2. Samuel 23:15
Davut özlemle, "Keşke biri Beytlehemde kapının yanındaki kuyudan bana su getirse!" dedi.
Davut özlemle, "Keşke biri Beytlehemde kapının yanındaki kuyudan bana su getirse!" dedi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
16Bu sırada Davut hisarda, başka bir Filist birliğiyse Beytlehemdeydi.
17Davut özlemle, "Keşke biri Beytlehemde kapının yanındaki kuyudan bana su getirse!" dedi.
18Bu Üçler Filist ordugahının ortasından geçerek Beytlehemde kapının yanındaki kuyudan su çekip Davuta getirdiler. Ama Davut içmek istemedi; suyu yere dökerek RABbe sundu.
19"Ey Tanrım, bunu yapmak benden uzak olsun!" dedi, "Canlarını tehlikeye atıp giden bu üç kişinin kanını mı içeyim?" Canlarını tehlikeye atarak suyu getirdikleri için Davut içmek istemedi. Bu üç kişinin yiğitliği işte böyleydi.
16Bu Üçler Filist ordugahının ortasından geçerek Beytlehemde kapının yanındaki kuyudan su çekip Davuta getirdiler. Ama Davut içmek istemedi; suyu yere dökerek RABbe sundu.
17"Ya RAB, bunu yapmak benden uzak olsun!" dedi, "Canlarını tehlikeye atıp giden bu üç kişinin kanını mı içeyim?" Bu yüzden suyu içmek istemedi. Bu üç kişinin yiğitliği işte böyleydi.
14Bu sırada Davut hisarda, ikinci Filist birliğiyse Beytlehemdeydi.
11Kırda bir Mısırlı bulup Davuta getirdiler. Yiyip içmesi için ona yiyecek, içecek verdiler.
12Bir parça incir pestili ile iki salkım kuru üzüm de verdiler. Adam yiyince canlandı. Üç gün üç gecedir yiyip içmemişti.
18Şimşon ölesiye susamıştı. RABbe şöyle yakardı: "Kulunun eliyle büyük bir kurtuluş sağladın. Ama şimdi susuzluktan ölüp sünnetsizlerin eline mi düşeceğim?"
19Bunun üzerine Tanrı Lehideki çukuru yardı. Çukurdan su fışkırdı. Şimşon suyu içince canlanıp güçlendi. Suyun çıktığı yere Eyn-Hakkore adını verdi. Pınar bugün de Lehide duruyor.
25Kuyular kazdım, sular içtim,Mısırın bütün ırmaklarını ayağımın tabanıyla kuruttum, dedin.
17Uşak onu karşılamaya koştu, "Lütfen testinden biraz su ver, içeyim" dedi.
18Rebeka, "İç, efendim" diyerek hemen testisini indirdi, içmesi için ona uzattı.
43İşte pınarın başında bekliyorum. Su almaya gelen kızlardan birine, lütfen testinden bana biraz su ver, içeyim, diyeceğim.
1Davuta, "Filistliler Keila Kentine saldırıp harmanları yağmalıyorlar" diye haber verdiler.
2Davut RABbe, "Gidip şu Filistlilere saldırayım mı?" diye danıştı. RAB, "Git, Filistlilere saldır ve Keila Kentini kurtar" diye yanıtladı.
3Ama adamları Davuta, "Bak, biz burada Yahudadayken korkuyoruz" dediler, "Keilaya Filist ordusuna karşı savaşmaya gidersek büsbütün korkarız."
4Bunun üzerine Davut RABbe bir kez daha danıştı. RAB ona yine, "Kalk, Keilaya git! Çünkü Filistlileri senin eline ben teslim edeceğim" dedi.
16Oradan RABbin Musaya, "Halkı bir araya topla, onlara su vereceğim" dediği kuyuya, Beere doğru yol aldılar.
17O zaman İsrailliler şu ezgiyi söylediler: "Suların fışkırsın, ey kuyu! Ezgi okuyun ona.
21Onları çöllerden geçirirken susuzluk çekmediler,Onlar için sular akıttı kayadan,Kayayı yardı, sular fışkırdı.
19Sisera, "Susadım, lütfen biraz su ver de içeyim" dedi. Yael süt tulumunu açıp ona içirdikten sonra üzerini yine örttü.
11Ama RABbin meshettiği kişiye el uzatmaktan RAB beni uzak tutsun! Haydi, Saulun başucundaki mızrakla su matarasını al da gidelim."
