1. Krallar 17:7
Ancak ülkede yağmur yağmadığı için bir süre sonra dere kurudu.
Ancak ülkede yağmur yağmadığı için bir süre sonra dere kurudu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Gilatın Tişbe Kentinden olan İlyas, Ahava şöyle dedi: "Hizmet ettiğim İsrailin Tanrısı yaşayan RABbin adıyla derim ki, ben söylemedikçe önümüzdeki yıllarda ne yağmur yağacak, ne de çiy düşecek."
2O zaman RAB, İlyasa şöyle seslendi:
3"Buradan ayrıl, doğuya git. Şeria Irmağının doğusundaki Kerit Vadisinde gizlen.
4Dereden su içeceksin ve buyruk verdiğim kargaların getirdiklerini yiyeceksin."
5RABbin söylediklerini yapan İlyas, gidip Şeria Irmağının doğusundaki Kerit Vadisine yerleşti.
6Dereden su içiyor, kargaların sabah akşam getirdiği et ve ekmekle besleniyordu.
8O zaman RAB, İlyasa,
9"Şimdi kalk git, Sayda yakınlarındaki Sarefat Kentine yerleş" dedi, "Orada sana yiyecek sağlaması için dul bir kadına buyruk verdim."
10Sarefata giden İlyas kentin kapısına varınca, orada dul bir kadının odun topladığını gördü. Kadına: "Bana içmek için biraz su verebilir misin?" dedi.
11Kadın su getirmeye giderken İlyas yine seslendi: "Lütfen bir parça da ekmek getir."
1Uzun bir süre sonra kuraklığın üçüncü yılında RAB İlyasa, "Git, Ahavın huzuruna çık" dedi, "Toprağı yağmursuz bırakmayacağım."
2İlyas Ahavın huzuruna çıkmaya gitti. Samiriyede kıtlık şiddetlenmişti.
14İsrailin Tanrısı RAB diyor ki, 'Toprağa yağmur düşünceye dek küpten un, çömlekten yağ eksilmeyecek.' "
15Kadın gidip İlyasın söylediklerini yaptı. Hep birlikte günlerce yiyip içtiler.
16RABbin İlyas aracılığıyla söylediği söz uyarınca, küpten un, çömlekten yağ eksilmedi.
17Bir süre sonra ev sahibi dul kadının oğlu gittikçe ağırlaşan kötü bir hastalığa yakalandı, sonunda öldü.
43Sonra uşağına, "Haydi git, denize doğru bak!" dedi. Uşağı gidip denize baktı ve, "Hiçbir şey görmedim" diye karşılık verdi. İlyas, uşağına yedi kez, "Git, bak" dedi.
44Yedinci kez gidip bakan uşak, "Denizden avuç kadar küçük bir bulut çıkıyor" dedi. İlyas şöyle dedi: "Git, Ahava, 'Yağmura yakalanmadan arabanı al ve geri dön' de."
45Tam o sırada gökyüzü bulutlarla karardı, rüzgar çıktı, şiddetli bir yağmur başladı. Ahav hemen arabasına binip Yizreele gitti.
41Sonra İlyas, Ahava, "Git, yemene içmene bak; çünkü güçlü bir yağmur sesi var" dedi.
16Elişa şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Bu vadinin başından sonuna kadar hendekler kazın.
17Ne rüzgar göreceksiniz, ne yağmur. Öyleyken vadi suyla dolup taşacak. Sizler, sürüleriniz ve öteki hayvanlarınız doyasıya içeceksiniz.
7"Hasat mevsimine daha üç ay varken,Sizden yağmuru da esirgedim.Bir kente yağmur yağdırdım,Öbürüne yağdırmadım.Bir tarla yağmur aldı,Öteki almayıp kurudu.
8Su bulmak içinKent kent sersemce dolaştınız;Suya doyamadınız,Yine de bana dönmediniz."RAB böyle diyor.
7Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,
17Çünkü RAB bana, 'Orada hiçbir şey yiyip içme ve gittiğin yoldan dönme' diye buyruk verdi."
35O zaman sunağın çevresine akan su hendeği doldurdu.
1RAB kuraklığa ilişkin Yeremyaya şöyle seslendi:
20Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor.Çünkü akarsular kurudu, Ateş otlakları yok etti.
5Nilin suları çekilecek,Kuruyup çatlayacak yatağı.
41Kayayı yardı, sular fışkırdı,Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı.
17İlyas da tıpkı bizim gibi insandı. Yağmur yağmaması için gayretle dua etti; üç yıl altı ay ülkeye yağmur yağmadı.
18Yeniden dua etti; gök yağmurunu, toprak da ürününü verdi.
20Ertesi sabah, sununun sunulduğu saatte, Edom yönünden akan sular her yeri doldurdu.
25RAB'bin ırmağı vurmasının üzerinden yedi gün geçti.
4Bir buyrukla kurutur denizi,Kurutur bütün ırmakları. Solar Başanın, Karmel Dağının yeşillikleriVe Lübnanın çiçekleri.
7Bu yüzden halk kazanıp biriktirdiği ne varsa,Kavak Vadisi üzerinden taşıyacak.
26Kimsenin yaşamadığı toprakları,İnsanın bulunmadığı çölü sulasın diye;
19Bunun üzerine Tanrı Lehideki çukuru yardı. Çukurdan su fışkırdı. Şimşon suyu içince canlanıp güçlendi. Suyun çıktığı yere Eyn-Hakkore adını verdi. Pınar bugün de Lehide duruyor.
5Ahav, Ovadyaya, "Haydi gidip ülkedeki bütün su kaynaklarıyla vadilere bakalım" dedi, "Belki atlarla katırların yaşamasını sağlayacak kadar ot buluruz da onları ölüme terk etmemiş oluruz."
16Kayadan akarsular fışkırtmış,Suları ırmak gibi akıtmıştı.
9İsrail, Yahuda ve Edom kralları birlikte yola çıktılar. Dolambaçlı yollarda yedi gün ilerledikten sonra suları tükendi. Askerler ve hayvanlar susuz kaldı.
17"Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok.Dilleri kurumuş susuzluktan.Ben RAB, onları yanıtlayacağım,Ben, İsrailin Tanrısı, onları bırakmayacağım.
8İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horeve kadar yürüdü.
25Kuyular kazdım, sular içtim,Mısırın bütün ırmaklarını ayağımın tabanıyla kuruttum, dedin.
7Yol kenarındaki dereden su içecek;Bu yüzden başını dik tutacak.
1Elişa, oğlunu diriltmiş olduğu Şunemli kadına şöyle demişti: "Kalk, ailenle birlikte buradan git, geçici olarak kalabileceğin bir yer bul. Çünkü RAB ülkeye yedi yıl sürecek bir kıtlık göndermeye karar verdi."
12Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı.
2Kralın özel yardımcısı olan komutan, Tanrı adamına, "RAB göklerin kapaklarını açsa bile olacak şey değil bu!" dedi. Elişa, "Sen herşeyi gözlerinle göreceksin, ama onlardan hiçbir şey yiyemeyeceksin!" diye karşılık verdi.