Daniel 3:22
Kralın buyruğu çok sıkı, fırın da çok ısıtılmış olduğundan, Şadrakı, Meşakı, Abed-Negoyu götüren adamları ateşin alevleri yakıp öldürdü.
Kralın buyruğu çok sıkı, fırın da çok ısıtılmış olduğundan, Şadrakı, Meşakı, Abed-Negoyu götüren adamları ateşin alevleri yakıp öldürdü.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
23Üç adamsa -Şadrak, Meşak, Abed-Nego- bağlı olarak kızgın fırına düştüler.
24O zaman Kral Nebukadnessar şaşkınlık içinde birden ayağa kalktı. Danışmanlarına, "Biz ateşin içine bağlı üç kişi atmadık mı?" diye sordu. Danışmanlar, "Kuşkusuz, ey kral" diye karşılık verdiler.
25Kral, "Ben dört kişi görüyorum" dedi, "Ateşin içinde yürüyorlar, bağlarından çözülmüş, hiçbir zarara uğramamışlar. Dördüncünün görünümü de bir ilahi varlığa benziyor."
26Sonra kızgın fırının kapısına yaklaşarak, "Ey Yüce Tanrının kulları Şadrak, Meşak, Abed-Nego, dışarı çıkıp buraya gelin!" diye seslendi. Bunun üzerine Şadrak, Meşak, Abed-Nego ateşin içinden çıktılar.
27Satraplar, kaymakamlar, valiler, kralın danışmanları onların çevresinde toplandılar. Adamların bedenlerinde ateşin hiçbir etkisi olmadığını gördüler. Başlarındaki tek saç yanmamış, giysileri değişmemiş, ateşin kokusu üzerlerine sinmemişti.
28Bunun üzerine Nebukadnessar, "Şadrak, Meşak ve Abed-Negonun Tanrısına övgüler olsun!" dedi, "Meleğini gönderip kendisine güvenen kullarını kurtardı. Onlar buyruğuma karşı geldiler, kendi Tanrılarından başka bir ilaha kulluk edip tapınmamak için canlarını tehlikeye attılar.
29İşte buyuruyorum: Hangi halktan, ulustan ya da dilden olursa olsun, Şadrak, Meşak ve Abed-Negonun Tanrısından saygısızca söz eden herkes paramparça edilecek, evleri çöplüğe çevrilecek. Çünkü böyle kurtarabilen başka bir tanrı yoktur."
30Sonra Şadrak'ı, Meşak'ı, Abed-Nego'yu Babil İli'nde daha yüksek görevlere atadı.
12Oysa Babil İlinde yüksek görevlere atadığın Şadrak, Meşak, Abed-Nego adında bazı Yahudiler var. Bu adamlar seni saymadılar, ey kral. Senin ilahlarına kulluk etmiyor, diktiğin altın heykele tapınmıyorlar."
13Büyük öfkeye kapılan Nebukadnessar, Şadrakı, Meşakı, Abed-Negoyu çağırttı. Bu kişiler kralın yanına getirildiler.
14Nebukadnessar, "Ey Şadrak, Meşak, Abed-Nego, ilahlarıma kulluk etmediğiniz, diktiğim altın heykele tapınmadığınız doğru mu?" diye sordu,
15"Şimdi boru, ney, lir, kanun, arp, davul ve her çeşit çalgı sesini duyar duymaz yere kapanıp yaptığım heykele tapınmaya hazırsanız ne iyi! Ama ona tapınmazsanız, hemen kızgın fırına atılacaksınız. O zaman bakalım hangi ilah sizi elimden kurtaracak?"
16Şadrak, Meşak, Abed-Nego, "Bu konuda kendimizi savunma gereğini duymuyoruz" diye karşılık verdiler,
17"Kızgın fırına atılsak bile, ey kral, kendisine kulluk ettiğimiz Tanrı bizi kızgın fırından kurtarabilir; senin elinden de bizi kurtaracaktır.
18Ama bizi kurtarmasa bile bil ki, ey kral, ilahlarına kulluk etmeyiz, diktiğin altın heykele tapınmayız."
19Nebukadnessar Şadrak, Meşak, Abed-Negoya çok öfkelendi; onlara karşı tutumu değişti. Fırının her zamankinden yedi kat daha çok ısıtılmasını buyurdu.
