Verse 1
Levi oğlu Kehat oğlu Yishar oğlu Korah, Ruben soyundan Eliavoğullarından Datan, Aviram ve Pelet oğlu On toplulukça seçilen, tanınmış iki yüz elli İsrailli önderle birlikte Musaya başkaldırdı.
Verse 3
Hep birlikte Musayla Harunun yanına varıp, "Çok ileri gittiniz!" dediler, "Bütün topluluk, topluluğun her bireyi kutsaldır ve RAB onların arasındadır. Öyleyse neden kendinizi RABbin topluluğundan üstün görüyorsunuz?"
Verse 4
Bunu duyan Musa yüzüstü yere kapandı.
Verse 5
Sonra Korahla yandaşlarına şöyle dedi: "Sabah RAB kimin kendisine ait olduğunu, kimin kutsal olduğunu açıklayacak ve o kişiyi huzuruna çağıracak. RAB seçeceği kişiyi huzuruna çağıracak.
Verse 6
Ey Korah ve yandaşları, kendinize buhurdanlar alın.
Verse 7
Yarın RABbin huzurunda buhurdanlarınızın içine ateş, ateşin üstüne de buhur koyun. RABbin seçeceği kişi, kutsal olan kişidir. Ey Levililer, çok ileri gittiniz!"
Verse 8
Musa Korahla konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ey Levililer, beni dinleyin!
Verse 9
İsrailin Tanrısı sizi kendi huzuruna çıkarmak için ayırdı. RABbin Konutunun hizmetini yapmanız, topluluğun önünde durmanız, onlara hizmet etmeniz için sizi İsrail topluluğunun arasından seçti. Sizi ve bütün Levili kardeşlerinizi huzuruna çıkardı. Bu yetmiyormuş gibi kâhinliği de mi istiyorsunuz?
Verse 11
Ey Korah, senin ve yandaşlarının böyle toplanması RABbe karşı gelmektir. Harun kim ki, ona dil uzatıyorsunuz?"
Verse 12
Sonra Musa Eliavoğulları Datanla Aviramı çağırttı. Ama onlar, "Gelmeyeceğiz" dediler,
Verse 13
"Bizi çölde öldürtmek için süt ve bal akan ülkeden çıkardın. Bu yetmiyormuş gibi başımıza geçmek istiyorsun.
Verse 14
Bizi süt ve bal akan ülkeye götürmediğin gibi mülk olarak bize tarlalar, bağlar da vermedin. Bu adamları kör mü sanıyorsun? Hayır, gelmeyeceğiz."
Verse 15
Çok öfkelenen Musa RABbe, "Onların sunularını önemseme. Onlardan bir eşek bile almadım, üstelik hiçbirine de haksızlık etmedim" dedi.
Verse 16
Sonra Koraha, "Yarın sen ve bütün yandaşların -sen de, onlar da- RABbin önünde bulunmak için gelin" dedi, "Harun da gelsin.
Verse 17
Herkes kendi buhurdanını alıp içine buhur koysun. İki_yüz elli kişi birer buhurdan alıp RABbin önüne getirsin. Harunla sen de buhurdanlarınızı getirin."
Verse 18
Böylece herkes buhurdanını alıp içine ateş, ateşin üstüne de buhur koydu. Sonra Musa ve Harunla birlikte Buluşma Çadırının giriş bölümünde durdular.
Verse 19
Korah bütün topluluğu Musayla Harunun karşısında Buluşma Çadırının giriş bölümünde toplayınca, RABbin görkemi bütün topluluğa göründü.
Verse 20
RAB, Musayla Haruna, "Bu topluluğun arasından ayrılın da onları bir anda yok edeyim" dedi.
Verse 22
Musayla Harun yüzüstü yere kapanarak, "Ey Tanrı, bütün insan ruhlarının Tanrısı!" dediler, "Bir kişi günah işledi diye bütün topluluğa mı öfkeleneceksin?"
Verse 23
RAB Musaya, "Topluluğa söyle, Korahın, Datanın, Aviramın çadırlarından uzaklaşsınlar" dedi.
Verse 25
Musa Datanla Avirama gitti. İsrailin ileri gelenleri onu izledi.
