2. Samuel 18:26
Nöbetçi koşan başka birini görünce, kapıcıya, "İşte tek başına koşan bir adam daha!" diye seslendi. Kral, "O da iyi haber getiriyor" dedi.
Nöbetçi koşan başka birini görünce, kapıcıya, "İşte tek başına koşan bir adam daha!" diye seslendi. Kral, "O da iyi haber getiriyor" dedi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
19Sadok oğlu Ahimaas Yoava, "İzin ver de koşup krala RABbin onu düşmanlarının elinden kurtardığını haber vereyim" dedi.
20Yoav, "Olmaz, bugün haberi götüren sen olmayacaksın" dedi, "Başka bir zaman haber götürürsün, ama bugün değil. Çünkü kralın oğlu öldü."
21Sonra bir Kûşluya, "Sen git, gördüklerini krala bildir" dedi. Kûşlu Yoavın önünde yere kapandı, sonra koşmaya başladı.
22Ama Sadok oğlu Ahimaas yine, "Ne olursa olsun, izin ver, ben de Kûşlunun ardısıra koşayım" dedi. Yoav, "Oğlum, neden koşmak istiyorsun?" dedi, "Sana ödül kazandıracak bir haberin yok ki!"
23Ahimaas, "Ne olursa olsun koşacağım" diye karşılık verdi. Yoav, "Koş öyleyse" dedi. Böylece Ahimaas Şeria Ovası yolundan koşarak Kûşluyu geçti.
24Davut kentin iç ve dış kapıları arasında oturuyordu. Nöbetçi surun yanındaki kapının tepesine çıktı. Çevreye göz gezdirince, tek başına koşan birini gördü.
25Krala seslenerek gördüğünü bildirdi. Kral, "Tek başına geliyorsa, iyi haber getiriyor demektir" dedi. Adam gitgide yaklaşıyordu.
27Nöbetçi, "Sanırım birinci adamın koşuşu Sadok oğlu Ahimaasın koşuşuna benziyor" dedi. Kral, "Ahimaas iyi adamdır" diye karşılık verdi, "İyi haberle gelir."
28Ahimaas krala, "Her şey yolunda!" diye seslendi. Kralın önünde yüzüstü yere kapanarak, "Efendimiz krala el kaldıranları teslim eden Tanrın RABbe övgüler olsun!" dedi.
29Kral, "Genç Avşalom güvenlikte mi?" diye sordu. Ahimaas şöyle yanıtladı: "Yoav kralın hizmetkârı Kûşluyla beni gönderdiği sırada büyük bir karışıklık gördüm, ama ne olduğunu anlamadım."
30Kral, "Bir yana çekilip burada bekle" dedi. Ahimaas da çekilip beklemeye başladı.
6Rab bana dedi ki,"Git, bir gözcü dik, gördüğünü bildirsin.
7Savaş arabalarının,Atlara, eşeklere, develere binmiş insanlarınÇifter çifter geldiğini görünce dikkat kesilsin."
8Gözcüfü, "Ey efendim,Her gün aralıksız gözcü kulesinde duruyor,Her gece yerimde nöbet tutuyorum" diye bağırdı,
34Bu arada Avşalom kaçtı. Nöbetçi tepenin yamacındaki batı yolundan büyük bir kalabalığın geldiğini gördü.
35Yonadav krala, "İşte oğulların geliyor! Kulunun dediği gibi oldu" dedi.
17Yizreelde kulede nöbet tutan gözcü, Yehunun ordusuyla yaklaştığını görünce, "Bir kalabalık görüyorum!" diye bağırdı. Yoram, "Bir atlı gönder, onu karşılasın, barış için gelip gelmediğini sorsun" dedi.
18Atlı Yehuyu karşılamaya gitti ve ona, "Kralımız, 'Barış için mi geldin?' diye soruyor" dedi. Yehu, "Barıştan sana ne! Sen beni izle" diye karşılık verdi. Gözcü durumu krala bildirdi: "Ulak onlara vardı, ama geri dönmedi."
10Böylece gidip kent kapısındaki nöbetçilere seslendiler. "Aram ordugahına gittik" dediler, "Hiç kimseyi göremedik; ne de bir insan sesi duyduk. Yalnızca bağlı atlar, eşekler vardı. Çadırları da olduğu gibi bırakıp gitmişler."
11Kapı nöbetçileri haberi duyurdu. Haber kralın sarayına ulaştırıldı.
20Gözcü durumu krala bildirdi: "Ulak onlara vardı, ama geri dönmedi. Komutanları savaş arabasını Nimşi oğlu Yehu gibi delicesine sürüyor."
17Bu sırada Yonatanla Ahimaas Eyn-Rogelde kalıyorlardı. Bir hizmetçi kız gidip onlara olup bitenleri haber veriyor, onlar da gidip duyduklarını Kral Davuta bildiriyorlardı. Çünkü kendileri kente girerken görünmeyi göze alamıyorlardı.
18Ama bir genç onları görüp Avşaloma bildirdi. Bunun üzerine Yonatanla Ahimaas hemen oradan ayrılıp Bahurimde bir adamın evine gittiler. Evin avlusunda bir kuyu vardı. Yonatanla Ahimaas kuyuya indiler.
