Vaiz 2:8
Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım. Kadın, erkek şarkıcılar ve erkeklerin özlemi olan bir harem edindim.
Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım. Kadın, erkek şarkıcılar ve erkeklerin özlemi olan bir harem edindim.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Kendi kendime, "Gel, zevki tat. İyi mi, değil mi, gör" dedim. Ama gördüm ki, o da boş.
2Gülmeye, "Delilik", zevke, "Ne işe yarar?" dedim.
3İnsanların göklerin altında geçirdiği birkaç günlük ömürleri boyunca, yapacakları iyi bir şey olup olmadığını görünceye dek, bilgeliğimin önderliğinde, bedenimi şarapla nasıl canlandırayım, akılsızlığı nasıl ele alayım diye düşündüm durdum.
4Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim.
5Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim.
6Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım.
7Kadın, erkek köleler satın aldım; evimde doğan kölelerim de vardı. Ayrıca benden önce Yeruşalimde yaşayan herkesten çok sığıra, davara sahip oldum.
9Böylece büyük üne kavuştum, benden önce Yeruşalimde yaşayanların hepsini aştım. Bilgeliğimden de bir şey yitirmedim.
10Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim.Gönlümü hiçbir zevkten alıkoymadım.Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm.Bütün emeğimin ödülü bu oldu.
11Yaptığım bütün işlere,Çektiğim bütün emeklere bakınca,Gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.Güneşin altında hiçbir kazanç yokmuş.
12Sonra bilgelik, delilik, akılsızlık nedir diye baktım;Çünkü kralın yerine geçecek kişiZaten yapılanın ötesinde ne yapabilir ki?
16Kendi kendime, "İşte, bilgeliğimi benden önce Yeruşalimde krallık yapan herkesten çok artırdım" dedim, "Alabildiğine bilgi ve bilgelik edindim."
17Kendimi bilgi ve bilgeliği, deliliği ve akılsızlığı anlamaya adadım. Gördüm ki, bu da yalnızca rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
31Onun dünyası mutluluğum,İnsanları sevincimdi.
25Servetim çok,Varlığımı bileğimle kazandım diye sevindimse,
25Onsuz kim yiyebilir, kim zevk alabilir?
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
12Ben Vaiz, Yeruşalimde İsrail kralıyken
13kendimi göklerin altında yapılan her şeyi bilgece araştırıp incelemeye adadım. Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği çetin bir zahmettir bu.
4Bilgeliğin, anlayışın sayesinde,Kendine servet biriktirdin,Hazinelerine altın, gümüş yığdın.
14Tüccarların ve alım satımla uğraşanların getirdiği altın bunun dışındaydı. Arabistanın bütün krallarıyla İsrail valileri de Süleymana altın, gümüş getiriyorlardı.
18Zenginlik ve onur,Kalıcı değerler ve bolluk bendedir.
19Meyvem altından, saf altından,Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir.
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
12Kral Süleyman Saba Kraliçesinin her isteğini, her dileğini yerine getirdi. Kraliçenin kendisine getirdiklerinden daha fazlasını ona verdi. Bundan sonra kraliçe adamlarıyla birlikte oradan ayrılıp kendi ülkesine döndü.
15Evlerini gümüşle dolduranAltın sahibi önderlerle birlikte.
9Saba Kraliçesi krala 120 talant altın, çok büyük miktarda baharat ve değerli taşlar armağan etti. Krala armağan ettiği baharatın benzeri yoktu.
13Kral Süleyman Saba Kraliçesinin her isteğini, her dileğini yerine getirdi. Ayrıca ona gönülden kopan birçok armağan verdi. Bundan sonra kraliçe adamlarıyla birlikte oradan ayrılıp kendi ülkesine döndü.
13Güneşin altında bilgelik olarak şunu da gördüm, beni çok etkiledi:
14"İşte sıkıntılar içinde RABbin Tapınağı için yüz bin talant altın, bir milyon talant gümüş, tartılamayacak kadar çok miktarda tunç, demir, tomruk ve taş sağladım. Sen de bunlara ekleyebilirsin.
26Tartıp verdiklerim şunlardır: 650 talant gümüş, 100 talant gümüş kap, 100 talant altın,
25Böylece, bilgelik ve çözüm aramaya, incelemeye, kavramaya,Kötülüğün akılsızlık, akılsızlığın delilik olduğunu anlamaya kafa yordum.
12Sana bilgi ve bilgelik verilecektir. Sana ayrıca öyle bir zenginlik, mal mülk ve onur vereceğim ki, benzeri ne senden önceki krallarda görülmüştür, ne de senden sonrakilerde görülecektir."
11Süleymanın bağı vardı Baal-Hamonda,Kiraya verdi bağını;Her biri bin gümüş öderdi ürünü için.
12Benim bağım kendi emrimde,Bin gümüş senin olsun, ey Süleyman,İki yüz gümüş de ürününe bakan kiracıların.
20Bu yüzden güneşin altında harcadığım onca emeğe üzülmeye başladım.
15"Akılsızın başına gelen, benim de başıma gelecek"Dedim kendi kendime, "Öyleyse kazancım ne bilgelikten?""Bu da boş" dedim içimden.
10Saba Kraliçesi krala 120 talant altın, çok büyük miktarda baharat ve değerli taşlar armağan etti. Krala o kadar baharat armağan etti ki, bir daha bu kadar çok baharat görülmedi.
27Vaiz diyor ki, "Şunu gördüm:Bir çözüm bulmak içinBir şeyi öbürüne eklerken
22Kral Süleyman dünyanın bütün krallarından daha zengin, daha bilgeydi.
23Tanrının Süleymana verdiği bilgeliği dinlemek için dünyanın bütün kralları onu görmek isterlerdi.
2Tanrımın Tapınağına gereç sağlamak için var gücümle çalıştım. Altın eşyalar için altın, gümüş için gümüş, tunç için tunç, demir için demir, ahşap için ağaç sağladım. Ayrıca oniks, kakma taşlar, süs taşları, çeşitli renklerde değerli taşlar ve çok miktarda mermer sağladım.
3Bu kutsal tapınak için sağladıklarımın yanısıra, Tanrımın Tapınağına sevgim yüzünden, kişisel servetimden de altın ve gümüş de veriyorum:
42"Kaygısız kalabalığın sesi yankılandı çevresinde. Düzeysiz bir yığın kalabalıkla birlikte çölden Sabalılar getirildi. İki kızkardeşin koluna bilezikler taktılar, başlarına güzel bir taç koydular.
27Hizkiya çok zengin ve onurlu biriydi. Altını, gümüşü, değerli taşları, baharatı, kalkanları ve çeşit çeşit değerli eşyası için hazineler yaptırdı.
22Hiramın gemilerinin yanısıra, kralın da denizde ticaret gemileri vardı. Bu gemiler üç yılda bir altın, gümüş, fildişi ve türlü maymunlarla yüklü olarak dönerlerdi. tavuskuşlarıyla".
32Üç bin özdeyişi ve bin beş ezgisi vardı.
14Elimi yuvaya sokup kuş yumurtalarını toplar gibiUlusların varını yoğunu topladım.Terk edilmiş yumurtaları nasıl toplarlarsa,Ben de bütün ülkeleri öyle topladım.Kanat çırpan, ağzını açan,Sesini çıkaran olmadı.' "
5Çenk eşliğinde türkü söyleyenler,Davut gibi beste yapanlar,
15Alım satımla uğraşanlarla tüccarların kazançlarından ve Arabistanın bütün krallarıyla İsrail valilerinden gelenler bunun dışındaydı.