 Aynı biçimde kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. 29 Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır; tıpkı Mesihin kiliseyi besleyip kayırdığı gibi.
- Titus 2:4 : 4 Öyle ki genç kadınları, kocalarını ve çocuklarını seven, sağduyulu, temiz yürekli, iyi birer ev kadını ve kocalarına bağımlı olmak üzere eğitebilsinler. O zaman Tanrının sözü kötülenmez.
- Rev 2:2 : 2 'Yaptıklarını, çalışkanlığını, sabrını biliyorum. Kötü kişilere katlanamadığını da biliyorum. Elçi olmadıkları halde kendilerini elçi diye tanıtanları sınadın ve onları yalancı buldun.
- Gen 14:14-17 : 14 Avram yeğeni Lutun tutsak alındığını duyunca, evinde doğup yetişmiş üç yüz on sekiz adamını yanına alarak dört kralı Dana kadar kovaladı. 15 Adamlarını gruplara ayırdı, gece saldırıp onları bozguna uğratarak Şamın kuzeyindeki Hovaya kadar kovaladı. 16 Yağmalanan bütün malı, yeğeni Lutla mallarını, kadınları ve halkı geri getirdi. 17 Avram Kedorlaomerle onu destekleyen kralları bozguna uğratıp dönünce, Sodom Kralı onu karşılamak için Kral Vadisi olan Şave Vadisine gitti.
- Josh 8:1-9 : 1 RAB Yeşuya, "Korkma, yılma" dedi, "Bütün savaşçılarını yanına alıp Ay Kentinin üzerine yürü. Ay Kralını, halkını ve kenti bütün topraklarıyla birlikte sana teslim ediyorum. 2 Erihaya ve kralına ne yaptıysan, Ay Kentine ve kralına da aynısını yap. Ama mal ve hayvanlardan oluşan ganimeti kendinize ayırın. Kentin gerisinde pusu kur." 3 Böylece Yeşu bütün savaşçılarıyla birlikte Ay Kentinin üzerine yürümeye hazırlandı. Seçtiği otuz bin yiğit savaşçıyı geceleyin yola çıkarırken 4 onlara şöyle buyurdu: "Gidip kentin gerisinde pusuya yatın. Kentin çok uzağında durmayın. Hepiniz her an hazır olun. 5 Ben yanımdaki halkla birlikte kente yaklaşacağım. Bir önceki gibi, düşman kentten çıkıp üzerimize gelince, önlerinde kaçar gibi yapıp 6 onları kentten uzaklaştırıncaya dek ardımızdan sürükleyeceğiz. Önceki gibi onlardan kaçtığımızı sanacaklar. Biz kaçar gibi yaparken, 7 siz de pusu kurduğunuz yerden çıkıp kenti ele geçirirsiniz. Tanrımız RAB orayı elinize teslim edecek. 8 Kenti ele geçirince ateşe verin. RABbin buyruğuna göre hareket edin. İşte buyruğum budur." 9 Ardından Yeşu onları yolcu etti. Adamlar gidip Beytel ile Ay Kenti arasında, Ay Kentinin batısında pusuya yattılar. Yeşu ise geceyi halkla birlikte geçirdi. 10 Yeşu sabah erkenden kalkarak halkı topladı. Sonra kendisi ve İsrailin ileri gelenleri önde olmak üzere Ay Kentine doğru yola çıktılar. 11 Yeşu, yanındaki bütün savaşçılarla kentin üzerine yürüdü. Yaklaşıp kentin kuzeyinde ordugah kurdular. Kentle aralarında bir vadi vardı. 