39Kral oradan geçerken, peygamber ona şöyle seslendi: "Ben kulun, tam savaşın içindeyken, askerin biri bana bir tutsak getirip, 'Bu adamı iyi koru' dedi, 'Kaçacak olursa, karşılığını ya canınla, ya da bir talant gümüşle ödersin.'
40Ama ben oraya buraya bakarken, adam kayboldu." verdi, "Cezanı çekeceksin."
18Yoav savaşla ilgili ayrıntılı haberleri Davuta iletmek üzere bir ulak gönderdi.
19Ulağı şöyle uyardı: "Sen savaşla ilgili ayrıntılı haberleri krala iletmeyi bitirdikten sonra,
8Bunun üzerine kral gidip kentin kapısında oturdu. Bütün askerlere, "İşte kral kentin kapısında oturuyor" diye haber salındı. Onlar da kralın yanına geldiler. Bu arada İsrailliler evlerine kaçmışlardı.
42Yoav daha sorusunu tamamlamadan, Kâhin Aviyatar oğlu Yonatan çıkageldi. Adoniya ona, "İçeri gir, sen yiğit bir adamsın. İyi haberler getirmiş olmalısın" dedi.
11Duma ile ilgili bildiri: Arabistanda bir yer olduğu sanılıyor. "Sessizlik" anlamına gelir. "Edom" sözcüğünü çağrıştırıyor. Biri Seirden bana sesleniyor:"Ey gözcü, geceden geriye ne kaldı?Geceden geriye ne kaldı?"
12Yanıtım şöyle: "Sabah olmak üzere,Ama yine gece olacak.Soracaksanız sorun, yine gelin."
31Babil Kralına ulak üstüne ulak,Haberci üstüne haberci geldi.'Kent bütünüyle düştü,Irmak geçitleri tutuldu,Bataklıklar ateşe verildi,Askerler dehşete kapıldı' diye haber verdiler."
32Elişa o sırada halkın ileri gelenleriyle birlikte evinde oturuyordu. Kral önden bir haberci gönderdi. Ama daha haberci gelmeden, Elişa ileri gelenlere, "Görüyor musunuz caniyi?" dedi, "Kalkmış, başımı kestirmek için adam gönderiyor! Haberci geldiğinde kapıyı kapayın, onu içeri almayın. Çünkü ardından efendisi kral da gelecek."
27Kral Kâhin Sadokla konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sen bilici değil misin? Oğlun Ahimaası ve Aviyatar oğlu Yonatanı yanına al; Aviyatarla birlikte esenlikle kente dönün.
28Sizden aydınlatıcı bir haber alana dek ben kırda, ırmağın sığ yerinde bekleyeceğim."
22Ulak yola koyuldu. Davutun yanına varınca, Yoavın kendisine söylediklerinin tümünü ona iletti.
23"Adamlar bizden üstün çıktılar" dedi, "Kentten çıkıp bizimle kırda savaştılar. Ama onları kent kapısına kadar geri püskürttük.
36Sadok oğlu Ahimaas ile Aviyatar oğlu Yonatan da oradalar. Bütün duyduklarınızı onların aracılığıyla bana iletebilirsiniz."
27Siyona ilk, 'İşte, geldiler' diyen benim.Yeruşalime müjdeci gönderdim.
26"Haydi koş, onu karşıla, 'Nasılsın, kocanla oğlun nasıllar?' diye sor." Kadın Gehaziye, "Herkes iyi" dedi.
6Genç adam şöyle yanıtladı: "Bir rastlantı sonucu Gilboa Dağındaydım. Saul mızrağına dayanmıştı. Atlılarla savaş arabaları ona doğru yaklaşıyordu.
18Bütün kulları, Keretlilerle Peletliler kralın yanından geçtiler. Gattan ardısıra gelmiş olan altı yüz Gatlı asker de kralın önünden geçti.
12Görevlilerden biri, "Hiçbirimiz, efendimiz kral" diye karşılık verdi, "Yalnız İsrailde yaşayan Peygamber Elişa senin yatak odanda söylediklerini bile İsrail Kralına bildiriyor."
18"RABbe danışmak için sizi gönderen Yahuda Kralına şöyle deyin: 'İsrailin Tanrısı RAB duyduğun sözlere ilişkin diyor ki:
11Oysa sen şimdi, 'Git, efendine İlyas burada de' diyorsun.
3Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
20Avşalomun görevlileri eve, kadının yanına varınca, "Ahimaasla Yonatan nerede?" diye sordular. Kadın, "Irmağın karşı yakasına geçtiler" diye yanıtladı. Avşalomun görevlileri onları aramaya gittiler; bulamayınca Yeruşalime döndüler.
21Böylece Gehazi Naamanın peşine düştü. Naaman ardından birinin koştuğunu görünce, arabasından inip onu karşıladı ve, "Ne oldu?" diye sordu.
28Kız annesinin evine koşup olanları anlattı.
2'RABbin sözünü dinleyin, ey Davutun tahtında oturan Yahuda Kralıyla görevlileri ve bu kapılardan giren halk!