Verse 18

RAB beni şiddetle yola getirdi,Ama ölüme terk etmedi.

Referenced Verses

  • 1 Cor 11:32 : 32 Dünyayla birlikte mahkûm olmayalım diye Rab bizi yargılayıp terbiye ediyor.
  • 2 Cor 6:9 : 9 Tanınmıyor gibiyiz, ama iyi tanınıyoruz. Ölümün ağzındayız, ama işte yaşıyoruz. Dövülüyorsak bile öldürülmüş değiliz.
  • Job 5:17-18 : 17 "İşte, ne mutlu Tanrının eğittiği insana!Bu yüzden Her Şeye Gücü Yetenin yola getirişini küçümseme. 18 Çünkü O hem yaralar hem sarar,O incitir, ama elleri sağaltır.
  • Job 33:16-29 : 16 Kulaklarına konuşur,Uyarısıyla onları korkutur; 17 Onları yaptıkları kötülükten döndürmek,Gururdan uzak tutmak, 18 Canlarını çukurdan,Hayatlarını ölümden kurtarmak için. 19 İnsan yatağında acılarla,Kemiklerinde dinmez sızılarla yola getirilir. 20 Öyle ki, içi yemek kaldırmaz,En lezzetli yiyecekten tiksinir. 21 Eti erir, görünmez olur,Gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar. 22 Canı çukura,Hayatı ölüm meleklerine yaklaşır. 23 "Yine de insana doğruyu bildirmek içinYanında bir melek, bin melekten biriArabulucu olarak bulunursa, 24 Ona lütfeder de,'Onu ölüm çukuruna inmekten kurtar,Ben fidyeyi buldum' derse, 25 Eti çocuk eti gibi yenilenir,Gençlik günlerine döner. 26 Dua ettiğinde Tanrı ondan hoşnut kalır,O da Tanrının yüzünü görüp sevinir.Tanrı onun durumunu düzeltir. 27 Sonra insanların önünde türkü çağırır:'Günah işleyip doğru yoldan saptım,Ama Tanrı hak ettiğim cezayı vermedi bana, 28 Canımı çukura inmekten O kurtardı,Işığı görmek için yaşayacağım.' 29 "İşte, insanın canını çukurdan çıkarmak,Onu yaşam ışığıyla aydınlatmak içinTanrı bütün bunları iki kez,Hatta üç kez yapar.
  • Ps 66:10-12 : 10 Sen bizi sınadın, ey Tanrı,Gümüş arıtır gibi arıttın. 11 Ağa düşürdün bizi,Sırtımıza ağır yük vurdun. 12 İnsanları başımıza çıkardın,Ateşten, sudan geçtik.Ama sonra bizi bolluğa kavuşturdun.
  • Ps 94:12-13 : 12 Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin,Yasanı öğrettiğin insana! 13 Kötüler için çukur kazılıncaya dek,Onu sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın.
  • Prov 3:11-12 : 11 Oğlum, RABbin terbiye edişini hafife alma,Onun azarlamasından usanma. 12 Çünkü RAB, oğlundan hoşnut bir baba gibi,Sevdiğini azarlar.
  • Jonah 2:6 : 6 Dağların köklerine kadar battım,Dünya sonsuza dek sürgülendi arkamdan;Ama, ya RAB, Tanrım,Canımı sen kurtardın çukurdan.
  • 2 Cor 1:9-9 : 9 Ölüme mahkûm olduğumuzu içimizde hissettik. Ama bu, kendimize değil, ölüleri dirilten Tanrıya güvenmemiz için oldu. 10 Tanrı bizi böylesine büyük bir ölüm tehlikesinden kurtardı; daha da kurtaracaktır. Umudumuzu Ona bağladık. Siz de dualarınızla bize yardım ettikçe, bizi yine kurtaracaktır. Öyle ki, birçok kişinin dualarıyla bize sağlanan lütuftan ötürü birçoklarının ağzından bizim için şükranlar sunulsun.
