2. Krallar 6:5
Biri ağaç keserken balta demirini suya düşürdü. "Eyvah, efendim! Onu ödünç almıştım" diye bağırdı.
Biri ağaç keserken balta demirini suya düşürdü. "Eyvah, efendim! Onu ödünç almıştım" diye bağırdı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Tanrı adamı, "Nereye düştü?" diye sordu. Adam ona demirin düştüğü yeri gösterdi. Elişa bir dal kesip oraya atınca, balta demiri su yüzüne çıktı.
7Elişa, "Al onu!" dedi. Adam elini uzatıp balta demirini aldı.
2"Lütfen izin ver, Şeria Irmağı kıyısına gidelim, ağaç kesip kendimize ev yapalım." Elişa, "Gidin" dedi.
3Peygamberlerden biri, "Lütfen kullarınla birlikte sen de gel" dedi. Elişa, "Olur, gelirim" diye karşılık verdi
4ve onlarla birlikte gitti. Şeria Irmağı kıyısına varınca ağaç kesmeye başladılar.
15Balta kendisini kullanana karşı övünür mü?Testere kendisini kullanana karşı büyüklenir mi?Sanki değnek kendisini kaldıranı sallayabilir,Sopa sahibini kaldırabilirmiş gibi...
5örneğin odun kesmek üzere komşusuyla ormana gidip ağacı kesmek için baltayı vurduğunda balta demiri saptan çıkar, komşusuna çarpar, komşusu ölürse, ölüme neden olan kişi bu kentlerden birine kaçıp canını kurtarsın.
5Gür bir ormanaBaltayla dalar gibiydiler.
6Baltayla, balyozla kırdılar,Bütün oymaları.
9Taş çıkaran taştan incinir,Odun yaran tehlikeye girer.
10Balta körse, ağzı bilenmemişse,Daha çok güç gerektirir;Ama bilgelik başarı doğurur.
3Elişa, "Bütün komşularına git, ne kadar boş kapları varsa iste" dedi,
13Değirmen taşını gençler çevirdi,Çocuklar odun yükü altında tökezledi.
20Bu nedenle bütün İsrailliler saban demirlerini, kazma, balta ve oraklarını biletmek için Filistlilere gitmek zorundaydılar.
21Saban demiriyle kazmanın bileme fiyatı, şekelin üçte ikisifü kadardı. Beller, baltalar, üvendireler için istenilen fiyat ise şekelin üçte biriydi.
1Bir gün, peygamber topluluğundan bir adamın karısı gidip Elişaya şöyle yakardı: "Efendim, kocam öldü! Bildiğin gibi RABbe tapınırdı. Şimdi bir alacaklısı geldi, iki oğlumu benden alıp köle olarak götürmek istiyor."
12Demirci aletini alır,Kömür ateşinde çalışır,Çekiçle demire biçim verir.Güçlü koluyla onu işler.Acıkır, güçsüz kalır, su içmeyince tükenir.
4Suyumuzu parayla içtik,Odunumuzu parayla almak zorunda kaldık.
3Asma odunundan yararlı bir şey yapılabilir mi? Ya da üzerine eşya asmak için ondan askı yaparlar mı?
4Yakıt olarak ateşe atılır da ateş odunun iki ucunu yakıp ortasını kömürleştirince, işe yarar mı?
39Kral oradan geçerken, peygamber ona şöyle seslendi: "Ben kulun, tam savaşın içindeyken, askerin biri bana bir tutsak getirip, 'Bu adamı iyi koru' dedi, 'Kaçacak olursa, karşılığını ya canınla, ya da bir talant gümüşle ödersin.'
13Sonra İlyasın üzerinden düşen cüppeyi alıp geri döndü ve Şeria Irmağının kıyısında durdu.
14İlyasın üzerinden düşen cüppeyi sulara vurarak, "İlyasın Tanrısı RAB nerede?" diye seslendi. Cüppeyi sulara vurunca ırmak ikiye ayrıldı, Elişa karşı yakaya geçti.
5Tanrı adamının RABbin buyruğuyla gösterdiği belirti uyarınca, sunak parçalandı, üstündeki küller çevreye savruldu.
6O zaman Kral Yarovam, Tanrı adamına, "Lütfen benim için dua et, Tanrın RABbe yalvar ki, elim eski halini alsın" dedi. Tanrı adamı RABbe yalvarınca kralın eli iyileşip eski halini aldı.
6Ben kölenin iki oğlu vardı. İkisi tarlada kavgaya tutuştular. Orada onları ayıracak kimse yoktu. Biri öbürünü vurup öldürdü.
16Biz de sana gereken bütün tomrukları Lübnanda keser, deniz yoluyla, sallarla Yafaya kadar yüzdürürüz. Sonra sen tomrukları alıp Yeruşalime götürürsün."
11Duvar taşları bile haykıracak bunuVe yankılanacak ahşap kirişler.
6Bütün kaplar dolunca oğullarından birine, "Bana bir kap daha getir" dedi. Oğlu, "Başka kap kalmadı" diye karşılık verdi. O zaman zeytinyağının akışı durdu.
11Çünkü RAB buyuruyor,Büyük ev toza,Küçük ev küle dönecek.
6Nakonun harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp Tanrının Sandığını tuttu.
6Bunu yapınca öyle çok balık yakaladılar ki, ağları yırtılmaya başladı.
7Öbür teknedeki ortaklarına işaret ederek gelip yardım etmelerini istediler. Onlar da geldiler ve her iki tekneyi balıkla doldurdular; tekneler neredeyse batıyordu.
21O da Yahudadan gelen Tanrı adamına şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Madem RABbin sözünü dinlemedin, Tanrın RABbin sana verdiği buyruğa uymayıp
23"Bunun için artık lanetlisiniz. Hep köle kalacaksınız. Tanrımın Tapınağı için odun kesip su çekeceksiniz."
31Kral, "Eğer bugün Şafat oğlu Elişanın başı yerinde kalırsa, Tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!" dedi.
7Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.
18Çocuk büyüdü. Bir gün orakçıların başında bulunan babasının yanına gitti.
19"Başım ağrıyor, başım!" diye bağırmaya başladı. Babası uşağına, "Onu annesine götür" dedi.
26İsrail Kralı surların üzerinde yürürken, bir kadın, "Efendim kral, bana yardım et!" diye seslendi.
27Kral, "RAB sana yardım etmiyorsa, ben nasıl yardım edebilirim ki?" diye karşılık verdi, "Buğday mı, yoksa şarap mı istersin?
1Ekmeğini suya at,Çünkü günler sonra onu bulursun. alıp paranı ticarete yatırarak geçimini sağla" ya da "İhtiyacı olanlara ver" anlamına gelir.
7Tapınağın yapımında kullanılan taşlar taş ocaklarında yontulmuştu. Onun için yapım halindeki tapınakta çekiç ve balta dahil hiçbir demir aletin sesi duyulmadı.
9Balta ağaçların köküne dayanmış bile. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır."
6"Şimdi bana Lübnandan sedir ağaçları kesmeleri için adamlarına buyruk ver. Benim adamlarım da seninkilerle birlikte çalışsın. Adamların için istediğin ücreti vereceğim. Aramızda Saydalılar kadar ağaç kesmede usta adamlar olmadığını biliyorsun."
12"Demiri, kuzeyden gelen demiriYa da tuncu kimse kırabilir mi?