1. Samuel 9:5
Suf bölgesine varınca, Saul yanındaki hizmetkârına, "Haydi dönelim! Yoksa babam eşekleri düşünmekten vazgeçip bizim için kaygılanmaya başlar" dedi.
Suf bölgesine varınca, Saul yanındaki hizmetkârına, "Haydi dönelim! Yoksa babam eşekleri düşünmekten vazgeçip bizim için kaygılanmaya başlar" dedi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
3Bir gün Saulun babası Kişin eşekleri kayboldu. Kiş, oğlu Saula, "Hizmetkârlardan birini yanına al da git, eşekleri ara" dedi.
4Saul Efrayim dağlık bölgesinden geçip Şalişa topraklarını dolaştı. Ama eşekleri bulamadılar. Şaalim bölgesine geçtiler. Eşekler orada da yoktu. Sonra Benyamin bölgesinden geçtilerse de, hayvanları bulamadılar.
13Saul peygamberlikte bulunduktan sonra tapınma yerine çıktı.
14Amcası, Saul ile hizmetkârına, "Nerede kaldınız?" diye sordu. Saul, "Eşekleri arıyorduk" diye karşılık verdi, "Onları bulamayınca, Samuele gittik."
15Amcası, "Samuel sana neler söyledi, lütfen bana da anlat" dedi.
16Saul, "Eşeklerin bulunduğunu bize açıkça bildirdi" diye yanıtladı. Ama Samuelin krallıkla ilgili sözlerini amcasına açıklamadı.
17Sonra Samuel, İsrail halkını Mispada RAB için bir araya getirip şöyle dedi: "İsrailin Tanrısı RAB diyor ki, 'Ben İsraillileri Mısırdan çıkardım. Mısırlıların ve size baskı yapan bütün krallıkların elinden sizi kurtardım.'
2Bugün benden ayrıldıktan sonra Benyamin sınırında, Selsahtaki Rahelin mezarı yanında iki kişiyle karşılaşacaksın. Sana, 'Aramaya çıktığın eşekler bulundu' diyecekler, 'Baban eşekleri düşünmekten vazgeçti, oğlum için ne yapsam diye sizin için kaygılanmaya başladı.'
6Hizmetkâr, "Bak, bu kentte saygın bir Tanrı adamı vardır" diye karşılık verdi, "Bütün söyledikleri bir bir yerine geliyor. Şimdi ona gidelim. Belki gideceğimiz yolu o bize gösterir."
7Saul, "Gidersek, adama ne götüreceğiz?" dedi, "Torbalarımızdaki ekmek tükendi. Tanrı adamına götürecek bir armağanımız yok. Neyimiz kaldı ki?"
8Hizmetkâr, "Bak, bende çeyrek şekel gümüş var" diye karşılık verdi, "Gideceğimiz yolu bize göstermesi için bunu Tanrı adamına vereceğim."
10Saul hizmetkârına, "İyi, haydi gidelim" dedi. Böylece Tanrı adamının yaşadığı kente gittiler.
11Yokuştan kente doğru çıkarlarken, kuyudan su çekmeye giden kızlarla karşılaştılar. Onlara, "Bilici burada mı?" diye sordular.
25Tapınma yerinden kente indikten sonra Samuel evinin damında Saulla konuştu.
26Sabah erkenden, şafak sökerken kalktılar. Samuel, damdan Saulu çağırıp, "Hazırlan, seni göndereceğim" dedi. Saul kalktı. Samuelle birlikte dışarı çıktılar.
27Kentin sınırına yaklaşırken Samuel Saul'a, "Hizmetkâra önümüzden gitmesini söyle" dedi. Hizmetkâr öne geçince, Samuel, "Ama sen dur" diye ekledi, "Sana Tanrı'nın sözünü bildireceğim." konuştu", Septuaginta "Saul için damda bir döşek serildi, o da orada yattı."
18Saul kent kapısında duran Samuele yaklaştı. "Bilicinin evi nerede, lütfen söyler misin?" dedi.
19Samuel, "Bilici benim" diye yanıtladı, "Önümden tapınma yerine çıkın. Bugün benimle birlikte yemek yiyeceksiniz. Yarın sabah düşündüğün her şeyi sana bildirip seni geri gönderirim.
20Üç gün önce kaybolan eşeklerin için kaygılanma. Onlar bulundu. İsrailin özlemi kime yönelik? Sana ve babanın ailesine değil mi?"
21Saul şu karşılığı verdi: "Ben İsrail oymaklarının en küçüğü olan Benyamin oymağından değil miyim? Ait olduğum boy da Benyamin oymağına bağlı bütün boyların en küçüğü değil mi? Bana neden böyle şeyler söylüyorsun?"
5Tam o sırada Saul, öküzlerinin ardında, tarladan dönüyordu. "Halka ne oldu? Neden böyle ağlıyorlar?" diye sordu. Yaveşlilerin söylediklerini ona anlattılar.
