1. Samuel 17:28
Ağabeyi Eliav Davutun adamlarla konuştuğunu duyunca öfkelendi. "Ne işin var burada?" dedi, "Çöldeki üç beş koyunu kime bıraktın? Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum. Sadece savaşı görmeye geldin."
Ağabeyi Eliav Davutun adamlarla konuştuğunu duyunca öfkelendi. "Ne işin var burada?" dedi, "Çöldeki üç beş koyunu kime bıraktın? Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum. Sadece savaşı görmeye geldin."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
29Davut, "Ne yaptım ki?" dedi, "Bir soru sordum, o kadar."
19Kardeşlerin Saul ve öbür İsraillilerle birlikte Ela Vadisinde Filistlilere karşı savaşıyorlar."
20Ertesi sabah Davut erkenden kalktı. Sürüyü bir çobana bıraktı. İşayın buyurduğu gibi erzağı alıp yola koyuldu. Ordugaha vardığı sırada askerler savaş naraları atarak savaş düzenine giriyorlardı.
9" 'Davut sana kötülük yapmak istiyor' diyenlerin sözlerini neden önemsiyorsun?" dedi,
31Davutun söylediklerini duyanlar Saula ilettiler. Saul onu çağırttı.
32Davut Saula, "Bu Filistli yüzünden kimse yılmasın! Ben kulun gidip onunla dövüşeceğim!" dedi.
33Saul, "Sen bu Filistliyle dövüşemezsin" dedi, "Çünkü daha gençsin, o ise gençliğinden beri savaşçıdır."
34Ama Davut, "Kulun babasının sürüsünü güder" diye karşılık verdi, "Bir aslan ya da ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca,
25Birbirlerine, "İsraile meydan okumak için ortaya çıkan şu adamı görüyorsunuz ya!" diyorlardı, "Kral onu öldürene büyük bir armağanın yanısıra kızını da verecek. Babasının ailesini de İsraile vergi ödemekten muaf tutacak."
26Davut yanındakilere, "Bu Filistliyi öldürüp İsrailden bu utancı kaldıracak kişiye ne verilecek?" diye sordu, "Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yaşayan Tanrının ordusuna meydan okuyor?"
27Adamlar daha önce verilmiş olan söze göre Golyatı öldürecek kişiye neler verileceğini anlattılar.
45Davut, "Sen kılıçla, mızrakla, palayla üzerime geliyorsun" diye karşılık verdi, "Bense meydan okuduğun İsrail ordusunun Tanrısı, Her Şeye Egemen RABbin adıyla senin üzerine geliyorum.
22Davut getirdiklerini levazım görevlisine bırakıp cepheye koştu; kardeşlerinin yanına varıp onları selamladı.
23Davut onlarla konuşurken, Gatlı Filistli, Golyat adındaki dövüşçü Filist cephesinden ileri çıkarak daha önce yaptığı gibi meydan okudu. Davut bunu duydu.
13Davut, kendisine haber getiren genç adama, "Nerelisin?" diye sordu. Adam, "Ben yabancıyım, bir Amaleklinin oğluyum" dedi.
14Davut, "RABbin meshettiği kişiye el kaldırıp onu yok etmekten korkmadın mı?" diye sordu.
15Sonra adamlarından birini çağırıp, "Git, öldür onu!" diye buyurdu. Böylece adam Amalekliyi vurup öldürdü.
16Davut Amalekliye, "Kanından sen kendin sorumlusun" demişti, "Çünkü 'RABbin meshettiği kişiyi ben öldürdüm' demekle kendine karşı ağzınla tanıklıkta bulundun."
13Saul, "Neden sen ve İşay oğlu bana karşı düzen kurdunuz?" dedi, "Çünkü ona ekmek, kılıç verdin ve onun için Tanrıya danıştın. O da bana karşı ayaklandı ve bugün yaptığı gibi pusu kurdu."
41Filistli de, önünde kalkan taşıyıcısı, Davuta doğru ilerliyordu.
42Davutu tepeden tırnağa süzdü. Kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi.
43"Ben köpek miyim ki, üzerime değnekle geliyorsun?" diyerek kendi ilahlarının adıyla Davutu lanetledi.
6O zaman Davut, Hititli Ahimelek ile Yoavın kardeşi, Seruya oğlu Avişaya, "Kim benimle ordugaha, Saulun yanına gelecek?" diye sordu. Avişay, "Ben seninle geleceğim" diye karşılık verdi.
17Onları karşılamaya çıkan Davut şöyle dedi: "Eğer bana yardım etmek için esenlikle geldiyseniz, buyrun bize katılın. Ama ben haksızlık yapmamışken beni düşmanlarımın eline teslim etmeye geldiyseniz, atalarımızın Tanrısı bunu görsün ve sizi yargılasın."
18Hizmetkârlardan biri, "Beytlehemli İşayın oğullarından birini gördüm" dedi, "İyi lir çalar. Üstelik yürekli, güçlü bir savaşçıdır; akıllıca konuşur, yakışıklıdır. RAB de onunladır."