20Sonra ordusundaki bazı güçlü askerlere Şadrakı, Meşakı, Abed-Negoyu bağlayıp kızgın fırına atmalarını buyurdu.
21Böylece bu kişiler, şalvarları, kaftanları, sarıkları ve öbür giysileriyle birlikte bağlanıp kızgın fırına atıldılar.
6Her kim yere kapanıp tapınmazsa hemen kızgın fırına atılacaktır."
7Bu yüzden ne zaman boru, ney, lir, kanun, arp ve her çeşit çalgı sesi duyulsa, bütün halklar, uluslar, her dilden insanlar yere kapanıp Kral Nebukadnessarın diktiği altın heykele tapındılar.
8Bunun üzerine bazı Kildaniler yaklaşıp Yahudileri suçladılar.
12Buna çok öfkelenen kral, Babildeki bütün bilgelerin öldürülmesini buyurdu.
13Böylece hepsinin öldürülmesi için buyruk çıktı. Danielle arkadaşlarının öldürülmesi için de adamlar gönderildi.
49Daniel'in isteği üzerine Şadrak'ı, Meşak'ı, Abed-Nego'yu da Babil İli'nde yüksek görevlere atadı. Daniel ise sarayda kaldı.
22Onlardan ötürü Babildeki bütün Yahuda sürgünleri, 'RAB seni Babil Kralının diri diri yaktırdığı Sidkiya ve Ahavla aynı duruma düşürsün' diye lanet edecek.
1Kral Nebukadnessar altın bir heykel yaptı; boyu altmış, eni altı arşındıfç. Onu Babil İlinde, Dura Ovasına dikti.
2Satrapları, kaymakamları, valileri, danışmanları, haznedarları, yargıçları, güvenlik görevlilerini ve illerin bütün öbür yüksek memurlarını diktiği heykeli adama törenine çağırttı.
3Böylece satraplar, kaymakamlar, valiler, danışmanlar, haznedarlar, yargıçlar, güvenlik görevlileri ve illerin bütün öbür yüksek memurları Kral Nebukadnessarın diktiği heykeli adama töreni için toplanarak heykelin önünde durdular.
18Kralın belirlediği süre tamamlanınca, saray görevlileri yöneticisi gençleri Nebukadnessara götürdü.
19Kral onlarla görüştü; içlerinde Daniel, Hananya, Mişael, Azarya gibisi yoktu. Bu yüzden kralın hizmetine onlar atandı.
11Daniel, saray görevlileri yöneticisinin Hananya, Mişael, Azarya ve kendisinin başına koyduğu gözeticiye gidip, "Lütfen kullarınıza on gün olanak tanıyın" dedi, "Bu on gün içinde bize yemek için sebze, içmek için de su verilsin.
16Bunun üzerine kral Danieli getirip aslan çukuruna atmalarını buyurdu. Daniele de, "Kendisine sürekli kulluk ettiğin Tanrın seni kurtarsın!" dedi.
22Gümüş potada nasıl erirse, siz de kentin içinde öyle eriyeceksiniz. O zaman üzerinize kızgınlığını dökenin ben, RAB olduğumu anlayacaksınız.' "
6Seçilen gençler arasında Yahudalılardan Daniel, Hananya, Mişael ve Azarya da vardı.
23Kral buna çok sevindi, Danieli çukurdan çıkarmalarını buyurdu. Daniel çukurdan çıkarıldı. Bedeninde hiçbir yara izi bulunmadı. Çünkü Tanrısına güvenmişti.
24Kralın buyruğu uyarınca, Danieli haksız yere suçlayan adamları, karılarıyla, çocuklarıyla birlikte getirip aslan çukuruna attılar. Daha çukurun dibine varmadan aslanlar onları kapıp kemiklerini kırdılar.
4Yine birkaçını alıp ateşe at, yansın. O kıllardan bütün İsrail halkına ateş yayılacak.
22Dokuzuncu aydı, kral kışlık sarayındaydı. Önünde mangalda ateş yanıyordu.
18Ateş kavurdu onları izleyenleri,Alev yaktı kötüleri.
20'Düşmanlarımız yok edildi,Malları yanıp kül oldu.'