2. Samuel 12:22
Davut şöyle yanıtladı: "Çocuk yaşarken oruç tutup ağladım. Çünkü, 'Kim bilir, RAB bana lütfeder de çocuk yaşar' diye düşünüyordum.
Davut şöyle yanıtladı: "Çocuk yaşarken oruç tutup ağladım. Çünkü, 'Kim bilir, RAB bana lütfeder de çocuk yaşar' diye düşünüyordum.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
15Bundan sonra Natan evine döndü. RAB Uriyanın karısının Davuttan doğan çocuğunun hastalanmasına neden oldu.
16Davut çocuk için Tanrıya yalvarıp oruç tuttu; evine gidip gecelerini yerde yatarak geçirdi.
17Sarayın ileri gelenleri onu yerden kaldırmaya geldiler. Ama Davut kalkmak istemedi, onlarla yemek de yemedi.
18Yedinci gün çocuk öldü. Davutun görevlileri çocuğun öldüğünü Davuta bildirmekten çekindiler. Çünkü, "Çocuk daha yaşarken onunla konuştuk ama bizi dinlemedi" diyorlardı, "Şimdi çocuğun öldüğünü ona nasıl söyleriz? Kendisine zarar verebilir!"
19Davut görevlilerinin fısıldaştığını görünce, çocuğun öldüğünü anladı. Onlara, "Çocuk öldü mü?" diye sordu. "Evet, öldü" dediler.
20Bunun üzerine Davut yerden kalktı. Yıkandı, güzel kokular sürünüp giysilerini değiştirdi. RABbin Tapınağına gidip tapındı. Sonra evine döndü ve yemek istedi. Önüne konan yemeği yedi.
21Hizmetkârları, "Neden böyle davranıyorsun?" diye sordular, "Çocuk yaşarken oruç tuttun, ağladın; ama ölünce kalkıp yemek yemeye başladın."
23Ama çocuk öldü. Artık neden oruç tutayım? Onu geri getirebilir miyim ki? Ben onun yanına gideceğim, ama o bana geri dönmeyecek."
19İlyas, "Oğlunu bana ver" diyerek çocuğu kadının kucağından aldı, kaldığı yukarı odaya çıkardı ve yatağına yatırdı.
20Sonra RABbe şöyle yalvardı: "Ya RAB Tanrım, neden yanında kaldığım dul kadının oğlunu öldürerek ona bu kötülüğü yaptın?"
21İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp RABbe şöyle dua etti: "Ya RAB Tanrım, bu çocuğa yeniden can ver."
22RAB İlyasın yalvarışını duydu. Çocuk dirilip yeniden yaşama döndü.
18Çocuk büyüdü. Bir gün orakçıların başında bulunan babasının yanına gitti.
19"Başım ağrıyor, başım!" diye bağırmaya başladı. Babası uşağına, "Onu annesine götür" dedi.
20Uşak çocuğu alıp annesine götürdü. Çocuk öğlene kadar annesinin dizlerinde yattıktan sonra öldü.
20Gece yarısı, ben kulun uyurken, kalkıp çocuğumu almış, koynuna yatırmış, kendi ölü çocuğunu da benim koynuma koymuş.
21Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda, onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlığında dikkatle bakınca, onun benim doğurduğum çocuk olmadığını anladım."
35Bütün oğulları, kızları onu avutmaya çalıştılarsa da o avunmak istemedi. "Oğlumun yanına, ölüler diyarına yas tutarak gideceğim" diyerek oğlu için ağlamaya devam etti.
26Hanna, "Ey efendim, yaşamın hakkı için derim ki, burada yanında durup RABbe yakaran kadınım ben" dedi,
27"Bu çocuk için yakarmıştım; RAB dileğimi yerine getirdi.
12Kılıçtan geçirilen Saul, oğlu Yonatan ve RABbin halkı olan İsrailliler için akşama dek yas tutup ağladılar, oruç tuttular.
18Sonra Tanrıya, "Keşke İsmaili mirasçım kabul etseydin!" dedi.
16Yaklaşık bir ok atımı uzaklaşıp, "Oğlumun ölümünü görmeyeyim" diyerek onun karşısına oturup hıçkıra hıçkıra ağladı.
29Bunu da götürürseniz ve ona bir zarar gelirse, bu acıyla ak saçlı başımı ölüler diyarına götürürsünüz.'
30"Efendim, şimdi babam kulunun yanına döndüğümde çocuk yanımızda olmazsa, babam onu görmeyince ölür. Çünkü onu yaşama bağlayan bu çocuktur. Biz kulların da acı içinde babamızın ak saçlı başını ölüler diyarına indiririz.
25Sıkıntıya düşenler için ağlamaz mıydım?Yoksullar için üzülmez miydim?
33Kral sarsıldı. Giriş kapısının üstündeki odaya çıkıp ağladı. Giderken, "Ah oğlum Avşalom! Ah oğlum, oğlum Avşalom!" diye inliyordu, "Keşke senin yerine ben ölseydim, oğlum! Ah oğlum Avşalom!"
17Bir süre sonra ev sahibi dul kadının oğlu gittikçe ağırlaşan kötü bir hastalığa yakalandı, sonunda öldü.
10Hanna, gönlü buruk, acı acı ağlayarak RABbe yakardı
22Ancak kendi canının acısını duyar,Yalnız kendisi için yas tutar."
22"Çünkü birkaç yıl sonra,Dönüşü olmayan yolculuğa çıkacağım.
3Ya RAB, lütfen şimdi canımı al. Çünkü benim için ölmek yaşamaktan iyidir."
28Derdin ne?" Kadın şöyle yanıtladı: "Geçen gün şu kadın bana dedi ki, 'Oğlunu ver, bugün yiyelim, yarın da benim oğlumu yeriz.'
11Tanrı adamı, Hazaeli utandırıncaya kadar dik dik yüzüne baktı. Ardından ağlamaya başladı.
30Kadının bu sözlerini duyan kral giysilerini yırttı. Surların üzerinde yürürken, halk onun giysilerinin altına çul giydiğini gördü.
1Yoava, "Kral Davut Avşalom için ağlayıp yas tutuyor" diye bildirdiler.
12Rab, Her Şeye Egemen RABO gün sizi ağlayıp yas tutmaya,Saçlarınızı kesip çul kuşanmaya çağırdı.
13Yedi gün yedi gece onunla birlikte yere oturdular. Kimse ağzını açmadı, çünkü ne denli acı çektiğini görüyorlardı.
22Telaş içinde demiştim ki,"Huzurundan atıldım!"Ama yardıma çağırınca seni,Yalvarışımı işittin.
13Oysa onlar hastalanınca ben çula sarınır,Oruç tutup alçakgönüllü olurdum.Duam yanıtsız kalınca,Bir dost, bir kardeş yitirmiş gibi dolaşırdım.Kederden belim bükülürdü,Annesi için yas tutan biri gibi.
30Çocuğun annesi, "Yaşayan RABbin adıyla başın üzerine ant içerim ki, senden ayrılmayacağım" dedi. Sonra Gehaziyle birlikte yola çıktı.
34O yanımda olmadan babamın yanına nasıl dönerim? Babamın başına gelecek kötülüğe dayanamam."
11Kadın, "Öyleyse kral Tanrısı RABbin adına ant içsin de kanın öcünü alacak kişi yıkımı büyütmesin" diye karşılık verdi, "Yoksa oğlumu yok edecekler." Kral, "Yaşayan RABbin adıyla derim ki, oğlunun saçının bir teline bile zarar gelmeyecektir" dedi.