2. Krallar 2:12
Olanları gören Elişa şöyle bağırdı: "Baba, baba, İsrailin arabası ve atlıları!" İlyası bir daha göremedi. Giysilerini yırtıp paramparça etti.
Olanları gören Elişa şöyle bağırdı: "Baba, baba, İsrailin arabası ve atlıları!" İlyası bir daha göremedi. Giysilerini yırtıp paramparça etti.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1RAB İlyası kasırgayla göklere çıkarmadan önce, İlyas ile Elişa Gilgaldan ayrılıp yola çıkmışlardı.
2İlyas Elişaya, "Lütfen sen burada kal, çünkü RAB beni Beytele gönderdi" dedi. Elişa, "Yaşayan RABbin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam" diye karşılık verdi. Böylece Beytele birlikte gittiler.
3Beyteldeki peygamber topluluğu Elişanın yanına geldi. "RAB bugün efendini senin başından alacak, biliyor musun?" diye ona sordular. Elişa, "Evet, biliyorum, konuşmayın!" diye karşılık verdi.
4İlyas, "Elişa, lütfen burada kal, çünkü RAB beni Erihaya gönderdi" dedi. Elişa, "Yaşayan RABbin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam" diye karşılık verdi. Böylece birlikte Erihaya gittiler.
5Erihadaki peygamber topluluğu Elişanın yanına geldi. "RAB efendini bugün senin başından alacak, biliyor musun?" diye ona sordular. Elişa, "Evet, biliyorum, konuşmayın" diye karşılık verdi.
6Sonra İlyas, "Lütfen, burada kal, çünkü RAB beni Şeria Irmağı kıyısına gönderdi" dedi. Elişa, "Yaşayan RABbin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmam" diye karşılık verdi. Böylece ikisi birlikte yollarına devam etti.
7Elli peygamber de onları Şeria Irmağına kadar izledi. İlyas ile Elişa Şeria Irmağının kıyısında durdular. Peygamberler de biraz ötede, onların karşısında durdu.
8İlyas cüppesini dürüp sulara vurunca, sular ikiye ayrıldı. Elişa ile İlyas kuru toprağın üzerinden yürüyerek karşıya geçtiler.
9Karşı yakaya geçtikten sonra İlyas Elişaya, "Söyle, yanından alınmadan önce senin için ne yapabilirim?" dedi. Elişa, "İzin ver, senin ruhundan iki pay miras alayım" diye karşılık verdi. (bkz. Yas.21:17).
10İlyas, "Zor bir şey istedin" dedi, "Eğer yanından alındığımı görürsen olur, yoksa olmaz."
11Onlar yürüyüp konuşurlarken, ansızın ateşten bir atlı araba göründü, onları birbirinden ayırdı. İlyas kasırgayla göklere alındı.
13Sonra İlyasın üzerinden düşen cüppeyi alıp geri döndü ve Şeria Irmağının kıyısında durdu.
14İlyasın üzerinden düşen cüppeyi sulara vurarak, "İlyasın Tanrısı RAB nerede?" diye seslendi. Cüppeyi sulara vurunca ırmak ikiye ayrıldı, Elişa karşı yakaya geçti.
15Erihalı peygamberler karşıdan Elişayı görünce, "İlyasın ruhu Elişanın üzerinde!" dediler. Sonra onu karşılamaya giderek önünde yere kapandılar.
16"Yanımızda elli güçlü adam var" dediler, "İzin ver, gidip efendini arayalım. Belki RABbin Ruhu onu dağların ya da vadilerin birine atmıştır." Elişa, "Hayır, onları göndermeyin" dedi.
14Elişa ölümcül bir hastalığa yakalandı. İsrail Kralı Yehoaş gidip onu ziyaret etti, "Baba, baba, İsrailin arabası ve atlıları!" diyerek ağladı.
15Elişa ona, "Bir yayla birkaç ok al" dedi. Kral yayla okları aldı.
8İsrail Kralının giysilerini yırttığını duyan Tanrı adamı Elişa ona şu haberi gönderdi: "Neden giysilerini yırttın? Adam bana gelsin, İsrailde bir peygamber olduğunu anlasın!"
9Böylece Naaman atları ve savaş arabalarıyla birlikte gidip Elişanın evinin kapısı önünde durdu.
19İlyas oradan ayrılıp gitti, Şafat oğlu Elişayı buldu. Elişa, on iki çift öküzle saban sürenlerin ardından on ikinci çifti sürüyordu. İlyas Elişanın yanından geçerek kendi cüppesini onun üzerine attı.
20Elişa öküzleri bırakıp İlyasın ardından koştu ve, "İzin ver, annemle babamı öpeyim, sonra seninle geleyim" dedi. İlyas, "Geri dön, ben sana ne yaptım ki?" diye karşılık verdi.
