1. Krallar 18:27
Öğleyin İlyas onlarla alay etmeye başladı: "Bağırın, yüksek sesle bağırın! O tanrıymış. Belki dalgındır, ya da heladadır, belki de yolculuk yapıyor! Yahut uyuyordur da uyandırmak gerekir!"
Öğleyin İlyas onlarla alay etmeye başladı: "Bağırın, yüksek sesle bağırın! O tanrıymış. Belki dalgındır, ya da heladadır, belki de yolculuk yapıyor! Yahut uyuyordur da uyandırmak gerekir!"
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
18İlyas, "İsraili sıkıntıya sokan ben değilim, seninle babanın ailesi İsraili sıkıntıya soktunuz" diye karşılık verdi, "RABbin buyruklarını terk edip Baalların ardınca gittiniz.
19Şimdi haber sal: Bütün İsrail halkı, İzebelin sofrasında yiyip içen Baalın dört yüz elli peygamberi ve Aşeranın dört yüz peygamberi Karmel Dağına gelip önümde toplansın."
20Ahav bütün İsraile haber salarak peygamberlerin Karmel Dağında toplanmalarını sağladı.
21İlyas halka doğru ilerleyip, "Daha ne zamana kadar böyle iki taraf arasında dalgalanacaksınız?" dedi, "Eğer RAB Tanrıysa, onu izleyin; yok eğer Baal Tanrıysa, onun ardınca gidin." Halk İlyasa hiç karşılık vermedi.
22İlyas konuşmasını şöyle sürdürdü: "RABbin peygamberi olarak sadece ben kaldım. Ama Baalın dört yüz elli peygamberi var.
23Bize iki boğa getirin. Birini Baalın peygamberleri alıp kessinler, parçalayıp odunların üzerine koysunlar; ama odunları yakmasınlar. Öbür boğayı da ben kesip hazırlayacağım ve odunların üzerine koyacağım; ama odunları yakmayacağım.
24Sonra siz kendi ilahınızı adıyla çağırın, ben de RABbi adıyla çağırayım. Hangisi ateşle karşılık verirse, Tanrı odur." Bütün halk, "Peki, öyle olsun" dedi.
25İlyas, Baalın peygamberlerine, "Kalabalık olduğunuz için önce siz boğalardan birini seçip hazırlayın ve ilahınızı adıyla çağırın" dedi, "Ama ateş yakmayın."
26Kendilerine verilen boğayı alıp hazırlayan Baalın peygamberleri sabahtan öğlene kadar, "Ey Baal, bize karşılık ver!" diye yalvardılar. Ama ne bir ses vardı, ne de bir karşılık. Yaptıkları sunağın çevresinde zıplayıp oynadılar.
28Böylece yüksek sesle bağırdılar. Adetleri uyarınca, kılıç ve mızraklarla kanlarını akıtıncaya dek bedenlerini yaraladılar.
29Öğlenden akşam sunusu saatine kadar kıvrandılar. Ama hâlâ ne bir ses, ne ilgi, ne de bir karşılık vardı.
30O zaman İlyas bütün halka, "Bana yaklaşın" dedi. Herkes onun çevresinde toplandı. İlyas RABbin yıkılan sunağını onarmaya başladı.
39Halk olanları görünce yüzüstü yere kapandı. "RAB Tanrıdır, RAB Tanrıdır!" dediler.
40İlyas, "Baalın peygamberlerini yakalayın, hiçbirini kaçırmayın" diye onlara buyruk verdi. Peygamberler yakalandı, İlyas onları Kişon Vadisine götürüp orada öldürdü.
41Sonra İlyas, Ahava, "Git, yemene içmene bak; çünkü güçlü bir yağmur sesi var" dedi.
42Ahav yiyip içmek üzere oradan ayrılınca, İlyas Karmel Dağının tepesine çıktı. Yere kapanarak başını dizlerinin arasına koydu.
43Sonra uşağına, "Haydi git, denize doğru bak!" dedi. Uşağı gidip denize baktı ve, "Hiçbir şey görmedim" diye karşılık verdi. İlyas, uşağına yedi kez, "Git, bak" dedi.
35O zaman sunağın çevresine akan su hendeği doldurdu.
36Akşam sunusu saatinde, Peygamber İlyas sunağa yaklaşıp şöyle dua etti: "Ey İbrahimin, İshakın ve İsrailin Tanrısı olan RAB! Bugün bilinsin ki, sen İsrailin Tanrısısın, ben de senin kulunum ve bütün bunları senin buyruklarınla yaptım.
37Ya RAB, bana yanıt ver! Yanıt ver ki, bu halk senin Tanrı olduğunu anlasın. Onların yine sana dönmelerini sağla."
3Ama RABbin meleği, Tişbeli İlyasa şöyle dedi: "Kalk, Samiriye Kralının habercilerini karşıla ve onlara de ki, 'İsrailde Tanrı yok mu ki Ekron ilahı Baalzevuva danışmaya gidiyorsunuz?'
4Kralınıza deyin ki, 'RAB, Yattığın yataktan kalkamayacak, kesinlikle öleceksin! diyor.' " Böylece İlyas oradan ayrıldı.
