1. Samuel 5:7
Aşdotlular olup bitenleri görünce, "İsrail Tanrısının Sandığı yanımızda kalmamalı; çünkü O bizi de, ilahımız Dagonu da ağır bir biçimde cezalandırıyor" dediler.
Aşdotlular olup bitenleri görünce, "İsrail Tanrısının Sandığı yanımızda kalmamalı; çünkü O bizi de, ilahımız Dagonu da ağır bir biçimde cezalandırıyor" dediler.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Filistliler, Tanrının Sandığını ele geçirdikten sonra, onu Even-Ezerden Aşdota götürdüler.
2Tanrının Sandığını Dagon Tapınağına taşıyıp Dagon heykelinin yanına yerleştirdiler.
3Ertesi gün erkenden kalkan Aşdotlular, Dagonu RABbin Sandığının önünde yüzüstü yere düşmüş buldular. Dagonu alıp yerine koydular.
4Ama ertesi sabah erkenden kalktıklarında, Dagonu yine RABbin Sandığının önünde yüzüstü yere düşmüş buldular. Bu kez Dagonun başıyla iki eli kırılmış, eşiğin üzerinde duruyordu; yalnızca gövdesi kalmıştı.
5Dagon kâhinleri de, Aşdottaki Dagon Tapınağına bütün gelenler de bu yüzden bugün de tapınağın eşiğine basmıyorlar.
6RAB Aşdotluları ve çevrelerindeki halkı ağır biçimde cezalandırdı; onları urlarla cezalandırıp sıkıntıya soktu. Ülkelerinde fareler göründü. Kentin her yanına ölüm saçmaya başladı."
8Bunun üzerine ulaklar gönderip bütün Filist beylerini çağırttılar ve, "İsrail Tanrısının Sandığını ne yapalım?" diye sordular. Filist beyleri, "İsrail Tanrısının Sandığı Gata götürülsün" dediler. Böylece İsrail Tanrısının Sandığını Gata götürdüler.
9Ama sandık oraya götürüldükten sonra, RAB o kenti de cezalandırdı. Kenti çok büyük bir korku sardı. RAB kent halkını, büyük küçük herkesi urlarla cezalandırdı.
10Bu yüzden Tanrının Sandığını Ekrona gönderdiler. Tanrının Sandığı kente girer girmez Ekronlular, "Bizi ve halkımızı yok etmek için İsrail Tanrısının Sandığını bize getirdiler!" diye bağırdılar.
11Bütün Filist beylerini toplayarak, "İsrail Tanrısının Sandığını buradan uzaklaştırın" dediler, "Sandık yerine geri gönderilsin; öyle ki, bizi de halkımızı da yok etmesin." Çünkü kentin her yanını ölüm korkusu sarmıştı. Tanrının onlara verdiği ceza çok ağırdı.
12Sağ kalanlarda urlar çıktı. Kent halkının haykırışı göklere yükseldi.
1RABbin Sandığı Filist ülkesinde yedi ay kaldıktan sonra,
2Filistliler kâhinlerle falcıları çağırtıp, "RABbin Sandığını ne yapalım? Onu nasıl yerine göndereceğimizi bize bildirin" dediler.
3Kâhinlerle falcılar, "İsrail Tanrısının Sandığını geri gönderecekseniz, boş göndermeyin" diye yanıtladılar, "Ona bir suç sunusu sunmalısınız. O zaman iyileşecek ve Onun sizi neden sürekli cezalandırdığını anlayacaksınız."
4Filistliler, "Ona suç sunusu olarak ne göndermeliyiz?" diye sordular. Kâhinlerle falcılar, "Suç sununuz Filist beylerinin sayısına göre beş altın ur ve beş altın fare olsun" diye yanıtladılar, "Çünkü aynı bela hepinizin de, beylerinizin de üzerindedir.
5Onun için, urların ve ülkeyi yıkan farelerin benzerlerini yapın. Böylelikle İsrailin Tanrısını onurlandırın. Belki sizin, ilahlarınızın ve ülkenizin üzerindeki cezayı hafifletir.
3Askerler ordugaha dönünce, İsrailin ileri gelenleri, "Neden bugün RAB bizi Filistlilerin önünde bozguna uğrattı?" diye sordular, "RABbin Antlaşma Sandığını Şilodan buraya getirelim ki, aramıza geldiğinde bizi düşmanlarımızın elinden kurtarsın."
8RABbin Sandığını alıp arabaya koyun; suç sunusu olarak Ona göndereceğiniz altın eşyaları da bir kutuya koyup yanına yerleştirin. Sonra bırakın arabayı yoluna gitsin.
9Ama ardından gözetleyin. Eğer kendi ülkesine, Beytşemeşe giden yoldan ilerlerse, demek ki, üzerimize bu büyük yıkımı getiren Odur. Yoksa bu yıkımın Ondan gelmediğini, bize bir rastlantı olduğunu anlayacağız."
