1. Korintliler 15:36
Ne akılsızca bir soru! Ektiğin tohum ölmedikçe yaşama kavuşmaz ki!
Ne akılsızca bir soru! Ektiğin tohum ölmedikçe yaşama kavuşmaz ki!
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
37Ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu -buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu- ekersin.
38Tanrı tohuma dilediği bedeni -her birine kendine özgü bedeni- verir.
35Ama biri çıkıp, "Ölüler nasıl dirilecek? Nasıl bir bedenle gelecekler?" diye sorabilir.
24"Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.
25Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır.
7Aldanmayın, Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer.
8Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruha eken, Ruhtan sonsuz yaşam biçecektir.
42Ölülerin dirilişi de böyledir. Beden çürümeye mahkûm olarak gömülür, çürümez olarak diriltilir.
43Düşkün olarak gömülür, görkemli olarak diriltilir. Zayıf olarak gömülür, güçlü olarak diriltilir.
44Doğal beden olarak gömülür, ruhsal beden olarak diriltilir. Doğal beden olduğu gibi, ruhsal beden de vardır.
20"Ama Tanrı ona, 'Ey akılsız!' dedi. 'Bu gece canın senden istenecek. Biriktirdiğin bu şeyler kime kalacak?'
36Eken ve biçen birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar.
37'Biri eker, başkası biçer' sözü bu durumda doğrudur.
26Sonra İsa şöyle dedi: "Tanrının Egemenliği, toprağa tohum saçan adama benzer.
27Gece olur, uyur; gündüz olur, kalkar. Kendisi nasıl olduğunu bilmez ama, tohum filizlenir, gelişir.
28Toprak kendiliğinden ürün verir. Önce filizi, sonra başağı, sonunda da başağı dolduran taneleri verir.
6Şunu unutmayın: Az eken az biçer, çok eken çok biçer.
18Kimse kendini aldatmasın. Aranızdan biri bu çağın ölçülerine göre kendini bilge sanıyorsa, bilge olmak için "akılsız" olsun!
14Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür.
53Çünkü bu çürüyen beden çürümezliği, bu ölümlü beden ölümsüzlüğü giyinmelidir.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
7Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi.
22Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller.
16Ölüler dirilmezse, Mesih de dirilmemiştir.
13Çünkü benliğe göre yaşarsanız öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini Ruhla öldürürseniz yaşayacaksınız.
17Ne çok kötü ol ne de akılsız.Niçin vaktinden önce ölesin?
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
29" 'Hayır' dedi adam. 'Deliceleri toplarken belki buğdayı da sökersiniz.
12Böylece ölüm bizde, yaşamsa sizde etkin olmaktadır.
6Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar.
63Yaşam veren Ruhtur. Beden bir yarar sağlamaz. Sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır.
9Gelecek yıl meyve verirse, ne iyi; vermezse, onu kesersin.' "
50Kardeşler, şunu demek istiyorum, et ve kan Tanrının Egemenliğini miras alamaz. Çürüyen de çürümezliği miras alamaz.
6Emek veren çiftçi üründen ilk payı alan kişi olmalıdır.
4Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.
23Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrının diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz.
5Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
7Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu.
12Eğer Mesihin ölümden dirildiği duyuruluyorsa, nasıl oluyor da aranızda bazıları ölüler dirilmez diyor?
4Rüzgarı gözeten ekmez,Bulutlara bakan biçmez.
20Ey akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanıt mı istiyorsun?
13İsa şu karşılığı verdi: "Göksel Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir.
25Size doğrusunu söyleyeyim, ölülerin Tanrı Oğlunun sesini işitecekleri ve işitenlerin yaşayacakları saat geliyor, geldi bile.
26Zamanında toplanan demetler gibi,Mezara dinç gireceksin.
4Akılsıza ahmaklığına göre karşılık verme,Yoksa sen de onun düzeyine inersin.
5Akılsıza ahmaklığına uygun karşılık ver,Yoksa kendini bilge sanır.
46Önce ruhsal olan değil, doğal olan geldi. Ruhsal olan sonra geldi.
5Akılsız ellerini kavuşturup kendi kendini yer.
5Size hayır diyorum. Ama tövbe etmezseniz, hepiniz böyle mahvolacaksınız."