2. Korintliler 4:13
"İman ettim, bu nedenle konuştum" diye yazılmıştır. Aynı iman ruhuna sahip olarak biz de iman ediyor ve bu nedenle konuşuyoruz.
"İman ettim, bu nedenle konuştum" diye yazılmıştır. Aynı iman ruhuna sahip olarak biz de iman ediyor ve bu nedenle konuşuyoruz.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10İsanın yaşamı bedenimizde açıkça görülsün diye İsanın ölümünü her an bedenimizde taşıyoruz.
11Çünkü İsanın yaşamı ölümlü bedenimizde açıkça görülsün diye, biz yaşayanlar İsa uğruna sürekli olarak ölüme teslim ediliyoruz.
12Böylece ölüm bizde, yaşamsa sizde etkin olmaktadır.
14Çünkü Rab İsayı dirilten Tanrının, bizi de İsayla diriltip sizinle birlikte kendi önüne çıkaracağını biliyoruz.
11İşte, gerek benim yaydığım, gerek öbür elçilerin yaydığı ve sizin de iman ettiğiniz bildiri budur.
10İman ettim,"Büyük acı çekiyorum" dediğim zaman bile. bile" ya da "İman ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum" (bkz. 2Ko.4:13).
5Bizleri tam bu amaç için hazırlamış ve güvence olarak bize Ruhu vermiş olan Tanrıdır.
6Bu nedenle her zaman cesaretimiz vardır. Şunu biliyoruz ki, bu bedende yaşadıkça Rabden uzaktayız.
7Gözle görülene değil, imana dayanarak yaşarız.
4Mesih sayesinde Tanrıya böyle bir güvenimiz vardır.
1Bu hizmeti Tanrının merhametiyle üstlendiğimiz için cesaretimizi yitirmeyiz.
9Ölüme mahkûm olduğumuzu içimizde hissettik. Ama bu, kendimize değil, ölüleri dirilten Tanrıya güvenmemiz için oldu.
10Tanrı bizi böylesine büyük bir ölüm tehlikesinden kurtardı; daha da kurtaracaktır. Umudumuzu Ona bağladık. Siz de dualarınızla bize yardım ettikçe, bizi yine kurtaracaktır. Öyle ki, birçok kişinin dualarıyla bize sağlanan lütuftan ötürü birçoklarının ağzından bizim için şükranlar sunulsun.
20Biz gördüklerimizi ve işittiklerimizi anlatmadan edemeyiz."
12Böyle bir umuda sahip olduğumuz için büyük cesaretle konuşabiliriz.
4Tersine, Tanrı tarafından Müjdeyi emanet almaya layık görüldüğümüz için, insanları değil, yüreklerimizi sınayan Tanrıyı hoşnut edecek biçimde konuşuyoruz.
7Bu nedenle kardeşler, bütün çile ve sıkıntılarımız arasında, imanınızdan ötürü sizinle teselli bulduk.
8Çünkü siz Rabbe bağlı kalırsanız, biz asıl o zaman yaşarız.
8Ne deniyor? "Tanrı sözü sana yakındır, Ağzında ve yüreğindedir."
11Bizler, Rab İsanın lütfuyla kurtulduğumuza inanıyoruz; onlar da öyle."
5Çünkü yaydığımız Müjde size yalnız sözle değil, kudretle, Kutsal Ruhla ve büyük güvenle ulaştı. Nitekim aranızdayken sizin yararınıza nasıl yaşadığımızı bilirsiniz.
12Mesihte ve Mesihe olan imanımızla Tanrıya cesaret ve güvenle yaklaşabiliriz.
17Birçokları gibi, Tanrı'nın sözünü ticaret aracı yapanlar değiliz. Tanrı tarafından gönderilen ve Mesih'e ait olan kişiler olarak Tanrı'nın önünde içtenlikle konuşuyoruz.
7Üstün gücün bizden değil, Tanrıdan kaynaklandığı bilinsin diye bu hazineye toprak kaplar içinde sahibiz.
3Mesihin benim aracılığımla konuştuğuna ilişkin kanıt istiyorsunuz. Mesih size karşı güçsüz değildir; Onun gücü sizde etkindir.
4Güçsüzlük içinde çarmıha gerildiği halde, şimdi Tanrının gücüyle yaşıyor. Biz de Onda güçsüz olduğumuz halde, Tanrının gücü sayesinde Onunla birlikte sizin yararınıza yaşayacağız.
17Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesihle ilgili sözün yayılmasıyla olur.
25Bunun için efendiler, cesur olun! Tanrıya inanıyorum ki, her şey tıpkı bana bildirildiği gibi olacak.
4Buyurduklarımızı yaptığınıza ve yapacağınıza dair Rabde size güveniyoruz.
2Bildiğiniz gibi, daha önce Filipide eziyet görmüş, aşağılanmıştık. Ama şiddetli karşı koymalara rağmen, tanrısal Müjdeyi size duyurmak için Tanrımızdan cesaret aldık.
8Mesihle birlikte ölmüşsek, Onunla birlikte yaşayacağımıza da inanıyoruz.
2İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk ve Tanrının yüceliğine erişmek umuduyla övünüyoruz.
8Rabbin sözü sizden yayıldı. Tanrıya imanınızın haberi yalnız Makedonya ve Ahayaya değil, her yere ulaştı. Artık bizim bir şey söylememize gerek kalmadı.
14Kardeşlerin çoğu da zincire vuruluşumdan ötürü Rabbe güvenerek Tanrının sözünü korkusuzca söylemekte daha da cesur davranıyorlar.
13Ruhsal kişilere ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrının lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözlerle değil, Ruhun öğrettiği sözlerle bildiririz.
4Bu sırrı gerektiği gibi açıklıkla bildirebilmem için dua edin.
4Kendisinden aldığımız teselliyle her türlü sıkıntıda olanları teselli edebilmemiz için bizi bütün sıkıntılarımızda teselli ediyor.
16Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor.
11Şu güvenilir bir sözdür: "Onunla birlikte öldüysek, Onunla birlikte yaşayacağız.
24İmanınıza egemen olmak istemiyoruz, sevinmeniz için sizinle birlikte çalışıyoruz. Çünkü imanda dimdik duruyorsunuz.
12Yani, ben aranızdayken karşılıklı olarak birbirimizin imanıyla cesaret buluruz demek istiyorum.
13Tanrıya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden duyup kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi, Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür.
21Onu ölümden diriltip yücelten Tanrıya Onun aracılığıyla iman ediyorsunuz. Böylece imanınız ve umudunuz Tanrıdadır.
13Umut kaynağı olan Tanrı, Kutsal Ruhun gücüyle umutla dolup taşmanız için iman yaşamınızda sizleri tam bir sevinç ve esenlikle doldursun.
9Size gelince, sevgili kardeşler, böyle konuştuğumuz halde, durumunuzun daha iyi olduğuna, kurtuluşa uygun düştüğüne eminiz.
22O bizi mühürledi, güvence olarak da yüreklerimize Kutsal Ruhu yerleştirdi.
4Bu nedenle bizler, katlandığınız bütün zulüm ve sıkıntılar karşısındaki sabır ve imanınızdan ötürü Tanrının kiliseleri arasında sizinle övünüyoruz.
2Çünkü onlar gibi biz de iyi haberi aldık. Ama onlar duydukları sözü imanla birleştirmedikleri için bunun kendilerine bir yararı olmadı.