2. Krallar 5:22
Gehazi, "Bir şey yok" dedi, "Yalnız efendimin bir ricası var. Biraz önce Efrayimin dağlık bölgesinden iki genç peygamber geldi. Efendim onlara bir talant gümüşle iki takım giysi vermen için beni gönderdi."
Gehazi, "Bir şey yok" dedi, "Yalnız efendimin bir ricası var. Biraz önce Efrayimin dağlık bölgesinden iki genç peygamber geldi. Efendim onlara bir talant gümüşle iki takım giysi vermen için beni gönderdi."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
23Naaman, "Lütfen iki talant al!" dedi ve ısrarla iki talant gümüşü iki torbaya koyup bağladı. Ayrıca iki uşağına da birer takım giysi verdi. Uşaklar Gehazinin önüsıra bunları taşıdılar.
24Tepeye varınca Gehazi eşyaları ellerinden alıp eve koydu, adamları da geri gönderdi.
25Sonra gidip efendisi Elişanın huzuruna çıktı. Elişa, "Neredeydin, Gehazi?" diye sordu. Gehazi, "Kulun hiçbir yere gitmedi" diye karşılık verdi.
26Bunun üzerine Elişa, "O adam arabasından inip seni karşılarken ruhum seninle değil miydi?" diye sordu, "Şimdi gümüş ya da giysi, zeytinlik, bağ, koyun, sığır, erkek ve kadın köle almanın zamanı mı?
17Bunun üzerine Naaman, "Madem armağan istemiyorsun, öyleyse buradan iki katır yükü toprak almama izin ver" dedi, "Çünkü bu kulun artık RABbin dışında başka ilahlara yakmalık sunu ve kurban sunmayacaktır.
18Ama RAB kulunu bir konuda bağışlasın. Efendim tapınmak için Rimmon Tapınağına girip kendisine eşlik etmemi isteyince, tapınakta onunla birlikte yere kapandığımda RAB bu kulunu bağışlasın."
19Elişa ona, "Esenlikle git" dedi. Naaman oradan ayrılıp biraz uzaklaşınca,
20Tanrı adamı Elişanın uşağı Gehazi, "Efendim, Aramlı Naamana çok yumuşak davrandı; getirdiği armağanları kabul etmedi" dedi, "Yaşayan RABbin hakkı için, peşinden koşup ondan bir şey alacağım."
21Böylece Gehazi Naamanın peşine düştü. Naaman ardından birinin koştuğunu görünce, arabasından inip onu karşıladı ve, "Ne oldu?" diye sordu.
2Aramlılar düzenledikleri akınlar sırasında İsrailden küçük bir kızı tutsak almışlardı. Bu kız Naamanın karısının hizmetine verilmişti.
3Bir gün hanımına, "Keşke efendim Samiriyedeki peygamberin yanına gitse! Peygamber onu deri hastalığından kurtarırdı" dedi.
4Naaman gidip İsrailli kızın söylediklerini efendisi krala anlattı.
5Aram Kralı şöyle karşılık verdi: "Kalk git, seninle İsrail Kralına bir mektup göndereceğim." Naaman yanına on talant gümüş, altı bin şekelfç altın ve on takım giysi alıp gitti.
6Mektubu İsrail Kralına verdi. Mektupta şunlar yazılıydı: "Bu mektupla birlikte sana kulum Naamanı gönderiyorum. Onu deri hastalığından kurtarmanı dilerim."
8İsrail Kralının giysilerini yırttığını duyan Tanrı adamı Elişa ona şu haberi gönderdi: "Neden giysilerini yırttın? Adam bana gelsin, İsrailde bir peygamber olduğunu anlasın!"
9Böylece Naaman atları ve savaş arabalarıyla birlikte gidip Elişanın evinin kapısı önünde durdu.
7Kral, "Sizi karşılayıp bu sözleri söyleyen nasıl bir adamdı?" diye sordu.
8"Üzerinde tüylü bir giysi, belinde deri bir kuşak vardı" diye yanıtladılar. Kral, "O Tişbeli İlyastır" dedi.
9Sonra bir komutanla birlikte elli adamını İlyasa gönderdi. Komutan tepenin üstünde oturan İlyasın yanına çıkıp ona, "Ey Tanrı adamı, kral aşağı inmeni istiyor" dedi.
22Hepsine birer kat yedek giysi, Benyamine ise üç yüz parça gümüşle beş kat yedek giysi verdi.
14Bunun üzerine Hazael Elişadan ayrılıp efendisi Ben-Hadatın yanına döndü. Ben-Hadat ona, "Elişa sana ne söyledi?" diye sordu. Hazael, "Kesinlikle iyileşeceğini söyledi" diye yanıtladı.
4O sırada kral Tanrı adamının uşağı Gehaziyle konuşuyor, "Bana Elişanın yaptığı bütün mucizeleri anlat" diyordu.
5İşte Gehazi tam Elişanın ölüyü nasıl dirilttiğini krala anlatırken, oğlu diriltilen kadın eviyle tarlasını geri almak için kraldan yardım istemeye geldi. Gehazi krala, "Efendim kral, sözünü ettiğim kadın budur. Yanındaki oğlu da Elişanın dirilttiği çocuktur" dedi.
15Erihalı peygamberler karşıdan Elişayı görünce, "İlyasın ruhu Elişanın üzerinde!" dediler. Sonra onu karşılamaya giderek önünde yere kapandılar.
16"Yanımızda elli güçlü adam var" dediler, "İzin ver, gidip efendini arayalım. Belki RABbin Ruhu onu dağların ya da vadilerin birine atmıştır." Elişa, "Hayır, onları göndermeyin" dedi.