5Haberciler kralın yanına döndüler. Kral, "Neden geri döndünüz?" diye sordu.
6Şöyle karşılık verdiler: "Yolda bir adamla karşılaştık. Bize dedi ki, 'Gidin, sizi gönderen krala RAB şöyle diyor deyin: İsrailde Tanrı yok mu ki Ekron ilahı Baalzevuva danışmak için haberciler gönderdin? Bu yüzden yattığın yataktan kalkamayacak, kesinlikle öleceksin!' "
7Kral, "Sizi karşılayıp bu sözleri söyleyen nasıl bir adamdı?" diye sordu.
23Elişa oradan ayrılıp Beytele giderken kentin küçük çocukları yola döküldüler. "Defol, defol, kel kafalı!" diyerek onunla alay ettiler.
13İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi.
8İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horeve kadar yürüdü.
9Geceyi orada bulunan bir mağarada geçirdi. RAB, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" diye sordu.
31Yoaş çevresindeki öfkeli kalabalığa, "Baalı savunmak size mi düştü?" dedi, "Siz mi onu kurtaracaksınız? Onu savunan şafak sökmeden ölecek. Baal tanrıysa, bırakın kendini savunsun. Yıkılan sunak onun!"
1Ahav, İlyasın bütün yaptıklarını, peygamberleri nasıl kılıçtan geçirdiğini İzebele anlattı.
2İzebel, İlyasa, "Yarın bu saate kadar senin peygamberlere yaptığını ben de sana yapmazsam, ilahlar bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın" diye haber gönderdi.
28RAB, Tişbeli İlyasa şöyle dedi:
15RABbin meleği, İlyasa, "Onunla birlikte aşağı in, korkma" dedi. İlyas kalkıp komutanla birlikte kralın yanına gitti
16ve ona şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'İsrailde danışacak Tanrı yok mu ki Ekron ilahı Baalzevuva danışmak için haberciler gönderdin? Bu yüzden yattığın yataktan kalkamayacak, kesinlikle öleceksin!' "
14İlyasın üzerinden düşen cüppeyi sulara vurarak, "İlyasın Tanrısı RAB nerede?" diye seslendi. Cüppeyi sulara vurunca ırmak ikiye ayrıldı, Elişa karşı yakaya geçti.
19İlyas, "Oğlunu bana ver" diyerek çocuğu kadının kucağından aldı, kaldığı yukarı odaya çıkardı ve yatağına yatırdı.
20Sonra RABbe şöyle yalvardı: "Ya RAB Tanrım, neden yanında kaldığım dul kadının oğlunu öldürerek ona bu kötülüğü yaptın?"
21İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp RABbe şöyle dua etti: "Ya RAB Tanrım, bu çocuğa yeniden can ver."
11Oysa sen şimdi, 'Git, efendine İlyas burada de' diyorsun.
12İlyas, "Eğer ben Tanrı adamıysam, göklerden ateş yağacak ve seninle birlikte elli adamını yok edecek!" diye karşılık verdi. O anda göklerden ateş yağdı, komutanla birlikte elli adamını yakıp yok etti.
13Kral üçüncü kez bir komutanla elli adam gönderdi. Üçüncü komutan çıkıp İlyasın önünde diz çöktü ve ona şöyle yalvardı: "Ey Tanrı adamı, lütfen bana ve adamlarıma acı, canımızı bağışla!
9Sonra bir komutanla birlikte elli adamını İlyasa gönderdi. Komutan tepenin üstünde oturan İlyasın yanına çıkıp ona, "Ey Tanrı adamı, kral aşağı inmeni istiyor" dedi.
46Üzerine RAB'bin gücü inen İlyas kemerini kuşanıp Yizreel'e kadar Ahav'ın önünde koştu.
31Gehazi önden gidip değneği çocuğun yüzüne tuttu, ama ne bir ses vardı, ne de bir yanıt. Bunun üzerine Gehazi geri dönüp Elişayı karşıladı ve ona, "Çocuk dirilmedi" diye haber verdi.
2O zaman RAB, İlyasa şöyle seslendi:
21Böylece Elişa gidip sürdüğü çiftin öküzlerini kesti. Boyunduruklarıyla ateş yakıp etleri pişirdikten sonra, yesinler diye halka dağıttı. Sonra, İlyas'ın ardından gidip ona hizmet etti.
1Uzun bir süre sonra kuraklığın üçüncü yılında RAB İlyasa, "Git, Ahavın huzuruna çık" dedi, "Toprağı yağmursuz bırakmayacağım."
14Ama sen şimdi, 'Git, efendine İlyas burada de' diyorsun. O zaman beni öldürür!"
19"Baalın bütün peygamberlerini, kâhinlerini, ona tapan herkesi çağırın. Hiçbiri gelmemezlik etmesin. Çünkü Baala büyük bir kurban sunacağım. Kim gelmezse öldürülecek." Gerçekte Yehu Baala tapanları yok etmek için bir düzen kurmaktaydı.