1. Samuel 6:18
Altın farelerse, surlu kentlerle çevre köyler dahil beş Filistli beye ait kentlerin sayısı kadardı. Beytşemeşli Yeşunun tarlasında RABbin Antlaşma Sandığının üzerine konduğu büyük taş tanık olarak bugün de duruyor.
Altın farelerse, surlu kentlerle çevre köyler dahil beş Filistli beye ait kentlerin sayısı kadardı. Beytşemeşli Yeşunun tarlasında RABbin Antlaşma Sandığının üzerine konduğu büyük taş tanık olarak bugün de duruyor.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
7"Şimdi yeni bir arabayla boyunduruk vurulmamış, süt veren iki inek hazırlayın. İnekleri arabaya koşun; buzağılarını artlarından ayırıp ahıra götürün.
8RABbin Sandığını alıp arabaya koyun; suç sunusu olarak Ona göndereceğiniz altın eşyaları da bir kutuya koyup yanına yerleştirin. Sonra bırakın arabayı yoluna gitsin.
9Ama ardından gözetleyin. Eğer kendi ülkesine, Beytşemeşe giden yoldan ilerlerse, demek ki, üzerimize bu büyük yıkımı getiren Odur. Yoksa bu yıkımın Ondan gelmediğini, bize bir rastlantı olduğunu anlayacağız."
10Adamlar denileni yaptılar. Süt veren iki inek getirip arabaya koştular, buzağılarını da ahıra kapadılar.
11İçinde farelerle urların altın benzerlerinin bulunduğu kutuyu RABbin Sandığıyla birlikte arabaya koydular.
12İnekler dosdoğru Beytşemeş yolundan gittiler. Sağa sola sapmadan, böğüre böğüre ana yoldan ilerlediler. Filist beyleri onları Beytşemeş sınırına dek izledi.
13O sırada Beytşemeşliler vadide buğday biçiyorlardı. Gözlerini kaldırıp sandığı görünce sevindiler.
14Beytşemeşli Yeşunun tarlasına giren araba oradaki büyük bir taşın yanında durdu. Beytşemeşliler arabanın odununu yardılar, inekleri de RABbe yakmalık sunu olarak sundular.
15Levililer RABbin Sandığını ve içinde altın eşyaların bulunduğu yanındaki kutuyu indirip büyük taşın üzerine koymuşlardı. O gün Beytşemeşliler RABbe yakmalık sunular sunup kurbanlar kestiler.
16Filistlilerin beş beyi olup bitenleri gördükten sonra aynı gün Ekrona döndüler.
17Filistliler Aşdot, Gazze, Aşkelon, Gat ve Ekron kentleri için RABbe suç sunusu olarak ur biçiminde birer altın gönderdiler.
1RABbin Sandığı Filist ülkesinde yedi ay kaldıktan sonra,
2Filistliler kâhinlerle falcıları çağırtıp, "RABbin Sandığını ne yapalım? Onu nasıl yerine göndereceğimizi bize bildirin" dediler.
3Kâhinlerle falcılar, "İsrail Tanrısının Sandığını geri gönderecekseniz, boş göndermeyin" diye yanıtladılar, "Ona bir suç sunusu sunmalısınız. O zaman iyileşecek ve Onun sizi neden sürekli cezalandırdığını anlayacaksınız."
4Filistliler, "Ona suç sunusu olarak ne göndermeliyiz?" diye sordular. Kâhinlerle falcılar, "Suç sununuz Filist beylerinin sayısına göre beş altın ur ve beş altın fare olsun" diye yanıtladılar, "Çünkü aynı bela hepinizin de, beylerinizin de üzerindedir.
5Onun için, urların ve ülkeyi yıkan farelerin benzerlerini yapın. Böylelikle İsrailin Tanrısını onurlandırın. Belki sizin, ilahlarınızın ve ülkenizin üzerindeki cezayı hafifletir.
5Dagon kâhinleri de, Aşdottaki Dagon Tapınağına bütün gelenler de bu yüzden bugün de tapınağın eşiğine basmıyorlar.
6RAB Aşdotluları ve çevrelerindeki halkı ağır biçimde cezalandırdı; onları urlarla cezalandırıp sıkıntıya soktu. Ülkelerinde fareler göründü. Kentin her yanına ölüm saçmaya başladı."
7Aşdotlular olup bitenleri görünce, "İsrail Tanrısının Sandığı yanımızda kalmamalı; çünkü O bizi de, ilahımız Dagonu da ağır bir biçimde cezalandırıyor" dediler.
8Bunun üzerine ulaklar gönderip bütün Filist beylerini çağırttılar ve, "İsrail Tanrısının Sandığını ne yapalım?" diye sordular. Filist beyleri, "İsrail Tanrısının Sandığı Gata götürülsün" dediler. Böylece İsrail Tanrısının Sandığını Gata götürdüler.
9Ama sandık oraya götürüldükten sonra, RAB o kenti de cezalandırdı. Kenti çok büyük bir korku sardı. RAB kent halkını, büyük küçük herkesi urlarla cezalandırdı.