39Kral oradan geçerken, peygamber ona şöyle seslendi: "Ben kulun, tam savaşın içindeyken, askerin biri bana bir tutsak getirip, 'Bu adamı iyi koru' dedi, 'Kaçacak olursa, karşılığını ya canınla, ya da bir talant gümüşle ödersin.'
26"Haydi koş, onu karşıla, 'Nasılsın, kocanla oğlun nasıllar?' diye sor." Kadın Gehaziye, "Herkes iyi" dedi.
9Hazael, Şamın en iyi mallarından oluşan kırk deve yükü armağanı yanına alarak, Tanrı adamını karşılamaya gitti. Elişanın önünde durup şöyle dedi: "Kulun Aram Kralı Ben-Hadat, hastalığından kurtulup kurtulamayacağını sormam için beni gönderdi."
12Görevlilerden biri, "Hiçbirimiz, efendimiz kral" diye karşılık verdi, "Yalnız İsrailde yaşayan Peygamber Elişa senin yatak odanda söylediklerini bile İsrail Kralına bildiriyor."
13Aram Kralı şöyle buyurdu: "Gidip onun nerede olduğunu öğrenin. Adam gönderip onu yakalayacağım." Elişanın Dotanda olduğu bildirilince,
22Kocasını çağırıp şöyle dedi: "Lütfen bir eşekle birlikte uşaklarından birini bana gönder. Tanrı adamının yanına gitmeliyim. Hemen dönerim."
5Erihadaki peygamber topluluğu Elişanın yanına geldi. "RAB efendini bugün senin başından alacak, biliyor musun?" diye ona sordular. Elişa, "Evet, biliyorum, konuşmayın" diye karşılık verdi.
32Bellerine çul kuşanıp başlarına da ip bağladılar ve İsrail Kralının huzuruna çıkarak, "Kulun Ben-Hadat 'Canımı bağışla' diye yalvarıyor" dediler. Ahav, "Ben-Hadat hâlâ yaşıyor mu? O benim kardeşim sayılır" diye karşılık verdi.
3Beyteldeki peygamber topluluğu Elişanın yanına geldi. "RAB bugün efendini senin başından alacak, biliyor musun?" diye ona sordular. Elişa, "Evet, biliyorum, konuşmayın!" diye karşılık verdi.
5Haberciler yine gelip Ahava şöyle dediler: "Ben-Hadat diyor ki, 'Sana altınını, gümüşünü, karılarını ve çocuklarını bana vereceksin diye haber göndermiştim.
8Uşaklarına sor, sana söyleyecekler. Bunun için adamlarıma yakınlık göster. Çünkü sana şenlik zamanında geldik. Lütfen kullarına ve oğlun Davuta elinden geleni ver.' "
29Elişa Gehaziye, "Hemen kemerini kuşan, değneğimi al, koş" dedi, "Biriyle karşılaşırsan selam verme, biri seni selamlarsa karşılık verme. Git, değneğimi çocuğun yüzüne tut."
9Amatsya, "Ya İsrail askerleri için ödediğim yüz talant ne olacak?" diye sordu. Tanrı adamı, "RAB sana bundan çok daha fazlasını verebilir" diye karşılık verdi.
15"Efendim, sözünü ettiğin buğday, arpa, zeytinyağı ve şarabı kullarına gönder.
5Oraya vardığında ordu komutanlarının bir arada oturduklarını gördü. "Komutanım, sana bir haberim var" dedi. Yehu, "Hangimize söylüyorsun?" diye sordu. Uşak, "Sana, efendim" diye yanıtladı.
15Naaman adamlarıyla birlikte Tanrı adamının yanına döndü. Onun önünde durup şöyle dedi: "Şimdi anladım ki, İsrail dışında dünyanın hiçbir yerinde Tanrı yoktur. Lütfen, bu kulunun armağanını kabul et."
15Hizkiya RABbin Tapınağında ve kral sarayının hazinelerinde bulunan bütün gümüşü ona verdi.
14Peygamber Yeşaya Kral Hizkiyaya gidip, "Bu adamlar sana ne dediler, nereden gelmişler?" diye sordu. Hizkiya, "Uzak bir ülkeden, Babilden gelmişler" diye karşılık verdi.
8Hizmetkâr, "Bak, bende çeyrek şekel gümüş var" diye karşılık verdi, "Gideceğimiz yolu bize göstermesi için bunu Tanrı adamına vereceğim."
7Aram Kralı Ben-Hadat hastalandığı sırada Elişa Şama gitti. Tanrı adamının Şama geldiği krala bildirildi.
13Elişa Gehaziye şöyle dedi: "Ona de ki, 'Bizim için katlandığın bunca zahmetlere karşılık ne yapabilirim? Senin için kralla ya da ordu komutanıyla konuşayım mı?' " Kadın, "Ben halkımın arasında mutlu yaşıyorum" diye karşılık verdi.
11Oysa sen şimdi, 'Git, efendine İlyas burada de' diyorsun.
22"İki talant alan da geldi, 'Efendimiz' dedi, 'Bana iki talant emanet etmiştin; bak, iki talant daha kazandım.'
22Yehu, kutsal giysiler görevlisine, "Baala tapanların hepsine giysi çıkar" diye buyruk verdi. Görevli herkese giysi getirdi.
42"Bugün pınarın başına geldiğimde şöyle dua ettim: 'Ya RAB, efendim İbrahimin Tanrısı, yalvarırım yolumu aç.