2. Korintliler 5:4
Dünyasal çadırda yaşayan bizler ağır bir yük altında inliyoruz. Asıl istediğimiz soyunmak değil, giyinmektir. Öyle ki, ölümlü olan, yaşam tarafından yutulsun.
Dünyasal çadırda yaşayan bizler ağır bir yük altında inliyoruz. Asıl istediğimiz soyunmak değil, giyinmektir. Öyle ki, ölümlü olan, yaşam tarafından yutulsun.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Biliyoruz ki, barındığımız bu dünyasal çadır yıkılırsa, göklerde Tanrının bize sağladığı bir konut -elle yapılmamış, sonsuza dek kalacak bir evimiz- vardır.
2Şimdiyse göksel evimizi giyinmeyi özleyerek inliyoruz.
3Onu giyinirsek çıplak kalmayız.
53Çünkü bu çürüyen beden çürümezliği, bu ölümlü beden ölümsüzlüğü giyinmelidir.
54Çürüyen ve ölümlü beden çürümezliği ve ölümsüzlüğü giyinince, "Ölüm yok edildi, zafer kazanıldı!" diye yazılmış olan söz yerine gelecektir.
5Bizleri tam bu amaç için hazırlamış ve güvence olarak bize Ruhu vermiş olan Tanrıdır.
6Bu nedenle her zaman cesaretimiz vardır. Şunu biliyoruz ki, bu bedende yaşadıkça Rabden uzaktayız.
7Gözle görülene değil, imana dayanarak yaşarız.
8Cesaretimiz vardır diyorum ve bedenden uzakta, Rabbin yanında olmayı yeğleriz.
9Bunun için, ister bedende yaşayalım ister bedenden uzak olalım, amacımız Rabbi hoşnut etmektir.
9Kovalanıyoruz, ama terk edilmiş değiliz. Yere yıkılmışız, ama yok olmuş değiliz.
10İsanın yaşamı bedenimizde açıkça görülsün diye İsanın ölümünü her an bedenimizde taşıyoruz.
11Çünkü İsanın yaşamı ölümlü bedenimizde açıkça görülsün diye, biz yaşayanlar İsa uğruna sürekli olarak ölüme teslim ediliyoruz.
12Böylece ölüm bizde, yaşamsa sizde etkin olmaktadır.
16Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor.
17Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır.
18Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.
49Bizler topraktan olana nasıl benzediysek, göksel olana da benzeyeceğiz.
50Kardeşler, şunu demek istiyorum, et ve kan Tanrının Egemenliğini miras alamaz. Çürüyen de çürümezliği miras alamaz.
51İşte size bir sır açıklıyorum. Hepimiz ölmeyeceğiz; son borazan çalınınca hepimiz bir anda, göz açıp kapayana dek değiştirileceğiz. Evet, borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek, ve biz de değiştirileceğiz.
14Rabbimiz İsa Mesihin bana bildirdiği gibi, bedenden ayrılışımın yakın olduğunu biliyorum.
22Bütün yaratılışın şu ana dek birlikte inleyip doğum ağrısı çektiğini biliyoruz.
23Yalnız yaratılış değil, biz de -evet Ruhun turfandasına sahip olan bizler de- evlatlığa alınmayı, yani bedenlerimizin kurtulmasını özlemle bekleyerek içimizden inliyoruz.
11Şu ana dek aç, susuz, çıplağız. Dövülüyoruz, barınacak yerimiz yok.
20Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcıyı, Rab İsa Mesihi bekliyoruz.
21O her şeyi kendine bağlı kılmaya yeten gücünün etkinliğiyle zavallı bedenlerimizi değiştirip kendi yüce bedenine benzer hale getirecektir.
4Yaşamınız olan Mesih göründüğü zaman, siz de Onunla birlikte yücelmiş olarak görüneceksiniz.
7Üstün gücün bizden değil, Tanrıdan kaynaklandığı bilinsin diye bu hazineye toprak kaplar içinde sahibiz.
1Mesih bedence acı çektiğine göre, siz de aynı düşünceyle silahlanın. Çünkü bedence acı çekmiş olan, günaha sırt çevirmiştir.
2Sonuç olarak, dünyadaki yaşamının geri kalan bölümünü artık insan tutkularına göre değil, Tanrının isteğine göre sürdürür.
8Kardeşlerim, Asya İlinde çektiğimiz sıkıntılardan habersiz kalmanızı istemiyoruz. Dayanabileceğimizden çok ağır bir yük altındaydık. Öyle ki, yaşamaktan bile umudumuzu kesmiştik.
9Ölüme mahkûm olduğumuzu içimizde hissettik. Ama bu, kendimize değil, ölüleri dirilten Tanrıya güvenmemiz için oldu.
44Doğal beden olarak gömülür, ruhsal beden olarak diriltilir. Doğal beden olduğu gibi, ruhsal beden de vardır.
7Çünkü dünyaya ne bir şey getirdik, ne de ondan bir şey götürebiliriz.
8Yiyeceğimiz, giyeceğimiz varsa bunlarla yetiniriz.
17Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rabbi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rable birlikte olacağız.
18İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.
9Tanınmıyor gibiyiz, ama iyi tanınıyoruz. Ölümün ağzındayız, ama işte yaşıyoruz. Dövülüyorsak bile öldürülmüş değiliz.
18Ve biz hepimiz peçesiz yüzle Rab'bin yüceliğini görerek yücelik üstüne yücelikle O'na benzer olmak üzere değiştiriliyoruz. Bu da Ruh olan Rab sayesinde oluyor.
14Rab İsa Mesih'i kuşanın. Benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.
15Rabbin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rabbin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz.
11Mesih İsayı ölümden dirilten Tanrının Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesihi ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.
12Öyleyse kardeşlerim, borçluyuz ama, benliğe göre yaşamak için benliğe borçlu değiliz.
4Babanın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla Onunla birlikte ölüme gömüldük.
5Eğer Onunkine benzer bir ölümde Onunla birleştiysek, Onunkine benzer bir dirilişte de Onunla birleşeceğiz.
10Mesih bizler için öldü; öyle ki, ister uyanık ister uykuda olalım, Onunla birlikte yaşayalım.
19Eğer yalnız bu yaşam için Mesihe umut bağlamışsak, herkesten çok acınacak durumdayız.
18Kanım şu ki, bu anın acıları, gözümüzün önüne serilecek yücelikle karşılaştırılmaya değmez.
2Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrının çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ancak, Mesih göründüğü zaman Ona benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü Onu olduğu gibi göreceğiz.