1. Samuel 10:11
Onu önceden tanıyanların hepsi, peygamberlerle birlikte peygamberlikte bulunduğunu görünce, birbirlerine, "Ne oldu Kiş oğluna? Saul da mı peygamber oldu?" diye sordular.
Onu önceden tanıyanların hepsi, peygamberlerle birlikte peygamberlikte bulunduğunu görünce, birbirlerine, "Ne oldu Kiş oğluna? Saul da mı peygamber oldu?" diye sordular.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
9Saul, Samuelin yanından ayrılmak üzere ona sırtını döner dönmez, Tanrı ona başka bir kişilik verdi. O gün bütün bu belirtiler gerçekleşti.
10Givaya varınca, Saulu bir peygamber topluluğu karşıladı. Tanrının Ruhu güçlü bir biçimde üzerine indi ve Saul onlarla birlikte peygamberlikte bulunmaya başladı.
12Orada oturanlardan biri, "Ya onların babası kim?" dedi. İşte, "Saul da mı peygamber oldu?" sözü buradan gelir.
13Saul peygamberlikte bulunduktan sonra tapınma yerine çıktı.
14Amcası, Saul ile hizmetkârına, "Nerede kaldınız?" diye sordu. Saul, "Eşekleri arıyorduk" diye karşılık verdi, "Onları bulamayınca, Samuele gittik."
19Davutun Ramanın Nayot Mahallesinde olduğu haberi Saula ulaştırıldı.
20Bunun üzerine Saul Davutu yakalamaları için ulaklarını oraya gönderdi. Ulaklar Samuelin önderliğinde bir peygamber topluluğunun oynayıp coştuğunu gördüler. İşte o zaman Tanrının Ruhu Saulun ulaklarının üzerine indi. Onlar da oynayıp coşmaya başladılar.
21Saul olup bitenleri duyunca, başka ulaklar gönderdi. Onlar da oynayıp coştular. Saulun üçüncü kez gönderdiği ulaklar da öncekiler gibi yaptı.
22Sonunda Saul kendisi Ramaya doğru yola çıktı. Sekudaki büyük sarnıca varınca, "Samuelle Davut neredeler?" diye sordu. Biri, "Ramanın Nayot Mahallesinde" dedi.
23Saul Ramadaki Nayota doğru ilerlerken, Tanrının Ruhu onun üzerine de indi. Nayota varıncaya dek yol boyunca oynayıp coştu.
24Giysilerini de çıkarıp Samuel'in önünde oynayıp coştu. Bütün gün ve gece çıplak yattı. Halkın, "Saul da mı peygamber oldu?" demesi bundandır. "Peygamberlik etmek" sözcüğünden türemiştir.
4Ulaklar Saulun yaşadığı Giva Kentine gelip olanları halka bildirince, herkes hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
5Tam o sırada Saul, öküzlerinin ardında, tarladan dönüyordu. "Halka ne oldu? Neden böyle ağlıyorlar?" diye sordu. Yaveşlilerin söylediklerini ona anlattılar.
6Saul bu sözleri duyunca, Tanrının Ruhu güçlü bir biçimde onun üzerine indi. Saul çok öfkelendi.
7Bir çift öküz alıp parçaladı. Ulaklar aracılığıyla İsrailin her bölgesine bu parçaları gönderip şöyle dedi: "Saul ile Samuelin ardınca gelmeyen herkesin öküzlerine de aynı şey yapılacaktır." Halk RAB korkusuyla sarsıldı ve tek beden halinde yola çıktı.
5Sonra Filist ordugahının bulunduğu Givat-Elohime varacaksın. Kente girince, önlerinde çenk, tef, kaval ve lir çalanlarla birlikte peygamberlik ederek tapınma yerinden inen bir peygamber topluluğuyla karşılaşacaksın.
6RABbin Ruhu senin üzerine güçlü bir biçimde inecek. Onlarla birlikte peygamberlikte bulunacak ve başka bir kişiliğe bürüneceksin.
9-Eskiden İsrailde biri Tanrıya bir şey sormak istediğinde, "Haydi, biliciye gidelim" derdi. Çünkü bugün peygamber denilene o zaman bilici denirdi.-
10Saul hizmetkârına, "İyi, haydi gidelim" dedi. Böylece Tanrı adamının yaşadığı kente gittiler.
11Yokuştan kente doğru çıkarlarken, kuyudan su çekmeye giden kızlarla karşılaştılar. Onlara, "Bilici burada mı?" diye sordular.
10Saul yakmalık sununun sunulmasını bitirir bitirmez Samuel geldi. Saul selamlamak için onu karşılamaya çıktı.
11Samuel, "Ne yaptın?" diye sordu. Saul, "Halk yanımdan dağılıyordu" diye karşılık verdi, "Sen de belirlenen gün gelmedin. Üstelik Filistliler Mikmasta toplandılar. Bunları görünce,
14Saul, "Neye benziyor?" diye sordu. Kadın, "Cüppe giymiş yaşlı bir adam yukarıya çıkıyor" dedi. O zaman Saul onun Samuel olduğunu anladı; eğilip yüzüstü yere kapandı.