19Bunun üzerine Saul İşaya ulaklar göndererek, "Sürüyü güden oğlun Davutu bana gönder" dedi.
5Yaşamını tehlikeye atarak Filistliyi öldürdü. RAB de bütün İsraili büyük bir zafere ulaştırdı. Sen de bunu görüp sevindin. Öyleyse neden Davutu yok yere öldürerek suçsuz birine haksızlık edesin?"
14Davut en küçükleriydi. Üç büyük oğul Saulun yanındaydı.
15Davut ise babasının sürüsüne bakmak için Saulun yanından ayrılıp Beytleheme gider gelirdi.
1O sırada Filistliler İsraille savaşmak için askeri birliklerini topladılar. Akiş Davuta, "Adamlarınla birlikte benim yanımda savaşacağını bilmelisin" dedi.
17Bir gün İşay, oğlu Davuta şöyle dedi: "Kardeşlerin için şu kavrulmuş bir efa buğdayla on somun ekmeği al, çabucak ordugaha, kardeşlerinin yanına git.
57Davut Golyatı öldürüp ordugaha döner dönmez, Avner onu alıp Saula götürdü. Golyatın kesik başı Davutun elindeydi.
58Saul, "Kimin oğlusun, delikanlı?" diye sordu. Davut, "Kulun Beytlehemli İşay'ın oğluyum" diye karşılık verdi.
15Davut, "Sen yiğit biri değil misin?" dedi, "İsrailde senin gibisi var mı? Öyleyse neden efendin kralı korumadın? Çünkü biri onu öldürmek için ordugaha girdi.
17Davutun sesini tanıyan Saul, "Davut, oğlum, bu senin sesin mi?" diye sordu. Davut, "Evet, efendim kral, benim sesim" diye karşılık verdi,
8Golyat durup İsrail ordusuna, "Neden savaş düzeni aldınız?" diye haykırdı, "Ben Filistliyim, sizse Saulun kölelerisiniz. Aranızdan karşıma çıkacak birini seçin.
8Davut Ahimeleke, "Yanında mızrak ya da kılıç yok mu?" diye sordu, "Kralın işi acele olduğundan, yanıma ne kılıcımı aldım, ne de başka bir silah." "Alıkonulmuş".
55Saul, Davutun Golyatla dövüşmeye çıktığını görünce, ordu komutanı Avnere, "Ey Avner, kimin oğlu bu genç?" diye sormuştu. Avner de, "Yaşamın hakkı için, ey kral, bilmiyorum" diye yanıtlamıştı.
19Öyleyse neden RABbin sözüne kulak asmadın? Neden yağmalanan mallara saldırarak RABbin gözünde kötü olanı yaptın?"
23Ama Davut, "Hayır, kardeşlerim!" dedi, "RABbin bize verdikleri konusunda böyle davranamayız! O bizi korudu ve bize saldıran akıncıları elimize teslim etti.
8Davut, "Ama ben ne yaptım?" diye sordu, "Yanına geldiğimden bu yana bende ne buldun ki, gidip efendim kralın düşmanlarına karşı savaşmayayım?"
9Akiş, "Biliyorum, sen benim gözümde Tanrının bir meleği gibi iyisin" diye yanıtladı, "Ne var ki Filistli komutanlar, 'Bizimle savaşa gelmesin' diyorlar.
17Davut, halkı öldüren meleği görünce, RABbe, "Günah işleyen benim, ben suç işledim" dedi, "Bu koyunlar ne yaptı ki? Ne olur beni ve babamın soyunu cezalandır."
11Sonra İşaya, "Oğullarının hepsi bunlar mı?" diye sordu. İşay, "Bir de en küçüğü var" dedi, "Sürüyü güdüyor." Samuel, "Birini gönder de onu getirsin" dedi, "O buraya gelmeden yemeğe oturmayacağız."
1Davut Gattan ayrılıp Adullam Mağarasına kaçtı. Bunu duyan kardeşleri ve ailesinin öteki bireyleri yanına gittiler.
6İşay ile oğulları gelince Samuel Eliavı gördü ve, "Gerçekten RABbin önünde duran bu adam Onun meshettiği kişidir" diye düşündü.
8Bu sözlere gücenen Saul çok öfkelendi. "Davuta on binlercesini, banaysa ancak binlercesini verdiler. Artık kral olmaktan başka onun ne eksiği kaldı ki?" diye düşündü.
12Davut Yahudanın Beytlehem Kentinden Efratlı İşay adında bir adamın oğluydu. İşayın sekiz oğlu vardı. Saulun krallığı döneminde İşayın yaşı oldukça ilerlemişti.
8Hepiniz bana karşı düzen kurdunuz. Çünkü oğlum İşayın oğluyla antlaşma yaptığında bana haber veren olmadı. İçinizden bana acıyan tek kişi çıkmadı. Bugün olduğu gibi, bana pusu kurması için oğlumun kulum Davutu kışkırttığını bana bildiren olmadı."
22Davut, "İşte kralın mızrağı!" dedi, "Adamlarından biri gelip alsın.