12 Yeşu beş bin kişi kadar bir güce Beytel ile Ay Kenti arasında, kentin batısında pusu kurdurdu. 13 Ardından hem kuzeyde ordugah kuranlar, hem batıda pusuya yatanlar savaş düzenine girdiler. Yeşu o gece vadide ilerledi. 14 Bunu gören Ay Kralı, kent halkıyla birlikte sabah erkenden kalktı. Zaman yitirmeden, İsraillilere karşı savaşmak üzere Arava bölgesinin karşısında belirlenen yere çıktı. Ne var ki, kentin gerisinde kendisine karşı kurulan pusudan habersizdi. 15 Yeşu ile yanındaki İsrailliler, kent halkı önünde bozguna uğramış gibi, çöle doğru kaçmaya başladılar. 16 Kentteki bütün halk İsraillileri kovalamaya çağrıldı. Ama Yeşuyu kovalarken kentten uzaklaştılar. 17 Ay Kentiyle Beytelden İsraillileri kovalamaya çıkmayan tek kişi kalmamıştı. İsraillileri kovalamaya çıkarlarken kent kapılarını açık bıraktılar. 18 RAB Yeşuya, "Elindeki palayı Ay Kentine doğru uzat; orayı senin eline teslim ediyorum" dedi. Yeşu elindeki palayı kente doğru uzattı. 19 Elini uzatır uzatmaz, pusudakiler yerlerinden fırlayıp kente girdiler; kenti ele geçirip hemen ateşe verdiler. 20 Kentliler arkalarına dönüp bakınca, yanan kentten göklere yükselen dumanı gördüler. Çöle doğru kaçan İsrailliler de geri dönüp onlara saldırınca artık kaçacak hiçbir yerleri kalmadı. 21 Pusuya yatmış olanların kenti ele geçirdiğini, kentten dumanlar yükseldiğini gören Yeşu ile yanındaki İsrailliler, geri dönüp Ay halkına saldırdılar. 22 Kenti ele geçirenler de çıkıp saldırıya katılınca, kent halkı iki yönden gelen İsraillilerin ortasında kaldı. İsrailliler tek canlı bırakmadan hepsini öldürdüler. 23 Sağ olarak tutsak aldıkları Ay Kralını Yeşunun önüne çıkardılar. 24 İsrailliler Ay Kentinden çıkıp kendilerini kırsal alanlarda ve çölde kovalayanların hepsini kılıçtan geçirdikten sonra kente dönüp geri kalanları da kılıçtan geçirdiler. 25 O gün Ay halkının tümü öldürüldü. Öldürülenlerin toplamı, kadın erkek, on iki bin kişiydi. 26 Yeşu kentte yaşayanların tümü yok edilinceye dek pala tutan elini indirmedi. 27 İsrailliler, RABbin Yeşuya verdiği buyruk uyarınca, kentin yalnız hayvanlarıyla mallarını yağmaladılar. 28 Ardından Yeşu Ay Kentini ateşe verdi, yakıp yıkıp viraneye çevirdi. Yıkıntıları bugün de duruyor. 29 Ay Kralını ağaca asıp akşama dek orada bırakan Yeşu, güneş batarken cesedi ağaçtan indirerek kent kapısının dışına attırdı. Cesedin üzerine taşlardan büyük bir yığın yaptılar. Bu yığın bugün de duruyor.
- Josh 11:23 : 23 RAB'bin Musa'ya söylediği gibi, Yeşu bütün ülkeyi ele geçirdi ve İsrail oymakları arasında mülk olarak bölüştürdü. Böylece savaş sona erdi, ülke barışa kavuştu.