15Samuel Saula, "Neden beni çağırtıp rahatsız ettin?" dedi. Saul, "Büyük sıkıntı içindeyim" diye yanıtladı, "Filistliler bana karşı savaşıyor ve Tanrı da beni terk etti. Artık bana ne peygamberler aracılığıyla, ne de düşlerle yanıt veriyor. Bu yüzden, ne yapmam gerektiğini bana bildirmen için seni çağırttım."
20Samuelin RABbin bir peygamberi olarak onaylandığını Dandan Beer-Şevaya kadar bütün İsrail anladı.
17Samuel Saulu görünce, RAB, "İşte sana sözünü ettiğim adam!" dedi, "Halkıma o önderlik edecek."
18Saul kent kapısında duran Samuele yaklaştı. "Bilicinin evi nerede, lütfen söyler misin?" dedi.
14Saulla hizmetkârı kente gittiler. Kente girdiklerinde, tapınma yerine çıkmaya hazırlanan Samuel onlara doğru ilerliyordu.
15Saul gelmeden bir gün önce RAB Samuele şunu açıklamıştı:
11Yaveş-Gilat halkı Filistlilerin Saula yaptıklarını duydu.
31Davutun söylediklerini duyanlar Saula ilettiler. Saul onu çağırttı.
10Ertesi gün Tanrının gönderdiği kötü bir ruh Saulun üzerine güçlü bir biçimde indi. Saul evinde sayıklamaya başladı. Davut her zamanki gibi yine lir çalıyordu. Saulun elinde bir mızrak vardı.
22Yine RABbe, "O daha buraya gelmedi mi?" diye sordular. RAB de, "O burada, eşyaların arasında saklanıyor" dedi.
23Bunun üzerine koşup Saulu oradan getirdiler. Saul halkın arasına geldi. Boyu hepsinden bir baş uzundu.
7Bunun üzerine Yonatan Davutu çağırıp ona her şeyi anlattı. Sonra Davutu Saulun yanına getirdi. Davut da önceden olduğu gibi kralın hizmetine girdi.
8Ertesi gün Filistliler, öldürülenleri soymak için geldiklerinde, Saulla oğullarının Gilboa Dağında öldüğünü gördüler.
6İşay ile oğulları gelince Samuel Eliavı gördü ve, "Gerçekten RABbin önünde duran bu adam Onun meshettiği kişidir" diye düşündü.
21Onu duyanların hepsi şaşkına döndü. "Yeruşalimde bu adı ananları kırıp geçiren adam bu değil mi? Buraya da, öylelerini tutuklayıp başkâhinlere götürmek amacıyla gelmedi mi?" diyorlardı.
27Kentin sınırına yaklaşırken Samuel Saul'a, "Hizmetkâra önümüzden gitmesini söyle" dedi. Hizmetkâr öne geçince, Samuel, "Ama sen dur" diye ekledi, "Sana Tanrı'nın sözünü bildireceğim." konuştu", Septuaginta "Saul için damda bir döşek serildi, o da orada yattı."
1Samuel Saula şöyle dedi: "RAB seni kendi halkı İsrailin Kralı olarak meshetmek için beni gönderdi. Şimdi RABbin sözlerine kulak ver.
17Davutun sesini tanıyan Saul, "Davut, oğlum, bu senin sesin mi?" diye sordu. Davut, "Evet, efendim kral, benim sesim" diye karşılık verdi,
16Davut söylediklerini bitirince, Saul, "Davut oğlum, bu senin sesin mi?" diye sordu ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
12Ertesi sabah Samuel Saulla görüşmek için erkenden kalktı. Saulun Karmel Kentine gittiğini, orada kendisine bir anıt diktikten sonra aşağı inip Gilgala döndüğünü öğrendi.
38Bunun için Saul, "Ey halkın önderleri! Buraya yaklaşın da bugün işlenen bu günahın nasıl işlendiğini ortaya çıkaralım" dedi,
10RAB Samuele şöyle seslendi:
6Genç adam şöyle yanıtladı: "Bir rastlantı sonucu Gilboa Dağındaydım. Saul mızrağına dayanmıştı. Atlılarla savaş arabaları ona doğru yaklaşıyordu.
21Daha önce Filistlilerin yanında yer alıp onların ordugahına katılan İbraniler bile saf değiştirerek Saulla Yonatanın yanındaki İsrail birliklerine katıldılar.
15Böylece bütün halk Gilgal'a gidip RAB'bin önünde Saul'un kral olduğunu onayladı. Orada, RAB'bin önünde esenlik kurbanları kestiler; Saul da bütün İsrailliler de büyük bir sevinç yaşadılar.
11Yaveş-Gilat halkı Filistlilerin Saula yaptıklarını duydu.
33"Bütün bunlar gerçekleşince -ki gerçekleşecek- aralarında bir peygamber bulunduğunu anlayacaklar."