12Böylece Davut Saulun başucundan mızrağını ve su matarasını aldı. Sonra oradan uzaklaştılar. Onları gören olmadı. Kimse olup bitenin farkına varmadı, uyanan da olmadı. Hepsi uyuyorlardı, çünkü RAB onlara derin bir uyku vermişti.
15Çölde kayaları yarmış,Sanki dipsiz kaynaklardanOnlara kana kana su içirmişti.
21Bundan sonra Davut, daha ileriye gidemeyecek kadar bitkin düşüp Besor Vadisinde kalan iki yüz kişinin bulunduğu yere vardı. Onlar da Davutla yanındakileri karşılamaya çıktılar. Davut yaklaşınca onlara esenlik diledi.
15Davut, "Beni bu akıncılara götürebilir misin?" diye sordu. Mısırlı genç, "Beni öldürmeyeceğine ya da efendimin eline teslim etmeyeceğine dair Tanrının önünde ant içersen, seni akıncıların olduğu yere götürürüm" diye karşılık verdi.
35Halk Davutun yanına varıp akşam olmadan bir şeyler yemesi için üstelediyse de, Davut ant içerek şöyle dedi: "Güneş batmadan ekmek ya da başka herhangi bir şey tatmayacağım. Yoksa Tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!"
15Suyu kendi sarnıcından,Kendi kuyunun kaynağından iç.
24Yabancı ülkelerde kuyular kazdım, sular içtim,Mısırın bütün kanallarını ayağımın tabanıyla kuruttum, dedin.
10Sonra şöyle yakardı: "Ey İsrailin Tanrısı RAB! Ben kulun yüzünden Saulun gelip Keilayı yıkmayı tasarladığına dair kesin haber aldım.
21Adamlar gittikten sonra, Ahimaasla Yonatan kuyudan çıktılar ve olup bitenleri bildirmek üzere Kral Davuta gittiler. Ona, "Haydi, hemen ırmağı geçin" dediler, "Çünkü Ahitofel size karşı böyle öğüt verdi."
45"Ben içimden dua ederken, Rebeka omuzunda su testisiyle dışarı çıktı. Pınar başına gidip su aldı. Ona, 'Lütfen, biraz su ver, içeyim' dedim.
6Ellerimi sana açıyorum,Canım kurak toprak gibi sana susamış.
15Kadın, "Efendim" dedi, "Bu suyu bana ver. Böylece ne susayayım, ne de su çekmek için buraya kadar geleyim."
7Bundan sonra Davut kalede oturmaya başladı. Bunun için oraya "Davut Kenti" adı verildi.
1Ey Tanrı, sensin benim Tanrım,Seni çok özlüyorum,Canım sana susamış,Kurak, yorucu, susuz bir diyarda,Bütün varlığımla seni arıyorum.
12Davut RABbe, "Keila halkı beni ve adamlarımı Saulun eline teslim edecek mi?" diye sordu. RAB, "Teslim edecek" dedi.
1Geyik akarsuları nasıl özlerse,Canım da seni öyle özler, ey Tanrı! yazılır.
2Canım Tanrıya, yaşayan Tanrıya susadı;Ne zaman görmeye gideceğim Tanrının yüzünü?
15Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,Dilim damağıma yapışıyor;Beni ölüm toprağına yatırdın.
25Sisera su istedi, Yael ona süt verdi.Soylulara yaraşır bir çanakla ayran sundu.
9Kâhin, "Ela Vadisinde öldürdüğün Filistli Golyatın kılıcı var" diye karşılık verdi, "Efodun arkasında beze sarılı duruyor. Burada başka silah yok. İstersen onu alabilirsin." Davut, "Onun gibisi yoktur, onu bana ver" dedi.
14Gidecekleri yere yorgun argın varan kralla yanındaki halk orada dinlendiler.
3Keşke Onu nerede bulacağımı bilseydim,Tahtına varabilseydim!
21Davut, "Bu adamın kırdaki malını doğrusu boş yere korudum" demişti, "Onun mallarından hiçbir şey eksilmedi. Öyleyken bana iyilik yapacağına kötülükle karşılık verdi.
7Saul, Davutun Keila Kentine gittiğini duyunca, "Tanrı Davutu elime teslim etti" dedi, "Davut sürgülü kapıları olan bir kente girmekle kendini hapsetmiş oldu."
13İşte, pınarın başında bekliyorum. Kentin kızları su almaya geliyorlar.