Elçilerin Isleri 27:2
Asya İlinin kıyılarındaki limanlara uğrayacak olan bir Edremit gemisine binerek denize açıldık. Selanikten Makedonyalı Aristarhus da yanımızdaydı.
Asya İlinin kıyılarındaki limanlara uğrayacak olan bir Edremit gemisine binerek denize açıldık. Selanikten Makedonyalı Aristarhus da yanımızdaydı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
2O yöreleri dolaşarak imanlıları yüreklendiren birçok konuşmalar yaptıktan sonra Yunanistana gitti.
3Orada üç ay kaldı. Suriyeye deniz yoluyla gitmek üzereyken Yahudilerin kendisine karşı bir düzen kurması nedeniyle dönüşü Makedonya üzerinden yapmaya karar verdi.
4Piros oğlu Veriyalı Sopater, Selaniklilerden Aristarhus ile Sekundus, Derbeli Gayus, Timoteos ve Asya İlinden Tihikos ile Trofimos onunla birlikte gittiler.
5Bunlar önden gidip bizi Troasta beklediler.
6Biz de Mayasız Ekmek Bayramından sonra Filipiden denize açılıp beş günde Troasa gelerek onlarla buluştuk. Orada yedi gün kaldık.
1İtalyaya doğru yelken açmamıza karar verilince, Pavlusla öteki bazı tutukluları Avgustus taburundan Yulius adlı bir yüzbaşıya teslim ettiler.
1Onlardan ayrılınca denize açılıp doğru İstanköye gittik. Ertesi gün Rodosa, oradan da Pataraya geçtik.
2Fenikeye gidecek bir gemi bulduk, buna binip denize açıldık.
3Kıbrısı görünce güneyinden geçerek Suriyeye yöneldik ve Sur Kentinde karaya çıktık. Gemi, yükünü orada boşaltacaktı.
4İsanın oradaki öğrencilerini arayıp bulduk ve yanlarında bir hafta kaldık. Öğrenciler Ruhun yönlendirmesiyle Pavlusu Yeruşalime gitmemesi için uyardılar.
3Ertesi gün Saydaya uğradık. Pavlusa dostça davranan Yulius, ihtiyaçlarını karşılamaları için dostlarının yanına gitmesine izin verdi.
4Oradan yine denize açıldık. Rüzgar ters yönden estiği için Kıbrısın rüzgar altından geçtik.
5Kilikya ve Pamfilya açıklarından geçerek Likyanın Mira Kentine geldik.
6Orada, İtalyaya gidecek bir İskenderiye gemisi bulan yüzbaşı, bizi o gemiye bindirdi.
7Günlerce ağır ağır yol alarak Knidos Kentinin açıklarına güçlükle gelebildik. Rüzgar bize engel olduğundan Salmone burnundan dolanarak Giritin rüzgar altından geçtik.
8Kıyı boyunca güçlükle ilerleyerek Laseya Kentinin yakınlarında bulunan ve Güzel Limanlar denilen bir yere geldik.
9Epey vakit kaybetmiştik; oruç günü bile geçmişti. O mevsimde deniz yolculuğu tehlikeli olacaktı. Bu nedenle Pavlus onları uyardı: "Efendiler" dedi, "Bu yolculuğun yalnız yük ve gemiye değil, canlarımıza da çok zarar ve ziyan getireceğini görüyorum."
8Bunun üzerine Misyadan geçip Troas Kentine gittiler.
9O gece Pavlus bir görüm gördü. Önünde Makedonyalı bir adam durmuş, ona yalvarıyordu: "Makedonyaya geçip bize yardım et" diyordu.
10Pavlusun gördüğü bu görümden sonra hemen Makedonyaya gitmenin bir yolunu aradık. Çünkü Tanrının bizi, Müjdeyi oradakilere duyurmaya çağırdığı sonucuna varmıştık.
11Troastan denize açılıp doğru Semadirek Adasına, ertesi gün de Neapolise gittik.
12Oradan da Filipiye geçtik. Burası bir Roma yerleşim merkezi ve Makedonyanın o bölgesinde önemli bir kentti. Birkaç gün bu kentte kaldık.
