1. Korintliler 9:11
Aranıza ruhsal tohumlar ektiysek, sizden maddesel bir harman biçmemiz çok mu?
Aranıza ruhsal tohumlar ektiysek, sizden maddesel bir harman biçmemiz çok mu?
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
12Başkalarının sizden yardım almaya hakları varsa, bizim daha çok hakkımız yok mu? Ama biz bu hakkımızı kullanmadık. Mesih Müjdesinin yayılmasına engel olmayalım diye her şeye katlanıyoruz.
13Tapınakta çalışanların tapınaktan beslendiklerini, sunakta görevli olanların da sunakta adanan adaklardan pay aldıklarını bilmiyor musunuz?
14Bunun gibi, Rab Müjdeyi yayanların da geçimlerini Müjdeden sağlamasını buyurdu.
4Öyle ki, bazı Makedonyalılar benimle birlikte gelir ve sizi hazırlıksız bulurlarsa, sizler bir yana, bizler duyduğumuz güvenden ötürü utanmayalım.
5Bu nedenle önce yanınıza gelmeleri ve cömertçe vermeyi vaat ettiğiniz armağanları hazırlamaları için kardeşlere ricada bulunmayı gerekli gördüm. Öyle ki, armağanınız cimrilik değil, cömertlik örneği olarak hazır olsun.
6Şunu unutmayın: Az eken az biçer, çok eken çok biçer.
7Aldanmayın, Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer.
8Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruha eken, Ruhtan sonsuz yaşam biçecektir.
9İyilik yapmaktan usanmayalım. Gevşemezsek mevsiminde biçeriz.
6Geçimi için çalışması gereken yalnız Barnabayla ben miyim?
7Kim kendi parasıyla askerlik yapar? Kim bağ diker de ürününü yemez? Kim sürüyü güder de sütünden içmez?
8İnsansal açıdan mı söylüyorum bunları? Kutsal Yasa da aynı şeyleri söylemiyor mu?
9Musanın Yasasında, "Harman döven öküzün ağzını bağlamayacaksın" diye yazılmıştır. Tanrının kaygısı öküzler mi, yoksa bunu özellikle bizim için mi söylüyor? Kuşkusuz, bizim için yazılmıştır bu. Çünkü çift sürenin umutla sürmesi, harman dövenin de harmana ortak olma umuduyla dövmesi gerekir.
8Kimsenin ekmeğini karşılıksız yemedik. Herhangi birinize yük olmamak için uğraşıp didindik, gece gündüz çalıştık.
9Yardımlarınızı hak etmediğimiz için değil, izleyebileceğiniz bir örnek bırakmak için böyle yaptık.
10Hatta sizinle birlikteyken şu buyruğu vermiştik: "Çalışmak istemeyen yemek de yemesin!"
10Ekinciye tohum ve yiyecek ekmek sağlayan Tanrı, sizin de ekeceğinizi sağlayıp çoğaltacak, doğruluğunuzun ürünlerini artıracaktır.
11Her durumda cömert olmanız için her bakımdan zenginleştiriliyorsunuz. Cömertliğiniz bizim aracılığımızla Tanrıya şükran nedeni oluyor.
36Eken ve biçen birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar.
37'Biri eker, başkası biçer' sözü bu durumda doğrudur.
38Ben sizi, emek vermediğiniz bir ürünü biçmeye gönderdim. Başkaları emek verdiler, siz ise onların emeğinden yararlandınız."
4Boş yere mi bu kadar acı çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı?
8Ekenle sulayanın değeri birdir. Her biri kendi emeğinin karşılığını alacaktır.
9Biz Tanrının emektaşlarıyız. Sizler de Tanrının tarlası, Tanrının binasısınız.
17Eğer Müjdeyi gönülden yayarsam, ödülüm olur; gönülsüzce yayarsam, yalnızca bana emanet edilen görevi yapmış olurum.
18Peki, ödülüm nedir? Müjdeyi karşılıksız yaymak ve böylece Müjdeyi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır.
37Ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu -buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu- ekersin.
8Sizlere öylesine gönülden bağlanmıştık ki, sizinle yalnız Tanrının Müjdesini değil, kendi canlarımızı da paylaşmaya razıydık. Çünkü sizi o denli çok sevdik!
9Evet, kardeşler, nasıl uğraşıp didindiğimizi anımsarsınız. Hiçbirinize yük olmamak için gece gündüz çalıştık, Tanrının Müjdesini size duyurduk.
4Yiyip içmeye hakkımız yok mu bizim?
11İşte, gerek benim yaydığım, gerek öbür elçilerin yaydığı ve sizin de iman ettiğiniz bildiri budur.
6Emek veren çiftçi üründen ilk payı alan kişi olmalıdır.
14Etkinlik alanımız size kadar uzanmasaydı, sizinle ilgilenmekle sınırlarımızın dışına çıkmış sayılabilirdik. Oysa Mesihin Müjdesini size kadar ilk ulaştıran biz olduk.
15Başkalarının emeğiyle övünüp haddimizi aşmayız. Umudumuz odur ki, sizin imanınız büyüdükçe sayenizde etkinlik alanımız alabildiğine genişleyecek.
16Böylelikle Müjdeyi sizlerden daha ötelere yayabileceğiz. Çünkü başkasının etkinlik alanında başarılmış işlerle övünmek istemiyoruz.
20Aslında sizi köle edenlere, sömürenlere, sizden yararlananlara, büyüklük taslayanlara ya da sizi tokatlayanlara katlanıyorsunuz.
5Benliğe uyanlar benlikle ilgili, Ruha uyanlarsa Ruhla ilgili işleri düşünürler.
7Gözünüzün önündekine bakın. Bir kimse Mesihe ait olduğuna güveniyorsa, yine düşünsün: Kendisi kadar biz de Mesihe aitiz.
8Sizi yıkmak için değil, geliştirmek için Rabbin bize verdiği yetkiyle biraz fazla övünsem de utanmam.
9Ne var ki, Tanrının Ruhu içinizde yaşıyorsa, benliğin değil, Ruhun denetimindesiniz. Ama içinde Mesihin Ruhu olmayan kişi Mesihin değildir.
13Bize aynı karşılığı verebilmek için -çocuklarıma söyler gibi söylüyorum- siz de yüreğinizi açın.
7Yücelmeniz için kendimi alçaltarak Tanrının Müjdesini size karşılıksız bildirmekle günah mı işledim?
11Böyle diyenler şunu bilsin ki, uzaktayken mektuplarımızda ne diyorsak, aranızdayken de öyle davranıyoruz.
12Kendimizi yine size tavsiye etmeye çalışmıyoruz. Ama yürekle değil, dış görünüşle övünenleri yanıtlayabilmeniz için bizimle övünmenize fırsat veriyoruz.
9Size gelince, sevgili kardeşler, böyle konuştuğumuz halde, durumunuzun daha iyi olduğuna, kurtuluşa uygun düştüğüne eminiz.
4Biriniz, "Ben Pavlus yanlısıyım", ötekiniz, "Ben Apollos yanlısıyım" diyorsa, öbür insanlardan ne farkınız kalır?
6Kardeşler, bizden örnek alarak, "Yazılmış olanın dışına çıkmayın" sözünün anlamını öğrenmeniz için bu ilkeleri sizin yararınıza kendime ve Apollosa uyguladım. Öyle ki, hiç kimse biriyle övünüp bir başkasını hor görmesin.
13Amacımız sizi sıkıntıya sokup başkalarını rahatlatmak değildir. Ama eşitlik olsun diye, şimdi elinizdeki fazlalık onların eksiğini tamamladığı gibi, başka zaman onların elindeki fazlalık sizin eksiğinizi tamamlasın. Öyle ki, "Çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu" diye yazılmış olduğu gibi, eşitlik olsun.
20Bu büyük bağışla ilgili hizmetimizde kimsenin eleştirisine hedef olmamaya özen gösteriyoruz.