- 2 Sam 10:6-9 : 6 Ammonlular, Davutun nefretini kazandıklarını anlayınca, haber gönderip Beytrehov ve Sovadan yirmi bin Aramlı yaya asker, Maaka Kralıyla bin adamını ve Tov halkından on iki bin adamı kiraladılar. 7 Davut bunu duyunca, Yoavı ve güçlü adamlardan oluşan bütün ordusunu onlara karşı gönderdi. 8 Ammonlular çıkıp kent kapısında savaş düzeni aldılar. Aramlı Sovayla Rehov, Tov halkı ve Maakanın adamları da kırda savaş düzenine girdiler. 9 Önde, arkada düşman birliklerini gören Yoav, İsrailin iyi askerlerinden bazılarını seçerek Aramlılara karşı yerleştirdi. 10 Geri kalan birlikleri de kardeşi Avişayın komutasına vererek Ammonlulara karşı yerleştirdi. 11 Yoav, "Aramlılar benden güçlü çıkarsa, yardımıma gelirsin" dedi, "Ama Ammonlular senden güçlü çıkarsa, ben sana yardıma gelirim. 12 Güçlü ol! Halkımızın ve Tanrımızın kentleri uğruna yürekli olalım! RAB gözünde iyi olanı yapsın." 13 Yoavla yanındakiler Aramlılara karşı savaşmak için ileri atılınca, Aramlılar onlardan kaçtı. 14 Onların kaçıştığını gören Ammonlular da Avişaydan kaçarak kente girdiler. Bunun üzerine Yoav Ammonlularla savaşmaktan vazgeçerek Yeruşalime gitti. 15 İsraillilerin önünde bozguna uğradıklarını gören Aramlılar bir araya geldiler. 16 Hadadezer, haber gönderip Fırat Irmağının karşı yakasındaki Aramlıları çağırttı. Aramlılar Hadadezerin ordu komutanı Şovakın komutasında Helama gittiler. 17 Davut bunu duyunca, bütün İsrail ordusunu topladı. Şeria Irmağını geçerek Helama vardılar. Aramlılar Davuta karşı düzen alarak onunla savaştılar. 18 Ne var ki, Aramlılar İsraillilerin önünden kaçtılar. Davut onlardan yedi yüz savaş arabası sürücüsü ile kırk bin atlı asker öldürdü. Hadadezerin ordu komutanı Şovakı da vurdu. Şovak savaş alanında öldü. 19 Hadadezer'in buyruğundaki kralların hepsi bozguna uğradıklarını görünce, İsrailliler'le barış yaparak onlara boyun eğdiler. Aramlılar bundan böyle Ammonlular'a yardım etmekten kaçındılar.
- 1 Kgs 5:4 : 4 Oysa şimdi Tanrım RAB her yönden bana rahatlık verdi. Ne bir düşmanım var, ne de kötü bir olay.
- 2 Chr 19:2 : 2 Hanani oğlu Bilici Yehu, Kral Yehoşafatı karşılamaya giderek ona şöyle dedi: "Kötülere yardım edip RABden nefret edenleri mi sevmen gerekir? Bunun için RABbin öfkesi senin üstünde olacak.
- 2 Chr 20:1-9 : 1 Bundan sonra Moavlılar, Ammonlular ve Meunluların bir kısmı Yehoşafatla savaşmak için yola çıktılar. 2 Birkaç kişi Yehoşafata gidip, "Gölün öbür yakasından, Edomdan sana saldırmak için büyük bir ordu geliyor. Şu anda Haseson-Tamarda -Eyn-Gedide-" dediler. 3 Korkuya kapılan Yehoşafat RABbe danışmaya karar verdi ve bütün Yahudada oruç ilan etti. 4 RABbe yönelmek için Yahudanın bütün kentlerinden gelen halk toplanıp RABden yardım diledi. (bkz. 26:7). 5 Yehoşafat RABbin Tapınağında, yeni avlunun önünde, Yahuda ve Yeruşalim topluluğunun arasına gidip durdu. 6 "Ey atalarımızın Tanrısı RAB, sen göklerde oturan Tanrı değil misin?" dedi, "Ulusların bütün krallıklarını yöneten sensin. Güç, kudret senin elinde. Kimse sana karşı duramaz. 7 Ey Tanrımız, bu ülkede yaşayanları halkın İsrailin önünden kovan ve ülkeyi sonsuza dek dostun İbrahimin soyuna veren sen değil misin? 8 Onlar orada yaşadılar, adına bir tapınak kurdular ve, 9 'Başımıza bela, savaş, yargı, salgın hastalık, kıtlık gelirse, adının bulunduğu bu tapınağın ve senin önünde duracağız' dediler, 'Sıkıntıya düştüğümüzde sana yakaracağız, sen de duyup bizi kurtaracaksın.' 