10Adamlar denileni yaptılar. Süt veren iki inek getirip arabaya koştular, buzağılarını da ahıra kapadılar.
11İçinde farelerle urların altın benzerlerinin bulunduğu kutuyu RABbin Sandığıyla birlikte arabaya koydular.
6Filistliler bağrışmaları duyunca, "İbranilerin ordugahındaki bu yüksek bağrışmaların anlamı ne?" diye sordular. RABbin Sandığının ordugaha getirildiğini öğrenince,
7korkarak, "Tanrılar ordugaha gelmiş" dediler, "Vay başımıza! Daha önce buna benzer bir olay olmamıştı.
8Vay başımıza! Bu güçlü tanrıların elinden bizi kim kurtarabilir? Çölde Mısırlıları her tür belaya çarptıran tanrılar bunlar.
9Kidonun harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp sandığı tuttu.
10RAB sandığa elini uzatan Uzzaya öfkelenerek onu yere çaldı. Uzza orada, Tanrının önünde öldü.
11Davut, RABbin Uzzayı cezalandırmasına öfkelendi. O günden bu yana oraya Peres-Uzza denilir.
12Davut o gün Tanrıdan korkarak, "Tanrının Sandığını nasıl yanıma getirsem?" diye düşündü.
13Sandığı yanına, Davut Kentine götüreceğine Gatlı Ovet-Edomun evine götürdü.
16Filistlilerin beş beyi olup bitenleri gördükten sonra aynı gün Ekrona döndüler.
17Filistliler Aşdot, Gazze, Aşkelon, Gat ve Ekron kentleri için RABbe suç sunusu olarak ur biçiminde birer altın gönderdiler.
18Altın farelerse, surlu kentlerle çevre köyler dahil beş Filistli beye ait kentlerin sayısı kadardı. Beytşemeşli Yeşunun tarlasında RABbin Antlaşma Sandığının üzerine konduğu büyük taş tanık olarak bugün de duruyor.
19RABbin Antlaşma Sandığının içine baktıkları için, RAB Beytşemeşlilerden bazılarını cezalandırıp yetmiş kişiyi yok etti. Halk RABbin başlarına getirdiği bu büyük yıkımdan dolayı yas tuttu.
20Beytşemeşliler, "Bu kutsal Tanrının, RABbin önünde kim durabilir? Bizden sonra kime gidecek?" diyorlardı.
21Sonunda Kiryat-Yearim'de oturanlara ulaklar göndererek, "Filistliler RAB'bin Sandığı'nı geri getirdiler; gelin, onu alıp götürün" dediler. elyazmaları "Yetmiş kişi, elli bin kişi".
6Nakonun harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp Tanrının Sandığını tuttu.
7RAB Tanrı saygısızca davranan Uzzaya öfkelenerek onu orada yere çaldı. Uzza Tanrının Sandığının yanında öldü.
8Söküp atacağımAşdotta oturanı,Aşkelonda elinde asayla dolaşanı,Elimin tersini göstereceğim Ekrona,Yok olacak Filistlilerin sağ kalanları!"Egemen RAB böyle diyor.
23Filist beyleri ilahları Dagonun onuruna çok sayıda kurban kesip eğlenmek için toplandılar. "İlahımız, düşmanımız Şimşonu elimize teslim etti" dediler.
24Halk Şimşonu görünce kendi ilahlarını övmeye başladı. "İlahımız ülkemizi yakıp yıkan,Birçoğumuzu öldürenDüşmanımızı elimize teslim etti"
9Davut o gün RABden korkarak, "RABbin Sandığı nasıl olur da bana gelir?" diye düşündü.
10RABbin Sandığını Davut Kentine götürmek istemedi. Bunun yerine sandığı Gatlı Ovet-Edomun evine götürdü.
10Saulun silahlarını ilahlarının tapınağına koyup başını Dagon Tapınağına çaktılar.
13Yenilgiye uğrayan Filistliler bir daha İsrail topraklarına saldırmadılar. Samuel yaşadığı sürece RAB Filistlilerin saldırmasını engelledi.
11Tanrının Sandığı alındı, Elinin iki oğlu, Hofni ile Pinehas öldü.
13O sırada Beytşemeşliler vadide buğday biçiyorlardı. Gözlerini kaldırıp sandığı görünce sevindiler.
7Filistliler İsrail halkının Mispada toplandığını duydular. Filist beyleri İsraillilere karşı savaşmaya çıktılar. İsrailliler bunu duyunca Filistlilerden korktular.
7Tanrının Sandığını Avinadavın evinden alıp yeni bir arabaya koydular. Arabayı Uzzayla Ahyo sürüyordu.
3Tanrımızın Sandığını geri getirelim. Çünkü Saulun krallığı döneminde ona gereken önemi vermedik."
15RAB söylediği ve ant içtiği gibi, onlara karşı olduğundan, savaşa her gittiklerinde yenilgiye uğradılar. Büyük sıkıntı içindeydiler.