21Böylece Elişa gidip sürdüğü çiftin öküzlerini kesti. Boyunduruklarıyla ateş yakıp etleri pişirdikten sonra, yesinler diye halka dağıttı. Sonra, İlyas'ın ardından gidip ona hizmet etti.
17Sonra şöyle dua etti: "Ya RAB, lütfen onun gözlerini aç, görsün!" RAB uşağın gözlerini açtı. Uşak Elişanın çevresindeki dağların atlılarla, ateşten savaş arabalarıyla dolu olduğunu gördü.
11Bunun üzerine Davutla yanındakiler giysilerini yırttılar.
30Ahiya üzerindeki giysiyi yırtıp on iki parçaya ayırdı
46Üzerine RAB'bin gücü inen İlyas kemerini kuşanıp Yizreel'e kadar Ahav'ın önünde koştu.
30Kadının bu sözlerini duyan kral giysilerini yırttı. Surların üzerinde yürürken, halk onun giysilerinin altına çul giydiğini gördü.
31Kral, "Eğer bugün Şafat oğlu Elişanın başı yerinde kalırsa, Tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!" dedi.
12Yaşlı baba, "Tanrı adamı hangi yoldan gitti?" diye sordu. Çocuklar Yahudadan gelen Tanrı adamının hangi yoldan gittiğini ona gösterdiler.
12Uzaktan onu tanıyamadılar; yüksek sesle ağlayıp kaftanlarını yırtarak başlarına toprak saçtılar.
16"Benimle gel ve RAB için nasıl çaba harcadığımı gör" dedi. Sonra onu arabasıyla Samiriyeye götürdü.
26Bunun üzerine Elişa, "O adam arabasından inip seni karşılarken ruhum seninle değil miydi?" diye sordu, "Şimdi gümüş ya da giysi, zeytinlik, bağ, koyun, sığır, erkek ve kadın köle almanın zamanı mı?
27Samuel dönüp gitmeye davranınca, Saul onun cüppesinin eteğini tuttu. Cüppe yırtıldı.
11Tanrı adamı, Hazaeli utandırıncaya kadar dik dik yüzüne baktı. Ardından ağlamaya başladı.
12Hazael, "Efendim, niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Elişa, "Senin İsrail halkına yapacağın kötülükleri biliyorum" diye yanıtladı, "Kalelerini ateşe verecek, gençlerini kılıçtan geçirecek, çocuklarını yere çalıp öldürecek, gebe kadınlarının karınlarını deşeceksin."
14Bunun üzerine Hazael Elişadan ayrılıp efendisi Ben-Hadatın yanına döndü. Ben-Hadat ona, "Elişa sana ne söyledi?" diye sordu. Hazael, "Kesinlikle iyileşeceğini söyledi" diye yanıtladı.
11Kral Kutsal Yasadaki sözleri duyunca giysilerini yırttı.
20Samiriyeye girdiklerinde Elişa şöyle dua etti: "Ya RAB, bu adamların gözlerini aç, görsünler." RAB gözlerini açınca adamlar Samiriyenin ortasında olduklarını anladılar.
21İsrail Kralı adamları görünce Elişaya, "Onları öldüreyim mi? Öldüreyim mi, baba?" dedi.
8"Üzerinde tüylü bir giysi, belinde deri bir kuşak vardı" diye yanıtladılar. Kral, "O Tişbeli İlyastır" dedi.
41Peygamber, hemen gözlerindeki sargıyı çıkardı. O zaman İsrail Kralı onun bir peygamber olduğunu anladı.
13İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi.
19İlyas, "Oğlunu bana ver" diyerek çocuğu kadının kucağından aldı, kaldığı yukarı odaya çıkardı ve yatağına yatırdı.
20Sonra RABbe şöyle yalvardı: "Ya RAB Tanrım, neden yanında kaldığım dul kadının oğlunu öldürerek ona bu kötülüğü yaptın?"
21İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp RABbe şöyle dua etti: "Ya RAB Tanrım, bu çocuğa yeniden can ver."
27Ahav bu sözleri dinledikten sonra, giysilerini yırttı, çula sarınıp oruç tutmaya başladı. Çul içinde yatıp kalkarak, alçakgönüllü bir yol tuttu.
13Aram Kralı şöyle buyurdu: "Gidip onun nerede olduğunu öğrenin. Adam gönderip onu yakalayacağım." Elişanın Dotanda olduğu bildirilince,
31Kral kalkıp giysilerini yırttı, yere kapandı. Bütün görevlileri de, giysileri yırtılmış, yanıbaşındaydılar.
1Bir gün, peygamber topluluğundan bir adamın karısı gidip Elişaya şöyle yakardı: "Efendim, kocam öldü! Bildiğin gibi RABbe tapınırdı. Şimdi bir alacaklısı geldi, iki oğlumu benden alıp köle olarak götürmek istiyor."
32Savaş arabalarının komutanları Yehoşafatı görünce, İsrail Kralı sanıp saldırmak için ona döndüler. Yehoşafat yakarmaya başladı.