  • 2 Sam 12:10 : 10 Bundan böyle, kılıç senin soyundan sonsuza dek eksik olmayacak. Çünkü beni küçümsedin ve Hititli Uriyanın karısını kendine eş olarak aldın.'
  • 2 Sam 13:1-9 : 1 Davutun oğlu Avşalomun Tamar adında güzel bir kızkardeşi vardı. Davutun başka bir oğlu, Amnon Tamara gönül verdi. 2 Amnon üvey kızkardeşi Tamar yüzünden yatağa düşecek kadar üzüntüye kapıldı. Çünkü Tamar erden bir kızdı ve Amnon ona bir şey yapmayı olanaksız görüyordu. 3 Amnonun Davutun kardeşi Şimanın oğlu Yonadav adında çok akıllı bir arkadaşı vardı. 4 Yonadav Amnona, "Ey kral oğlu, neden böyle her sabah üzgün görünüyorsun?" diye sordu, "Bana anlatamaz mısın?" Amnon, "Üvey kardeşim Avşalomun kızkardeşi Tamara gönül verdim" diye yanıtladı. 5 Yonadav, "Yatağa yat ve hastaymış gibi yap" dedi, "Baban seni görmeye gelince ona şöyle dersin: 'Lütfen kızkardeşim Tamar gelip bana yiyecek versin. Yemeği önümde hazırlasın ki, ona bakayım, elinden yiyeyim.' " 6 Böylece Amnon yatağa yatıp hastaymış gibi yaptı. Kral onu görmeye gelince, Amnon, "Lütfen kızkardeşim Tamar gelip önümde iki gözleme hazırlasın da elinden yiyeyim" dedi. 7 Davut, sarayda yaşayan Tamara, "Haydi kardeşin Amnonun evine gidip ona yiyecek hazırla" diye haber gönderdi. 8 Tamar yatmakta olan kardeşi Amnonun evine gitti. Hamur alıp yoğurdu, önünde gözleme yapıp pişirdi. 9 Tavayı alıp gözlemeyi önüne koyduysa da Amnon yemek istemedi. "Yanımdan herkesi çıkarın" diye buyruk verdi. Herkes çıktı. 10 Sonra Amnon Tamara, "Yemeği yatak odama getir de, elinden yiyeyim" dedi. Tamar hazırladığı gözlemeleri kardeşi Amnonun yatak odasına götürdü. 11 Yesin diye yemeği ona yaklaştırınca, Amnon Tamarı yakalayarak, "Gel, benimle yat, kızkardeşim" dedi. 12 Ama Tamar, "Hayır, kardeşim, beni zorlama!" dedi, "İsrailde böyle şey yapılmamalıdır! Bu iğrençliği yapma! 13 Sonra ben utancımı nasıl üstümden atarım? Sense İsrailde alçak biri durumuna düşersin. Ne olur krala söyle; o beni senden esirgemez." 14 Ne var ki, Amnon Tamarı dinlemek istemedi. Daha güçlü olduğu için onunla zorla yattı. 15 Bundan sonra Amnon Tamardan öylesine nefret etti ki, ona duyduğu nefret, beslemiş olduğu sevgiden daha güçlüydü. Amnon Tamara, "Kalk, git!" dedi. 16 Tamar, "Hayır" dedi, "Çünkü beni kovman, bana yaptığın öbür kötülükten daha büyük bir kötülüktür." Ama Amnon onu dinlemek istemedi. 17 Hizmetindeki uşağı çağırıp, "Bu kadını yanımdan dışarı çıkar, ardından da kapıyı sürgüle" dedi. 18 Uşak Tamarı dışarı çıkarıp ardından kapıyı sürgüledi. Tamar uzun kollu bir giysi giymişti. Kralın erden kızları böyle giyinirlerdi. 