Verse 26
Topluluğu uyararak, "Bu kötü adamların çadırlarından uzak durun!" dedi, "Onların hiçbir şeyine dokunmayın. Yoksa onların günahları yüzünden canınızdan olursunuz."
Verse 27
Bunun üzerine topluluk Korah, Datan ve Aviramın çadırlarından uzaklaştı. Datanla Aviram çıkıp karıları, küçük büyük çocuklarıyla birlikte çadırlarının önünde durdular.
Verse 28
Musa şöyle dedi: "Bütün bunları yapmam için RABbin beni gönderdiğini, kendiliğimden bir şey yapmadığımı şuradan anlayacaksınız:
Verse 29
Eğer bu adamlar herkes gibi doğal bir ölümle ölür, herkesin başına gelen bir olayla karşılaşırlarsa, bilin ki beni RAB göndermemiştir.
Verse 30
Ama RAB yepyeni bir olay yaratırsa, yer yarılıp onları ve onlara ait olan her şeyi yutarsa, ölüler diyarına diri diri inerlerse, bu adamların RABbe saygısızlık ettiklerini anlayacaksınız."
Verse 31
Musa konuşmasını bitirir bitirmez Korah, Datan ve Aviramın altındaki yer yarıldı.
Verse 32
Yer yarıldı, onları, ailelerini, Korahın adamlarıyla mallarını yuttu.
Verse 33
Sahip oldukları her şeyle birlikte diri diri ölüler diyarına indiler. Yer onların üzerine kapandı. Topluluğun arasından yok oldular.
Verse 34
Çığlıklarını duyan çevredeki İsrailliler, "Yer bizi de yutmasın!" diyerek kaçıştılar.
Verse 35
RABbin gönderdiği ateş buhur sunan iki yüz elli adamı yakıp yok etti.
Verse 36
RAB Musaya şöyle dedi:
Verse 37
"Kâhin Harun oğlu Elazara buhurdanları ateşin içinden çıkarmasını, ateş korlarını az öteye dağıtmasını söyle. Çünkü buhurdanlar kutsaldır.
Verse 38
İşledikleri günahtan ötürü öldürülen bu adamların buhurdanlarını levha haline getirip sunağı bunlarla kapla. Buhurdanlar RABbe sunuldukları için kutsaldır. Bunlar İsrailliler için bir uyarı olsun."
Verse 39
Böylece Kâhin Elazar, yanarak ölen adamların getirdiği tunç buhurdanları RABbin Musa aracılığıyla kendisine söylediği gibi alıp döverek sunağı kaplamak için levha haline getirdi. Bu, İsraillilere Harunun soyundan gelenlerden başka hiç kimsenin RABbin önüne çıkıp buhur yakmaması gerektiğini anımsatacaktı. Yoksa o kişi Korahla yandaşları gibi yok olacaktı.
Verse 41
Ertesi gün bütün İsrail topluluğu Musayla Haruna söylenmeye başladı. "RABbin halkını siz öldürdünüz" diyorlardı.
Verse 42
Topluluk Musayla Haruna karşı toplanıp Buluşma Çadırına doğru yönelince, çadırı ansızın bulut kapladı ve RABbin görkemi göründü.
Verse 43
Musayla Harun Buluşma Çadırının önüne geldiler.
Verse 44
RAB Musaya, "Bu topluluğun arasından ayrılın da onları birden yok edeyim" dedi. Musayla Harun yüzüstü yere kapandılar.
Verse 46
Sonra Musa Haruna, "Buhurdanını alıp içine sunaktan ateş koy, üstüne de buhur koy" dedi, "Günahlarını bağışlatmak için hemen topluluğa git. Çünkü RAB öfkesini yağdırdı. Öldürücü hastalık başladı."
Verse 47
Harun Musanın dediğini yaparak buhurdanını alıp topluluğun ortasına koştu. Halkın arasında öldürücü hastalık başlamıştı. Harun buhur sunarak topluluğun günahını bağışlattı.
Verse 48
O ölülerle dirilerin arasında durunca, öldürücü hastalık da dindi.
Verse 49
Korah olayında ölenler dışında, öldürücü hastalıktan ölenlerin sayısı 14 700 kişiydi.
Verse 50
Öldürücü hastalık dindiğinden, Harun Musa'nın yanına, Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne döndü.