Vaiz 2:4
Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim.
Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
5Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim.
6Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım.
7Kadın, erkek köleler satın aldım; evimde doğan kölelerim de vardı. Ayrıca benden önce Yeruşalimde yaşayan herkesten çok sığıra, davara sahip oldum.
8Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım. Kadın, erkek şarkıcılar ve erkeklerin özlemi olan bir harem edindim.
9Böylece büyük üne kavuştum, benden önce Yeruşalimde yaşayanların hepsini aştım. Bilgeliğimden de bir şey yitirmedim.
10Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim.Gönlümü hiçbir zevkten alıkoymadım.Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm.Bütün emeğimin ödülü bu oldu.
11Yaptığım bütün işlere,Çektiğim bütün emeklere bakınca,Gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.Güneşin altında hiçbir kazanç yokmuş.
12Sonra bilgelik, delilik, akılsızlık nedir diye baktım;Çünkü kralın yerine geçecek kişiZaten yapılanın ötesinde ne yapabilir ki?
1Kendi kendime, "Gel, zevki tat. İyi mi, değil mi, gör" dedim. Ama gördüm ki, o da boş.
2Gülmeye, "Delilik", zevke, "Ne işe yarar?" dedim.
3İnsanların göklerin altında geçirdiği birkaç günlük ömürleri boyunca, yapacakları iyi bir şey olup olmadığını görünceye dek, bilgeliğimin önderliğinde, bedenimi şarapla nasıl canlandırayım, akılsızlığı nasıl ele alayım diye düşündüm durdum.
16Kendi kendime, "İşte, bilgeliğimi benden önce Yeruşalimde krallık yapan herkesten çok artırdım" dedim, "Alabildiğine bilgi ve bilgelik edindim."
17Kendimi bilgi ve bilgeliği, deliliği ve akılsızlığı anlamaya adadım. Gördüm ki, bu da yalnızca rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
17Böylece hayattan nefret ettim.Çünkü güneşin altında yapılan iş çetindi bence.Her şey boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
18Güneşin altında harcadığım bütün emekten nefret ettim. Çünkü her şeyi benden sonra gelecek olana bırakmak zorundayım.
19Kim bilir, bilge mi olacak, akılsız mı? Güneşin altında bilgeliğimi kullanarak harcadığım bütün emek üzerinde saltanat sürecek. Bu da boş.
20Bu yüzden güneşin altında harcadığım onca emeğe üzülmeye başladım.
21Çünkü biri bilgelik, bilgi ve beceriyle çalışır, sonunda her şeyini hiç emek vermemiş başka birine bırakmak zorunda kalır. Bu da boş ve büyük bir hüsrandır.
22Çünkü ne kazancı var adamın, güneşin altında harcadığı bunca emekten, bunca kafa yormaktan?
24İnsan için yemekten, içmekten ve yaptığı işten zevk almaktan daha iyi bir şey yoktur. Gördüm ki, bu da Tanrıdandır.
25Onsuz kim yiyebilir, kim zevk alabilir?
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
14'Kendim için yukarı odaları havadar,Geniş bir saray yapacağım' diyenin vay başına!Sarayına büyük pencereler açar,Sedir ağacıyla kaplar,Kırmızıya boyar.
12Ben Vaiz, Yeruşalimde İsrail kralıyken
13kendimi göklerin altında yapılan her şeyi bilgece araştırıp incelemeye adadım. Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği çetin bir zahmettir bu.
14Güneşin altında yapılan bütün işleri gördüm; hepsi boştur, rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır!
15"Akılsızın başına gelen, benim de başıma gelecek"Dedim kendi kendime, "Öyleyse kazancım ne bilgelikten?""Bu da boş" dedim içimden.
9Öyle ki, bana çok sayıda tomruk sağlayabilsinler. Çünkü yapacağım tapınak büyük ve görkemli olacak.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
7Güneşin altında bir boş şey daha gördüm:
8Yalnız bir adam vardı,Oğlu da kardeşi de yoktu.Çabaları dinmek nedir bilmezdi,Gözü zenginliğe doymazdı."Kimin için çalışıyorum,Neden kendimi zevkten yoksun bırakıyorum?" diye sormazdı.Bu da boş ve çetin bir zahmettir.
4Harcanan her emeğin, yapılan her ustaca işin ardında kıskançlık olduğunu gördüm. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
25Servetim çok,Varlığımı bileğimle kazandım diye sevindimse,
1Sevgilimin bağı için yaktığı ezgiyi sevgilim için okuyayım:Toprağı verimli bir tepedeSevgilimin bir bağı vardı.
2Toprağı belleyip taşları ayıkladı,Seçme asmalar dikip orta yere bir gözcü kulesi yaptı.Üzüm sıkmak için bir çukur kazdıVe bağının üzüm vermesini bekledi.Ama bağ yabanıl üzüm verdi.
25Böylece, bilgelik ve çözüm aramaya, incelemeye, kavramaya,Kötülüğün akılsızlık, akılsızlığın delilik olduğunu anlamaya kafa yordum.
2"Her şey boş, bomboş, bomboş!" diyor Vaiz.
3Ne kazancı var insanınGüneşin altında harcadığı onca emekten?
14Yaptırdıkları kentler şimdi viran olanDünya kralları ve danışmanlarıyla birlikte,
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
16Bilgeliği ve dünyada çekilen zahmeti anlamak için kafamı yorunca -öyleleri var ki, gece gündüz gözüne uyku girmez-
17Tanrı'nın yaptığı her şeyi gördüm. İnsan güneşin altında olup bitenleri keşfedemez. Arayıp bulmak için ne kadar çaba harcarsa harcasın, yine de anlamını bulamaz. Bilge kişi anladığını söylese bile gerçekten kavrayamaz.
12Benim bağım kendi emrimde,Bin gümüş senin olsun, ey Süleyman,İki yüz gümüş de ürününe bakan kiracıların.
18Sonra, 'Şöyle yapacağım' dedi. 'Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve mallarımı oraya yığacağım.
19Kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar bol malın var. Rahatına bak, ye, iç, yaşamın tadını çıkar diyeceğim.'
13Güneşin altında bilgelik olarak şunu da gördüm, beni çok etkiledi:
5"Evler yapıp içinde oturun, bahçe dikip ürününü yiyin.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
8"Her şey boş" diyor Vaiz, "Bomboş!"
9Bütün bunları gördüm ve güneşin altında yapılan her iş üzerinde kafa yordum. Gün gelir, insanın insana egemenliği kendine zarar verir.