1. Korintliler 14:17
Uygun biçimde şükrediyor olabilirsin, ama bu başkasını geliştirmez.
Uygun biçimde şükrediyor olabilirsin, ama bu başkasını geliştirmez.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
9Bunun gibi, siz de anlaşılır bir dil konuşmazsanız, söyledikleriniz nasıl anlaşılır? Havaya konuşmuş olursunuz!
10Kuşkusuz dünyada çeşit çeşit diller vardır, hiçbiri de anlamsız değildir.
11Ne var ki, konuşulan dili anlamazsam, ben konuşana yabancı olurum, konuşan da bana yabancı olur.
12Bu nedenle, siz de ruhsal armağanlara heveslendiğinize göre, inanlılar topluluğunu geliştiren ruhsal armağanlar bakımından zenginleşmeye bakın.
13Bunun için, bilmediği dili konuşan, kendi söylediklerini çevirebilmek için dua etsin.
14Bilmediğim dille dua edersem ruhum dua eder, ama zihnimin buna katkısı olmaz.
15Öyleyse ne yapmalıyım? Ruhumla da zihnimle de dua edeceğim. Ruhumla da zihnimle de ilahi söyleyeceğim.
16Tanrıyı yalnız ruhunla översen, yeni katılanlar senin ne söylediğini bilmediğinden, ettiğin şükran duasına nasıl "Amin!" desin?
18Dillerle hepinizden çok konuştuğum için Tanrıya şükrediyorum.
19Ama inanlılar topluluğunda dillerle on bin söz söylemektense, başkalarını eğitmek için zihnimden beş söz söylemeyi yeğlerim.
1Sevginin ardınca koşun ve ruhsal armağanları, özellikle peygamberlik yeteneğini gayretle isteyin.
2Bilmediği dilde konuşan, insanlarla değil, Tanrıyla konuşur. Kimse onu anlamaz. O, ruhuyla sırlar söyler.
3Peygamberlikte bulunansa insanların ruhça gelişmesi, cesaret ve teselli bulması için insanlara seslenir.
4Bilmediği dilde konuşan kendi kendini geliştirir; ama peygamberlikte bulunan, inanlılar topluluğunu geliştirir.
5Hepinizin dillerle konuşmasını isterim, ama peygamberlikte bulunmanızı yeğlerim. Diller inanlılar topluluğunun gelişmesi için çevrilmedikçe peygamberlikte bulunan, dillerle konuşandan üstündür.
6Şimdi kardeşlerim, yanınıza gelip dillerle konuşsam, ama size bir vahiy, bir bilgi, bir peygamberlik sözü ya da bir öğreti getirmesem, size ne yararım olur?
30Şükrederek yemeğe katılırsam, şükrettiğim yiyecekten ötürü neden kınanayım?
23Şimdi bütün inanlılar topluluğu bir araya gelip hep birlikte bilmedikleri dillerle konuşurlarken yeni katılanlar ya da iman etmeyenler içeri girerse, "Siz çıldırmışsınız!" demezler mi?
24Ama herkes peygamberlikte bulunurken iman etmeyen ya da yeni katılan biri içeri girerse, söylenen her sözle günahlı olduğuna ikna edilecek, her sözle yargılanacak.
25Yüreğindeki gizli düşünceler açığa çıkacak ve, "Tanrı gerçekten aranızdadır!" diyerek yüzüstü yere kapanıp Tanrıya tapınacaktır.
26Öyleyse ne diyelim, kardeşler? Toplandığınızda her birinizin bir ilahisi, öğretecek bir konusu, bir vahyi, bilmediği dilde söyleyecek bir sözü ya da bir çevirisi vardır. Her şey topluluğun gelişmesi için olsun.
27Eğer bilinmeyen dillerle konuşulacaksa, iki ya da en çok üç kişi sırayla konuşsun, biri de söylenenleri çevirsin.
28Çeviri yapacak biri yoksa, bilmediği dilde konuşan, toplulukta sessiz kalsın, içinden Tanrıyla konuşsun.
4Tanrının Mesih İsada size bağışladığı lütuftan ötürü sizin için her zaman Tanrıma şükrediyorum.
5Mesihle ilgili tanıklığımız sizde pekiştiği gibi Mesihte her bakımdan -her tür söz ve bilgi bakımından- zenginleştiniz.
17Toplantılarınız yarardan çok zarar getirdiği için aşağıdaki uyarıları yaparken sizi övemem.
11Her durumda cömert olmanız için her bakımdan zenginleştiriliyorsunuz. Cömertliğiniz bizim aracılığımızla Tanrıya şükran nedeni oluyor.
12Yaptığınız bu hizmet yalnız kutsalların eksiklerini gidermekle kalmıyor, birçoklarının Tanrıya şükretmesiyle de zenginleşiyor.
3Kardeşler, sizin için her zaman Tanrıya şükran borçluyuz. Böyle yapmamız da yerindedir. Çünkü imanınız büyüdükçe büyüyor, her birinizin öbürüne olan sevgisi artıyor.
15Sözle anlatılamayan armağanı için Tanrı'ya şükürler olsun!
9Tanrımızın önünde sizden ötürü büyük sevinç duymaktayız. Buna karşılık Tanrımıza sizin için yeterince nasıl şükredebiliriz?
2Dualarımızda sizleri anıyor, her zaman hepiniz için Tanrıya şükrediyoruz. İmanın ürünü olan etkinliğinizi, sevgiye dayanan emeğinizi ve Rabbimiz İsa Mesihe bağladığınız umuttan kaynaklanan dayanıklılığınızı Babamız Tanrının önünde durmadan anıyoruz.
16Titusun yüreğinde sizin için aynı ilgiyi uyandıran Tanrıya şükürler olsun!
4Rab İsaya olan imanını ve bütün kutsallara beslediğin sevgiyi duydukça dualarımda seni anıyor, Tanrıma sürekli şükrediyorum.
15Bütün bunlar sizin yararınızadır. Böylelikle Tanrının lütfu çoğalıp daha çok insana ulaştıkça, Tanrının yüceliği için şükran da artsın.
16Size göre iyi olanın kötülenmesine fırsat vermeyin.
3Sizi hatırladıkça Tanrıma şükrediyorum.
1Ruhsal armağanlara gelince, kardeşlerim, bu konuda bilgisiz kalmanızı istemem.
4Aranızda açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar da olmasın. Bunlar size yakışmaz. Bunun yerine şükredin.
20durmadan, her şey için Rabbimiz İsa Mesihin adıyla Baba Tanrıya şükredin;
7Şükranla dolup taşarak Onda köklenin ve gelişin, size öğretildiği gibi imanda güçlenin.
7Seni başkasından üstün kılan kim? Tanrıdan almadığın neyin var ki? Madem aldın, niçin almamış gibi övünüyorsun?
18Her durumda şükredin. Çünkü Tanrının Mesih İsada sizin için istediği budur.
39Özet olarak, kardeşlerim, peygamberlikte bulunmayı gayretle isteyin, bilinmeyen dillerle konuşulmasına engel olmayın. Ancak her şey uygun ve düzenli biçimde yapılsın.
21Her biriniz ötekini beklemeden kendi yemeğini yiyor. Kimi aç kalıyor, kimi sarhoş oluyor.
19Öyleyse kendimizi esenlik getiren ve karşılıklı gelişmemizi sağlayan işlere verelim.
17Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsanın adıyla, Onun aracılığıyla Baba Tanrıya şükrederek yapın.
18Sizin ruhunuzu da benim ruhumu da ferahlattılar. Böylelerinin değerini bilin.