10 "İşte Ammonlular, Moavlılar ve Seir dağlık bölgesinde yaşayanlar! Mısırdan çıktıktan sonra İsraillilerin onların ülkesine girmelerine izin vermedin. Bu yüzden atalarımız başka yöne döndü, onları yok etmedi. 11 Ama bak, bunun karşılığını bize nasıl ödüyorlar! Bize miras olarak vermiş olduğun mülkünden bizi kovmaya geliyorlar. 12 Ey Tanrımız, onları yargılamayacak mısın? Çünkü bize saldıran bu büyük orduya karşı koyacak gücümüz yok. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Gözümüz sende." 13 Bütün Yahudalılar, çoluk çocuklarıyla birlikte RABbin önünde duruyordu. 14 RABbin Ruhu topluluğun ortasında duran Asaf soyundan Mattanya oğlu Yeiel oğlu Benaya oğlu Zekeriya oğlu Levili Yahazielin üzerine indi. 15 Yahaziel şöyle dedi: "Ey Kral Yehoşafat, ey Yahuda halkı ve Yeruşalimde oturanlar, dinleyin! RAB size şöyle diyor: 'Bu büyük ordudan korkmayın, yılmayın! Çünkü savaş sizin değil, Tanrınındır. 16 Yarın onlarla savaşmaya çıkın. Onları vadinin sonunda, Yeruel kırlarında, Sits Yokuşunu çıkarlarken bulacaksınız. 17 Bu kez savaşmak zorunda kalmayacaksınız. Yerinizde durup bekleyin, RABbin size sağlayacağı kurtuluşu görün, ey Yahuda ve Yeruşalim halkı! Korkmayın, yılmayın. Yarın onlara karşı savaşa çıkın. RAB sizinle olacak!' " 18 Yehoşafat yüzüstü yere kapandı. Yahuda halkıyla Yeruşalimde oturanlar da RABbin önünde yere kapanıp Ona tapındılar. 19 Sonra Kehatoğullarından ve Korahoğullarından bazı Levililer ayağa kalkıp İsrailin Tanrısı RABbi yüksek sesle övdüler. 20 Ertesi sabah erkenden kalkıp Tekoa kırlarına doğru yola çıktılar. Yola koyulduklarında Yehoşafat durup şöyle dedi: "Beni dinleyin, ey Yahuda halkı ve Yeruşalimde oturanlar! Tanrınız RABbe güvenin, güvenlikte olursunuz. Onun peygamberlerine güvenin, başarılı olursunuz." 21 Yehoşafat halka danıştıktan sonra RABbe ezgi okumak, Onun kutsallığının görkemini övmek için adamlar atadı. Bunlar ordunun önünde yürüyerek şöyle diyorlardı: "RABbe şükredin, Çünkü sevgisi sonsuza dek kalıcıdır!" 22 Onlar ezgi okuyup övgüler sunmaya başladığında, RAB Yahudaya saldıran Ammonlulara, Moavlılara ve Seir dağlık bölgesinde yaşayanlara pusu kurmuştu. Hepsi bozguna uğratıldı. 23 Ammonlularla Moavlılar, Seir dağlık bölgesinde yaşayan halkı büsbütün yok etmek için onlara saldırdılar. Seirlileri yok ettikten sonra da birbirlerini öldürmeye başladılar. 24 Yahudalılar kırdaki gözcü kulesine varınca, o büyük orduya baktılar, ama sadece yere serilmiş cesetler gördüler. Tek kişi kurtulmamıştı. 25 Malları yağmalamaya giden Yehoşafatla askerleri, ölülerin arasında çok miktarda mal, giysi ve değerli eşya buldular. Taşıyabileceklerinden çok mal topladılar. Yağma edilecek o kadar çok mal vardı ki, toplama işi üç gün sürdü. 26 Dördüncü gün Beraka Vadisinde toplanarak RABbe övgüler sundular. Bu yüzden oranın adı bugün de Beraka Vadisi olarak kaldı. 27 Bundan sonra bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı Yehoşafatın önderliğinde sevinçle Yeruşalime döndü. Çünkü RAB düşmanlarını bozguna uğratarak onları sevindirmişti. 28 Çenk, lir ve borazan çalarak Yeruşalime, RABbin Tapınağına gittiler. 29 RABbin İsrailin düşmanlarına karşı savaştığını duyan ülkelerin krallıklarını Tanrı korkusu sardı. 30 Yehoşafatın ülkesi ise barış içindeydi. Çünkü Tanrısı her yandan onu esenlikle kuşatmıştı.
- Ps 139:21 : 21 Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden?Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan?
- Ezek 16:8 : 8 " 'Yine yanından geçtim, sana baktım, sevgi çağındı. Giysimin eteğini üzerine serdim, çıplaklığını örttüm. Sana ant içtim, seninle antlaşma yaptım. Egemen RAB böyle diyor. Ve benim oldun.