19 Tamar başına kül saçıp sırtındaki uzun kollu giysiyi yırttı. Elini başına koyup ağlaya ağlaya gitti. 20 Kardeşi Avşalom ona, "Seninle birlikte olan kardeşin Amnon muydu?" diye sordu, "Haydi, kızkardeşim, sesini çıkarma. O senin üvey kardeşindir. Bu olayın üzerinde durma." Böylece Tamar, kardeşi Avşalomun evinde yalnız ve üzgün yaşadı. 21 Kral Davut olup bitenleri duyunca çok öfkelendi. 22 Avşalom ise Amnona iyi kötü hiçbir şey söylemedi. Kızkardeşi Tamara tecavüz ettiği için Amnondan nefret ediyordu. 23 Tam iki yıl sonra, Avşalom kralın bütün oğullarını kendi koyun kırkıcılarının bulunduğu Efrayim Kenti yakınındaki Baal-Hasora çağırdı. 24 Avşalom krala gelip, "Koyunlarımı kırktırıyorum" dedi, "Lütfen kral ve görevlileri de kuluna katılsın." 25 Kral Davut, "Hayır, oğlum, hepimiz gelmeyelim, sana yük oluruz" diye yanıtladı. Avşalom üstelediyse de kral gitmek istemedi, ama onu kutsadı. 26 Bunun üzerine Avşalom, "Öyleyse izin ver de kardeşim Amnon bizimle gelsin" dedi. Kral, "Amnon neden seninle gelsin?" diye sordu. 27 Ancak Avşalom üsteleyince, kral Amnonu ve bütün öbür oğullarını onunla gönderdi. 28 Avşalom hizmetkârlarına şöyle buyurdu: "Dinleyin! Amnonun şaraptan iyice keyiflendiği anı bekleyin. Size 'Amnonu vurun' dediğim an onu öldürün. Korkmayın! Size buyruğu ben veriyorum. Güçlü ve yürekli olun!" 29 Hizmetkârlar Avşalomun buyruğuna uyarak Amnonu öldürdüler. Kralın öbür oğulları katırlarına atlayıp kaçtılar. 30 Onlar yoldayken, Avşalomun kralın bütün oğullarını öldürdüğü, hiçbirinin sağ kalmadığı söylentisi Davuta ulaştı. 31 Kral kalkıp giysilerini yırttı, yere kapandı. Bütün görevlileri de, giysileri yırtılmış, yanıbaşındaydılar. 32 Davutun kardeşi Şimanın oğlu Yonadav şöyle dedi: "Efendim kral bütün oğullarının öldürüldüğünü sanmasın; yalnız Amnon öldü. Çünkü o üvey kızkardeşi Tamara tecavüz ettiği günden bu yana, Avşalom buna kararlıydı. 33 Onun için, ey efendim kral, bütün oğullarının öldüğü haberini dikkate alma; çünkü yalnız Amnon öldü." 34 Bu arada Avşalom kaçtı. Nöbetçi tepenin yamacındaki batı yolundan büyük bir kalabalığın geldiğini gördü. 35 Yonadav krala, "İşte oğulların geliyor! Kulunun dediği gibi oldu" dedi. 36 O konuşmasını bitirir bitirmez, kralın oğulları oraya varıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar. Kral ve görevlileri de acı acı ağladılar. 37 Avşalom Geşur Kralı Ammihut oğlu Talmayın yanına kaçtı. Davut ise oğlu Amnon için sürekli yas tutuyordu. 38 Geşura kaçan Avşalom orada üç yıl kaldı. 39 Kral Davut Avşalom'un yanına gitmeyi çok istiyordu. Çünkü Amnon'un ölümü konusunda avuntu bulmuştu.
