Vaiz 5:20
Bu yüzden insan, geçen ömrünü pek düşünmez. Çünkü Tanrı onun yüreğini mutlulukla meşgul eder.
Bu yüzden insan, geçen ömrünü pek düşünmez. Çünkü Tanrı onun yüreğini mutlulukla meşgul eder.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
17Ömrü boyunca büyük üzüntü, hastalık, öfke içindeKaranlıkta yiyor.
18Gördüm ki, iyi ve güzel olan şu: Tanrının insana verdiği birkaç günlük ömür boyunca yemek, içmek, güneşin altında harcadığı emekten zevk almak. Çünkü insanın payına düşen budur.
19Üstelik Tanrı bir insana mal mülk veriyor, onu yemesi, ödülünü alması, yaptığı işten mutluluk duyması için ona güç veriyorsa, bu bir Tanrı armağanıdır.
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
7Işık tatlıdır,Güneşi görmek güzeldir.
8Evet, insan uzun yıllar yaşarsa,Sevinçle yaşasın.Ama karanlık günleri unutmasın,Çünkü onlar da az değil.Gelecek her şey boştur.
9Ey delikanlı, gençliğinle sevin,Bırak gençlik günlerinde yüreğin sevinç duysun.Gönlünün isteklerini, gözünün gördüklerini izle,Ama bil ki, bütün bunlar için Tanrı seni yargılayacaktır.
10Öyleyse at tasayı yüreğinden,Uzaklaştır derdi bedeninden.Çünkü gençlik de dinçlik de boştur.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
10Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği zahmeti gördüm.
11O her şeyi zamanında güzel yaptı. İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu. Yine de insan Tanrının yaptığı işi başından sonuna dek anlayamaz.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
13Her insanın yiyip içmesi, yaptığı her işle doyuma ulaşması bir Tanrı armağanıdır.
21Çünkü biri bilgelik, bilgi ve beceriyle çalışır, sonunda her şeyini hiç emek vermemiş başka birine bırakmak zorunda kalır. Bu da boş ve büyük bir hüsrandır.
22Çünkü ne kazancı var adamın, güneşin altında harcadığı bunca emekten, bunca kafa yormaktan?
23Günler boyunca çektiği zahmet acı ve dert doğurur. Gece bile içi rahat etmez. Bu da boş.
24İnsan için yemekten, içmekten ve yaptığı işten zevk almaktan daha iyi bir şey yoktur. Gördüm ki, bu da Tanrıdandır.
25Onsuz kim yiyebilir, kim zevk alabilir?
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
21Çünkü sayılı ayları sona erinceGeride bıraktıkları aileleri için niye kaygı çeksinler?
7Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrının hoşuna gitti.
9Güneşin altında Tanrının sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur.
10Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
14İyi günde mutlu ol,Ama kötü günde dikkatle düşün;Tanrı birini öbürü gibi yaptı ki,İnsan kendisinden sonra neler olacağını bilmesin.
26Dua ettiğinde Tanrı ondan hoşnut kalır,O da Tanrının yüzünü görüp sevinir.Tanrı onun durumunu düzeltir.
5Çünkü öfkesi bir an sürer,Lütfu ise bir ömür;Gözyaşlarınız belki bir gece akar,Ama sabahla sevinç doğar.
20"Niçin sıkıntı çekenlere ışık,Acı içindekilere yaşam verilir?
15Mazlumun bütün günleri sıkıntı doludur,Mutlu bir yürekse sahibine sürekli ziyafettir.
10Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim.Gönlümü hiçbir zevkten alıkoymadım.Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm.Bütün emeğimin ödülü bu oldu.
1Bu yüzden zor günler gelmeden,"Zevk almıyorum" diyeceğin yıllar yaklaşmadan,Güneş, ışık, ay ve yıldızlar kararmadanVe yağmurdan sonra bulutlar geri dönmeden,Gençlik günlerinde seni yaratanı anımsa.
7İçsin ki yoksulluğunu unutsun,Artık sefaletini anmasın.
9Çünkü, 'Tanrıyı hoşnut etmeye çalışmakİnsana yarar getirmez' diyor.
5Ne güneş yüzü görüyor, ne de bir şey tanıyor. Öbür adam iki kez biner yıl yaşasa bile mutluluk duymaz, düşük çocuk ondan rahattır. Hepsi aynı yere gitmiyor mu?
18Zahmetle kazandığınıYemeden geri verecek,Elde ettiği kazancın tadını çıkaramayacak.
21O senin ağzını yine gülüşle,Dudaklarını sevinç haykırışıyla dolduracaktır.
17"İşte, ne mutlu Tanrının eğittiği insana!Bu yüzden Her Şeye Gücü Yetenin yola getirişini küçümseme.
19İşte sevinci böyle son bulur,Yerinde başka bitkiler biter.
7İnsan hep boğazı için çalışır,Yine de doymaz.
23Uygun yanıt sahibini mutlu eder,Yerinde söylenen söz ne güzeldir!
5Ne mutlu yardımcısı Yakupun Tanrısı olan insana,Umudu Tanrısı RABde olana!
12Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
4"Bilmiyor musun eskiden beri,İnsan dünyaya geldiğinden beri,
5Kötünün zafer çığlığı kısadır,Tanrısızın sevinciyse bir anlıktır.
18Yaşarken kendini mutlu saysa bile,Başarılı olunca övülse bile.
20"Hırsı yüzünden rahat nedir bilmedi,Serveti onu kurtaramayacak.
2Emeğinin ürününü yiyeceksin,Mutlu ve başarılı olacaksın.
20Öğüde kulak veren başarıya ulaşır,RABbe güvenen mutlu olur.
13Bilgeliğe erişene,Aklı bulana ne mutlu!
27"İşte araştırdık, doğrudur,Onun için bunu dinle ve belle."