13Şabat Günü kent kapısından çıkıp ırmak kıyısına gittik. Orada bir dua yeri olacağını düşünüyorduk. Oturduk, orada toplanmış kadınlarla konuşmaya başladık.
13Biz önden giderek gemiye bindik ve Assosa hareket ettik. Pavlusu oradan alacaktık. Kendisi karadan gitmek istediği için bunu böyle düzenlemişti.
14Bizi Assosta karşılayınca onu gemiye alıp Midilliye geçtik.
15Oradan denize açılıp ertesi gün Sakız Adasının karşısına geldik. Üçüncü gün Sisama uğradık ve bir gün sonra Milete vardık.
10Bizi bir sürü armağanla onurlandırdılar; denize açılacağımız zaman gereksindiğimiz malzemeleri gemiye yüklediler.
11Üç ay sonra, kışı adada geçiren ve ikiz tanrılar simgesini taşıyan bir İskenderiye gemisiyle denize açıldık.
12Sirakuza Kentine uğrayıp üç gün kaldık.
13Oradan da yolumuza devam ederek Regiuma geldik. Ertesi gün güneyden esmeye başlayan rüzgarın yardımıyla iki günde Puteoliye vardık.
14Orada bulduğumuz kardeşler, bizi yanlarında bir hafta kalmaya çağırdılar. Sonunda Romaya vardık.
30Bu sırada gemiciler gemiden kaçma girişiminde bulundular. Baş taraftan demir atacaklarmış gibi yapıp filikayı denize indirdiler.
22Yardımcılarından ikisini, Timoteos ile Erastusu Makedonyaya göndererek kendisi bir süre daha Asya İlinde kaldı.
29Kent büsbütün karıştı. Halk, Pavlusun yol arkadaşlarından Makedonyalı Gayus ve Aristarhusu yakalayıp sürükleyerek birlikte tiyatroya koşuştu.
6Birbirimizle vedalaştıktan sonra biz gemiye bindik, onlar da evlerine döndüler.
7Surdan deniz yolculuğumuza devam ederek Batlamya Kentine geldik. Oradaki kardeşleri ziyaret edip bir gün yanlarında kaldık.
16Gavdos denen küçük bir adanın rüzgar altına sığınarak geminin filikasını güçlükle sağlama alabildik.
15Bir süre sonra hazırlığımızı yapıp Yeruşalime doğru yola çıktık.
16Sezariyedeki öğrencilerden bazıları da bizimle birlikte geldiler. Bizi, evinde kalacağımız adama, eski öğrencilerden Kıbrıslı Minasona götürdüler.
26Ancak bir adada karaya oturmamız gerekiyor."
27On dördüncü gece İyon Denizinde sürükleniyorduk. Gece yarısına doğru gemiciler karaya yaklaştıklarını sezinlediler.
12Liman kışlamaya elverişli olmadığından gemidekilerin çoğu, oradan tekrar denize açılmaya, mümkünse Fenikse ulaşıp kışı orada geçirmeye karar verdiler. Feniks, Giritin lodos ve karayele kapalı bir limanıdır.
13Güneyden hafif bir rüzgar esmeye başlayınca, bekledikleri anın geldiğini sanarak demir aldılar; Girit kıyısını yakından izleyerek ilerlemeye başladılar.
27Apollos Ahayaya gitmek isteyince kardeşler onu cesaretlendirdiler. Onu iyi karşılamaları için oradaki öğrencilere mektup yazdılar. Apollos Ahayaya varınca Tanrının lütfuyla iman etmiş olanlara çok yardım etti.
13Pavlusla beraberindekiler Baftan denize açılıp Pamfilya bölgesinin Perge Kentine gittiler. Yuhanna ise onları bırakıp Yeruşalime döndü.
18Fırtına bizi bir hayli hırpaladığı için ertesi gün gemiden yük atmaya başladılar.
14Bunun üzerine kardeşler Pavlusu hemen deniz kıyısına yolladılar. Silas ile Timoteos ise Veriyada kaldılar.
1Amfipolis ve Apollonyadan geçerek Selanike geldiler. Burada Yahudilerin bir havrası vardı.
41Gemi bir kum yükseltisine çarpıp karaya oturdu. Geminin başı kuma saplanıp kımıldamaz oldu, kıç tarafı ise dalgaların şiddetiyle dağılmaya başladı.