Verse 1

Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: "Gel!" dedi. "Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim.

Referenced Verses

  • Jer 51:13 : 13 Ey sizler, akarsuların kıyısında yaşayan,Hazinesi bol olanlar,Sonunuz geldi, zamanınız doldu.
  • Rev 19:2 : 2 Çünkü Onun yargıları doğru ve adildir. Yeryüzünü fuhşuyla yozlaştıran Büyük fahişeyi yargılayıp Kendi kullarının kanının öcünü aldı."
  • Rev 21:9 : 9 Son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu. "Gel!" dedi, "Kuzuya eş olacak gelini sana göstereyim."
  • Rev 16:19 : 19 Büyük kent üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babili anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi.
  • Rev 15:1 : 1 Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrının öfkesi bu belalarla son buluyordu.
  • Rev 15:6-7 : 6 Yedi belayı taşıyan yedi melek temiz, parlak keten giysiler giymiş, göğüslerine altın kuşaklar sarınmış olarak tapınaktan çıktı. 7 Dört yaratıktan biri yedi meleğe, sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrının öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi.
  • Isa 1:21 : 21 Sadık kent nasıl da fahişe oldu!Adaletle doluydu, doğruluğun barınağıydı,Şimdiyse katillerle doldu.
  • Isa 57:3 : 3 Ama siz, ey falcı kadının çocukları,Fahişelik ve zina edenlerin soyu, buraya gelin!
  • Jer 2:20 : 20 "Boyunduruğunu çok önce kırdın,Bağlarını kopardın.'Kulluk etmeyeceğim' dedin.Gerçekten de her yüksek tepede,Her bol yapraklı ağacın altındaFahişe gibi yatıp kalktın.
  • Nah 3:4-5 : 4 Her şey o alımlı, büyücü fahişenin sınırsız ahlaksızlığından oldu.Fahişeliğiyle ulusları, büyüleriyle halkları kendine tutsak etti. 5 Her Şeye Egemen RAB diyor ki,"Sana karşıyım, ey Ninova! Savuracağım eteklerini yüzüne.Uluslara çıplaklığını, Halklara ayıp yerlerini göstereceğim.
  • Rev 17:1-9 : 1 Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: "Gel!" dedi. "Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim. 2 Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular." 3 Bundan sonra melek beni Ruhun yönetiminde çöle götürdü. Orada yedi başlı, on boynuzlu, üzeri küfür niteliğinde adlarla kaplı kırmızı bir canavarın üstüne oturmuş bir kadın gördüm. 4 Kadın, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı. 5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI 6 Kadının, kutsalların ve İsaya tanıklık etmiş olanların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm. 7 Melek bana, "Neden şaştın?" diye sordu. "Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım. 8 Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek. 9 "Bunu anlamak için bilgelik gerek. Yedi baş, kadının üzerinde oturduğu yedi tepedir; aynı zamanda yedi kraldır. 10 Bunların beşi düştü, biri duruyor, ötekiyse henüz gelmedi. Gelince kısa süre kalması gerek. 11 Yaşamış, ama şimdi yok olan canavarın kendisi sekizinci kraldır. O da yedilerden biridir ve yıkıma gitmektedir. 12 Gördüğün on boynuz henüz egemenlik sürmemiş on kraldır; canavarla birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. 13 Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler. 14 Kuzuya karşı savaşacaklar, ama Kuzu onları yenecek. Çünkü Kuzu, rablerin Rabbi, kralların Kralıdır. Onunla birlikte olanlar, çağrılmış, seçilmiş ve Ona sadık kalmış olanlardır." 15 Bundan sonra melek bana, "Şu gördüğün sular -fahişenin kenarında oturduğu sular- halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir" dedi. 16 "Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar. 17 Çünkü Tanrı, amacını gerçekleştirme isteğini onların yüreğine koymuştur. Öyle ki, Tanrının sözleri yerine gelinceye dek krallıklarını canavara devretmekte sözbirliği edecekler.
  • Rev 18:16-19 : 16 " 'Vay başına, vay!' diyecekler. 'İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent! 17 Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.' ateşin dumanını görünce uzakta durup, 'Koca kent gibisi var mı?' diye feryat ettiler. 19 Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: 'Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.'
  • Rev 21:15 : 15 Benimle konuşan meleğin elinde kenti ve kent kapılarıyla surları ölçmek için altın bir ölçü kamışı vardı.
  • Luke 9:30 : 30 O anda görkem içinde beliren iki kişi İsayla konuşmaya başladılar. Bunlar Musa ile İlyastı. İsanın yakında Yeruşalimde gerçekleşecek olan ayrılışını konuşuyorlardı.
  • Luke 24:32 : 32 Onlar birbirine, "Yolda kendisi bizimle konuşurken ve Kutsal Yazıları bize açıklarken yüreklerimiz nasıl da sevinçle çarpıyordu, değil mi?" dediler.
  • Rev 4:1 : 1 Bundan sonra gökte açık duran bir kapı gördüm. Benimle konuştuğunu işittiğim, borazan sesine benzeyen ilk ses şöyle dedi: "Buraya çık! Bundan sonra olması gereken olayları sana göstereyim."