2. Korintliler 10:16
Böylelikle Müjdeyi sizlerden daha ötelere yayabileceğiz. Çünkü başkasının etkinlik alanında başarılmış işlerle övünmek istemiyoruz.
Böylelikle Müjdeyi sizlerden daha ötelere yayabileceğiz. Çünkü başkasının etkinlik alanında başarılmış işlerle övünmek istemiyoruz.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
12Kendilerini tavsiye eden bazılarıyla kendimizi bir tutmaya ya da karşılaştırmaya elbette cesaret edemeyiz! Onlar kendilerini kendileriyle ölçüp karşılaştırmakla akılsızlık ediyorlar.
13Ama biz haddimizi aşıp fazla övünmeyiz; övünmemiz, Tanrının bizim için belirlediği, sizlere kadar da uzanan alanın sınırları içinde kalır.
14Etkinlik alanımız size kadar uzanmasaydı, sizinle ilgilenmekle sınırlarımızın dışına çıkmış sayılabilirdik. Oysa Mesihin Müjdesini size kadar ilk ulaştıran biz olduk.
15Başkalarının emeğiyle övünüp haddimizi aşmayız. Umudumuz odur ki, sizin imanınız büyüdükçe sayenizde etkinlik alanımız alabildiğine genişleyecek.
17"Övünen, Rable övünsün."
20Bir başkasının attığı temel üzerine inşa etmemek için Müjdeyi Mesihin adının duyulmadığı yerlerde yaymayı amaç edindim.
10Mesihin gerçeğine sahip olarak kesinlikle diyebilirim ki, Ahaya İlinde hiç kimse beni böyle övünmekten alıkoyamaz.
7Gözünüzün önündekine bakın. Bir kimse Mesihe ait olduğuna güveniyorsa, yine düşünsün: Kendisi kadar biz de Mesihe aitiz.
8Sizi yıkmak için değil, geliştirmek için Rabbin bize verdiği yetkiyle biraz fazla övünsem de utanmam.
3Bu konuda sizinle övünmemiz boşa çıkmasın; dediğim gibi, hazırlıklı olasınız diye kardeşleri yanınıza gönderiyorum.
4Öyle ki, bazı Makedonyalılar benimle birlikte gelir ve sizi hazırlıksız bulurlarsa, sizler bir yana, bizler duyduğumuz güvenden ötürü utanmayalım.
12Kendimizi yine size tavsiye etmeye çalışmıyoruz. Ama yürekle değil, dış görünüşle övünenleri yanıtlayabilmeniz için bizimle övünmenize fırsat veriyoruz.
17Bunun için Mesih İsaya ait biri olarak Tanrıya verdiğim hizmetle övünebilirim.
18Ulusların söz dinlemesi için Mesihin benim aracılığımla, sözle ve eylemle, mucizeler ve harikalar yaratan güçle, Kutsal Ruhun gücüyle yaptıklarından başka şeyden söz etmeye cesaret edemem. Yeruşalimden başlayıp İllirikum bölgesine kadar dolaşarak Mesihin Müjdesini her yerde duyurdum.
6Kardeşler, bizden örnek alarak, "Yazılmış olanın dışına çıkmayın" sözünün anlamını öğrenmeniz için bu ilkeleri sizin yararınıza kendime ve Apollosa uyguladım. Öyle ki, hiç kimse biriyle övünüp bir başkasını hor görmesin.
19Üstelik bu kardeş, Rabbi yüceltmek ve yardıma hazır olduğumuzu göstermek için yürüttüğümüz bu hayırlı hizmette yol arkadaşımız olmak üzere kiliseler tarafından seçildi.
20Bu büyük bağışla ilgili hizmetimizde kimsenin eleştirisine hedef olmamaya özen gösteriyoruz.
16Yine söylüyorum, kimse beni akılsız sanmasın. Öyle sanıyorsanız, akılsız birini kabul eder gibi de olsa beni kabul edin ki, ben de biraz övüneyim!
17Söylediklerimi Rabbin söyleyeceği gibi değil, akılsız biri gibi, bu övüngen tavırla söylüyorum.
18Mademki birçokları ne olduklarıyla övünüyorlar, ben de övüneceğim.
6İnsanlardan -ne sizden ne başkalarından- gelecek övgünün peşinde de değildik.