13Kente girer girmez, yemek için tapınma yerine çıkmadan önce onu bulacaksınız. Kurbanı o kutsayacağı için, kendisi gelmeden halk yemek yemez. Çağrılı olanlar o geldikten sonra yemeye başlar. Şimdi gidin, onu hemen bulursunuz."
14Saulla hizmetkârı kente gittiler. Kente girdiklerinde, tapınma yerine çıkmaya hazırlanan Samuel onlara doğru ilerliyordu.
15Saul gelmeden bir gün önce RAB Samuele şunu açıklamıştı:
14Samuel, "Öyleyse nedir kulağıma gelen bu koyun melemesi? Nedir bu duyduğum sığır böğürmesi?" diye sordu.
15Saul şöyle yanıtladı: "Halk bunları Amaleklilerden getirdi. Tanrın RABbe kurban sunmak üzere davarların, sığırların en iyilerini esirgediler. Ama geri kalanları tümüyle yok ettik."
5Uşaklarına, "Siz burada, eşeğin yanında kalın" dedi, "Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz."
36Saul adamlarına, "Haydi, bu gece Filistlilere saldıralım" dedi, "Tan ağarıncaya dek mallarını yağmalayalım, onlardan bir tekini bile sağ bırakmayalım." Adamlar, "Sence uygun olan neyse onu yap" diye karşılık verdiler. Ama kâhin, "Burada Tanrıya danışalım" dedi.
46Bundan sonra Saul Filistlileri kovalamaktan vazgeçti. Filistliler de yerlerine döndüler.
2Bunun üzerine Saul üç bin seçme İsrailli askerle Zif Çölünde Davutu aramaya çıktı.
3Yeşimona bakan Hakila Tepesinde, yol kenarında ordugah kurdu. Kırda bulunan Davut, Saulun peşine düştüğünü anlayınca,
15Davut ise babasının sürüsüne bakmak için Saulun yanından ayrılıp Beytleheme gider gelirdi.
15Samuel Saula, "Neden beni çağırtıp rahatsız ettin?" dedi. Saul, "Büyük sıkıntı içindeyim" diye yanıtladı, "Filistliler bana karşı savaşıyor ve Tanrı da beni terk etti. Artık bana ne peygamberler aracılığıyla, ne de düşlerle yanıt veriyor. Bu yüzden, ne yapmam gerektiğini bana bildirmen için seni çağırttım."
3Yolda koyun ağıllarına rastladı. Yakında bir de mağara vardı. Saul ihtiyacını gidermek için mağaraya girdi. Davutla adamları mağaranın en iç bölümünde kalıyorlardı.
2Samuel, "Nasıl gidebilirim? Saul bunu duyarsa beni öldürür!" dedi. RAB şöyle yanıtladı: "Yanına bir düve al ve, 'RABbe kurban sunmak için geldim' de.
7Davut bu sözlerle adamlarını engelledi ve Saula saldırmalarına izin vermedi. Saul mağaradan çıkıp yoluna koyuldu.
1Bir gün Saul oğlu Yonatan, silahını taşıyan genç hizmetkârına, "Gel, karşı taraftaki Filist ordugahına geçelim" dedi. Ama bunu babasına haber vermedi.
17Bunun üzerine Saul yanındaki adamlara, "Yoklama yapın da aramızdan kimin ayrıldığını görün" dedi. Yoklama yapılınca Yonatanla silahını taşıyan gencin orada olmadığını anladılar.
15Bundan sonra Samuel Gilgaldan ayrılarak Benyaminoğullarının Giva Kentine gitti. Saul yanında kalan halkı saydı; yaklaşık altı yüz kişiydi.
5Saul Amalek Kentine varıp vadide pusu kurdu.
25Ama şimdi yalvarırım, günahımı bağışla ve benimle birlikte dön ki, RABbe tapınayım."
24Böylece Zifliler kalkıp Sauldan önce Zife gittiler. O sırada Davutla adamları Yeşimonun güneyindeki Aravada, Maon Çölündeydiler.
25Saul ile adamlarının kendisini aramaya geldiklerini öğrenince Davut aşağıya inip Maon Çölündeki kayalığa sığındı. Saul bunu duyunca Davutun ardından Maon Çölüne gitti.
26Saul dağın bir yanından, Davutla adamları ise öbür yanından ilerliyordu. Davut Sauldan kaçıp kurtulmaya çalışıyordu. Saulla askerleri Davutla adamlarını yakalamak üzere yaklaşırken,
11Yevusa yaklaştıklarında gün batmak üzereydi. Uşak efendisine, "Yevusluların bu kentine girip geceyi orada geçirelim" dedi.
13Sonra ekledi: "Haydi Givaya ya da Ramaya ulaşmaya çalışalım. Bunlardan birinde geceleriz."
19Öyleyse neden RABbin sözüne kulak asmadın? Neden yağmalanan mallara saldırarak RABbin gözünde kötü olanı yaptın?"
22Yine RABbe, "O daha buraya gelmedi mi?" diye sordular. RAB de, "O burada, eşyaların arasında saklanıyor" dedi.
3Tanrımızın Sandığını geri getirelim. Çünkü Saulun krallığı döneminde ona gereken önemi vermedik."