  • 2 Sam 16:1-9 : 1 Davut tepenin doruğunu biraz geçince, Mefiboşetin hizmetkârı Siva palan vurulmuş ve üzerlerine iki yüz ekmek, yüz salkım kuru üzüm, yüz tane taze meyve ve bir tulum şarap yüklü iki eşekle onu karşıladı. 2 Kral, Sivaya, "Bunları niçin getirdin?" diye sordu. Siva, "Eşekler kral ailesinin binmesi, ekmekle taze meyve hizmetkârların yemesi, şarapsa kırda yorgun düşenlerin içmesi için" diye yanıtladı. 3 Kral, "Efendin Saulun torunu nerede?" diye sordu. Siva, "Yeruşalimde kalıyor" diye yanıtladı, "Çünkü 'İsrail halkı bugün atamın krallığını bana geri verecek' diye düşünüyor." 4 Kral, "Mefiboşetin her şeyi senindir" dedi. Siva, "Önünde eğilirim, efendim kral! Dilerim her zaman benden hoşnut kalırsın" dedi. 5 Kral Davut Bahurime vardığında, Saul ailesinin geldiği boydan Gera oğlu Şimi adında biri lanetler okuyarak ortaya çıktı. 6 Bütün askerler ve koruyucular Kral Davutun sağında, solunda olmasına karşın, Şimi Davutla askerlerini taşlıyordu. 7 Şimi lanetler okuyarak, "Çekil git, ey eli kanlı, alçak adam!" diyordu, 8 "RAB, yerine kral olduğun Saul ailesinin dökülen kanlarının karşılığını sana verdi. RAB krallığı oğlun Avşaloma verdi. Sen eli kanlı bir adam olduğun için bu yıkıma uğradın!" 9 Seruya oğlu Avişay krala, "Bu ölü köpek neden efendim krala lanet okusun?" dedi, "İzin ver de gidip başını uçurayım." 10 Ama kral, "Bu sizin işiniz değil, ey Seruya oğulları!" dedi, "RAB ona, 'Davuta lanet oku' dediği için lanet okuyorsa, kim, 'Bunu neden yapıyorsun' diye sorabilir?" 11 Sonra Davut Avişayla askerlerine, "Öz oğlum beni öldürmeye çalışırken, şu Benyaminlinin yaptığına şaşmamalı" dedi, "Bırakın onu, lanet okusun, çünkü ona böyle yapmasını RAB buyurmuştur. 12 Belki RAB sıkıntımı görür de, bugün okunan lanetlerin karşılığını iyilikle verir." 13 Davutla adamları yollarına devam ettiler. Davutun karşısında, dağın yamacında yürüyen Şimi, giderken ona lanet okuyor, taş, toprak atıyordu. 14 Gidecekleri yere yorgun argın varan kralla yanındaki halk orada dinlendiler. 15 Avşalomla İsrail halkı Yeruşalime girmişlerdi. Ahitofel de Avşalomla birlikteydi. 16 Davutun dostu Arklı Huşay, Avşalomun yanına varınca, "Yaşasın kral! Yaşasın kral!" diye bağırdı. 17 Avşalom Huşaya, "Dostuna bağlılığın bu mu? Neden dostunla gitmedin?" diye sordu. 18 Huşay, "Hayır" diye yanıtladı, "Ben RABbin, bu halkın ve bütün İsraillilerin seçtiği kişiden yana olacağım, onun yanında kalacağım. 19 Üstelik Davut oğlu Avşalomdan başka kime hizmet edeceğim? Babana nasıl hizmet ettiysem, sana da öyle hizmet edeceğim." 20 Avşalom Ahitofele, "Ne yapmalıyız, bize öğüt ver" dedi. 21 Ahitofel, "Babanın saraya bakmak için bıraktığı cariyelerle yat" diye karşılık verdi, "Böylece bütün İsrail babanın nefretini kazandığını duyacak ve seni destekleyenlerin tümü kendilerini daha da güçlenmiş bulacaklar." 22 Sarayın damında Avşalom için bir çadır kurdular. Avşalom bütün İsraillilerin gözü önünde babasının cariyelerinin yanına girdi. 23 O günlerde Ahitofel'in verdiği öğüt, Tanrı sözünü ileten bir adamınki gibiydi. Davut da, Avşalom da onun öğüdünü öyle kabul ederlerdi.
  • Heb 12:10-11 : 10 Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor. 11 Terbiye edilmek başlangıçta hiç tatlı gelmez, acı gelir. Ne var ki, böyle eğitilenler için bu sonradan esenlik veren doğruluğu üretir.