15Ama ben bu haklardan hiçbirini kullanmış değilim. Bunlar bana sağlansın diye de yazmıyorum. Bunu yapmaktansa ölmeyi yeğlerim. Kimse beni bu övünçten yoksun bırakmayacaktır!
16Müjdeyi yayıyorum diye övünmeye hakkım yok. Çünkü bunu yapmakla yükümlüyüm. Müjdeyi yaymazsam vay halime!
5Böyle biriyle övüneceğim. Ama kendimle ilgili olarak, güçsüzlüklerimden başka bir şeyle övünmeyeceğim.
6Övünmek istesem bile akılsız olmayacağım. Çünkü gerçeği söylemiş olacağım. Ama kimse beni gördüğünden ya da işittiğinden daha üstün görmesin diye övünmekten kaçınıyorum.
8Rabbin sözü sizden yayıldı. Tanrıya imanınızın haberi yalnız Makedonya ve Ahayaya değil, her yere ulaştı. Artık bizim bir şey söylememize gerek kalmadı.
9Yardımlarınızı hak etmediğimiz için değil, izleyebileceğiniz bir örnek bırakmak için böyle yaptık.
11Kardeşlerim, yaydığım Müjdenin insandan kaynaklanmadığını bilmenizi istiyorum.
29Öyle ki, Tanrının önünde hiç kimse övünemesin.
9Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.
4Herkes kendi yaptıklarını denetlesin. O zaman başkasının yaptıklarıyla değil, yalnız kendi yaptıklarıyla övünebilir.
12Övündükleri konuda bize eşit sayılmak isteyen fırsatçılara fırsat vermemek için, yaptığımı yapmaya devam edeceğim.
21Bu nedenle hiç kimse insanlarla övünmesin. Çünkü her şey sizindir.
31Bunun için yazılmış olduğu gibi, "Övünen, Rab'le övünsün."
4Tersine, Tanrı tarafından Müjdeyi emanet almaya layık görüldüğümüz için, insanları değil, yüreklerimizi sınayan Tanrıyı hoşnut edecek biçimde konuşuyoruz.
14Sizleri ona övdüm, beni utandırmadınız. Size söylediğimiz her şey nasıl doğru idiyse, sizi Titusa övmemiz de öylece doğru çıktı.
5Biz kendimizi ilan etmiyoruz; ama Mesih İsayı Rab, kendimizi de İsa uğruna kullarınız ilan ediyoruz.
17Çünkü Mesih beni vaftiz etmeye değil, Mesihin çarmıhtaki ölümü boşa gitmesin diye, bilgece sözlere dayanmaksızın Müjdeyi yaymaya gönderdi.
5Sözüm ona üstün elçilerden hiç de aşağı olduğumu sanmıyorum!
1Kutsallara yapılacak bu yardımla ilgili olarak size yazmama gerek yok.
18Peki, ödülüm nedir? Müjdeyi karşılıksız yaymak ve böylece Müjdeyi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır.
14Bana gelince, Rabbimiz İsa Mesihin çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem. Onun çarmıhı aracılığıyla dünya benim için ölüdür, ben de dünya için.
15Bu nedenle Romada bulunan sizlere de Müjdeyi elimden geldiğince bildirmek için sabırsızlanıyorum.
3Hizmetimizin kötülenmemesi için hiçbir konuda hiç kimsenin sürçmesine neden olmadık.
9Evet, kardeşler, nasıl uğraşıp didindiğimizi anımsarsınız. Hiçbirinize yük olmamak için gece gündüz çalıştık, Tanrının Müjdesini size duyurduk.
12Dünyaya ve özellikle size, insan bilgeliğiyle değil, Tanrının lütfuyla, Tanrıdan gelen kutsallık ve içtenlikle davrandığımıza vicdanımız tanıktır. Ve biz bununla övünüyoruz.
13Amacımız sizi sıkıntıya sokup başkalarını rahatlatmak değildir. Ama eşitlik olsun diye, şimdi elinizdeki fazlalık onların eksiğini tamamladığı gibi, başka zaman onların elindeki fazlalık sizin eksiğinizi tamamlasın. Öyle ki, "Çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu" diye yazılmış olduğu gibi, eşitlik olsun.