10Bu yüzden Tanrının Sandığını Ekrona gönderdiler. Tanrının Sandığı kente girer girmez Ekronlular, "Bizi ve halkımızı yok etmek için İsrail Tanrısının Sandığını bize getirdiler!" diye bağırdılar.
11Bütün Filist beylerini toplayarak, "İsrail Tanrısının Sandığını buradan uzaklaştırın" dediler, "Sandık yerine geri gönderilsin; öyle ki, bizi de halkımızı da yok etmesin." Çünkü kentin her yanını ölüm korkusu sarmıştı. Tanrının onlara verdiği ceza çok ağırdı.
12Sağ kalanlarda urlar çıktı. Kent halkının haykırışı göklere yükseldi.
1Filistliler, Tanrının Sandığını ele geçirdikten sonra, onu Even-Ezerden Aşdota götürdüler.
2Tanrının Sandığını Dagon Tapınağına taşıyıp Dagon heykelinin yanına yerleştirdiler.
3Ertesi gün erkenden kalkan Aşdotlular, Dagonu RABbin Sandığının önünde yüzüstü yere düşmüş buldular. Dagonu alıp yerine koydular.
19RABbin Antlaşma Sandığının içine baktıkları için, RAB Beytşemeşlilerden bazılarını cezalandırıp yetmiş kişiyi yok etti. Halk RABbin başlarına getirdiği bu büyük yıkımdan dolayı yas tuttu.
20Beytşemeşliler, "Bu kutsal Tanrının, RABbin önünde kim durabilir? Bizden sonra kime gidecek?" diyorlardı.
21Sonunda Kiryat-Yearim'de oturanlara ulaklar göndererek, "Filistliler RAB'bin Sandığı'nı geri getirdiler; gelin, onu alıp götürün" dediler. elyazmaları "Yetmiş kişi, elli bin kişi".
3Askerler ordugaha dönünce, İsrailin ileri gelenleri, "Neden bugün RAB bizi Filistlilerin önünde bozguna uğrattı?" diye sordular, "RABbin Antlaşma Sandığını Şilodan buraya getirelim ki, aramıza geldiğinde bizi düşmanlarımızın elinden kurtarsın."
6Nakonun harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp Tanrının Sandığını tuttu.
13RABbin Sandığını taşıyanlar altı adım atınca, Davut bir boğayla besili bir dana kurban etti.
10RABbin Sandığını Davut Kentine götürmek istemedi. Bunun yerine sandığı Gatlı Ovet-Edomun evine götürdü.
18Filistliler ise Şefela bölgesiyle Yahudanın Negev bölgesindeki kentlere akınlar düzenleyip Beytşemeş, Ayalon, Gederot ile Soko, Timna, Gimzo ve çevre köylerini ele geçirerek buralara yerleşmişlerdi.
6Filistliler bağrışmaları duyunca, "İbranilerin ordugahındaki bu yüksek bağrışmaların anlamı ne?" diye sordular. RABbin Sandığının ordugaha getirildiğini öğrenince,
2Böylece Davutla ordusu, sandığın üzerindeki Keruvlar arasında taht kuran Her Şeye Egemen RABbin adıyla anılan Tanrının Sandığını getirmek için Baale-Yahudaya gittiler.
3Tanrının Sandığını Avinadavın tepedeki evinden alıp yeni bir arabaya koydular. Tanrının Sandığını taşıyan yeni arabayı Avinadavın oğulları Uzzayla Ahyo sürüyordu. Ahyo sandığın önünden yürüyordu.
17Yöreyi araştırmış olan beş adam içeri girip efodu, özel putları, oyma ve dökme putları aldılar. Kâhinle silah kuşanmış altı yüz kişiyse dış kapının önünde duruyordu.
18Adamların Mikanın evine girip efodu, özel putları, oyma ve dökme putları aldığını gören kâhin, "Ne yapıyorsunuz?" diye sordu.
18Saul Ahiyaya, "Tanrının Sandığını getir" dedi. O sırada Tanrının Sandığı İsrail halkındaydı. "Efod".
14Layiş yöresini araştırmaya gitmiş olan beş adam soydaşlarına, "Bu evlerden birinde bir efod, özel aile putları, bir oyma, bir de dökme put olduğunu biliyor musunuz?" dediler, "Ne yapacağınıza siz karar verin."
11Mispadan çıkan İsrailliler Filistlileri Beytkarın altına kadar kovalayıp öldürdüler.
15RABbin sözü uyarınca ve Musanın onlara buyurduğu gibi, Tanrının Sandığının sırıklarını omuzları üzerinde taşıdılar.
6Böylece Davutla İsrailliler Keruvlar arasında taht kuran RAB Tanrının adıyla anılan Tanrının Antlaşma Sandığını getirmek için Yahudadaki Baala Kentine -Kiryat-Yearime- gittiler.
9Sırıklar öyle uzundu ki, uçları iç odanın önünden görünüyordu. Ancak dışarıdan görünmüyordu. Bunlar hâlâ oradadır.
10Sandığın içinde Musanın Horev Dağında koyduğu iki levhadan başka bir şey yoktu. Bunlar Mısırdan çıkışlarında RABbin İsraillilerle yaptığı antlaşmanın levhalarıydı.
9Kidonun harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp sandığı tuttu.