Ester 5:11
Onlara sonsuz zenginliğinden, çok sayıdaki oğullarından, kralın, kendisini nasıl onurlandırdığından, öbür önderlerinden ve görevlilerinden üstün tuttuğundan söz etti.
Onlara sonsuz zenginliğinden, çok sayıdaki oğullarından, kralın, kendisini nasıl onurlandırdığından, öbür önderlerinden ve görevlilerinden üstün tuttuğundan söz etti.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Bu olaylardan sonra Kral Ahaşveroş, Agaklı Hammedatanın oğlu Hamanı yüksek bir göreve atayıp onurlandırdı. Onu bütün önderlerden daha yetkili kıldı.
2Kralın buyruğu üzerine saray kapısında çalışan herkes Hamanın önünde eğilip yere kapanırdı. Ama Mordekay ne eğildi, ne de yere kapandı.
12"Üstelik, Kraliçe Ester, verdiği şölene kralın yanısıra yalnız beni çağırdı" diye ekledi, "Yarınki şölene de kralla birlikte beni davet etti.
13Ne var ki, o Yahudi Mordekayı sarayın kapısında otururken gördükçe bunlardan hiçbirinin gözümde değeri kalmıyor."
14Karısı Zereş ve bütün dostları Haman'a şöyle dediler: "Elli arşın yüksekliğinde bir darağacı kurulsun. Sabah olunca kraldan Mordekay'ı oraya astırmasını iste. Sonra da sevinç içinde kralla birlikte şölene gidersin." Haman öneriyi beğendi ve darağacını hemen kurdurdu.
8"Kral benden hoşnutsa, istediğimi vermek, dileğimi yerine getirmek istiyorsa, kral ve Haman yarın kendileri için vereceğim şölene gelsinler, o zaman kralın sorusunu yanıtlarım."
9Haman o gün şölenden mutlu ve sevinçli ayrıldı. Ama Mordekayı sarayın kapısında görünce ve onun ayağa kalkmadığını, kendisine saygı göstermediğini farkedince öfkeden kudurdu.
10Yine de kendini tuttu ve evine gitti. Sonra dostlarını ve eşi Zereşi çağırttı.
3Kral, "Bu yaptıklarından dolayı Mordekay nasıl onurlandırıldı, ona ne ödül verildi?" diye sordu. Hizmetkârlar, "Onun için hiçbir şey yapılmadı" diye yanıtladılar.
4Kral, "Avluda kim var?" diye sordu. O sırada Haman sarayın dış avlusuna yeni girmişti. Kraldan, hazırlattığı darağacına Mordekayın asılmasını isteyecekti.
5Hizmetkârlar krala, "Haman avluda bekliyor" dediler. Kral, "Buraya gelsin" dedi.
6Haman içeri girince kral ona, "Kralın onurlandırmak istediği biri için ne yapılmalı?" diye sordu. "Kral benden başka kimi onurlandırmak isteyebilir ki?" diye düşünen Haman şu yanıtı verdi: "Kral onurlandırmak istediği kişi için kendi giydiği bir kral giysisini ve üzerine bindiği sorguçlu atı getirtir,
9giysiyi ve atı en üst yöneticilerinden birine verir; o da kralın onurlandırmak istediği kişiyi giydirip atın üstünde kent meydanında gezdirir. Önden giderek, 'Kralın onurlandırmak istediği kişiye böyle davranılır' diye bağırır."
10Kral Hamana, "Hemen git" dedi, "Giysiyle atı al ve söylediklerini kralın kapı görevlisi Yahudi Mordekay için yap. Söylediklerinin hiçbirinde kusur etme."
11Böylece Haman giysiyi ve atı aldı, Mordekayı giydirip atın üstünde kent meydanında gezdirmeye başladı. Önden giderek, "Kralın onurlandırmak istediği kişiye böyle davranılır" diye bağırıyordu.
12Sonra Mordekay saray kapısına döndü. Haman ise utanç içinde başını örterek çabucak evine gitti.
13Başına gelenleri karısı Zereşe ve bütün dostlarına anlattı. Karısı Zereş ve danışmanları ona şöyle dediler: "Önünde gerilemeye başladığın Mordekay Yahudi soyundansa, ona gücün yetmeyecek, önünde yok olup gideceksin."
14Onlar daha konuşurken, kralın haremağaları gelip Haman'ı apar topar Ester'in vereceği şölene götürdüler.
4Görevliler ona bu soruyu her gün sordularsa da Mordekay onlara kulak asmadı. Bunun üzerine durumu Hamana bildirdiler. Çünkü Mordekay onlara kendisinin Yahudi olduğunu söylemişti ve böyle davranmaya devam edip etmeyeceğini görmek istiyorlardı.
5Haman, Mordekayın eğilip yere kapanmadığını görünce öfkeden kudurdu.
6Yalnız onu öldürmeyi düşünmekle kalmadı, onun hangi halktan geldiğini bildiği için bütün halkını, Ahaşveroşun egemenliğinde yaşayan bütün Yahudileri ortadan kaldırmaya karar verdi.
4Ester, "Kral uygun görüyorsa, bugün kendisi için vereceğim şölene Hamanla birlikte gelsin" diye karşılık verdi.
5Kral adamlarına, "Esterin isteğini yerine getirmek için Hamanı hemen çağırın" dedi. Böylece kralla Haman Esterin verdiği şölene gittiler.
1O gün Kral Ahaşveroş Yahudi düşmanı Hamanın malını mülkünü Kraliçe Estere verdi. Esterin Mordekaya yakınlığını açıklaması üzerine Mordekay kralın huzuruna kabul edildi.
2Kral, Hamandan geri almış olduğu mühür yüzüğünü parmağından çıkarıp Mordekaya verdi. Ester de onu Hamanın malının mülkünün yöneticisi atadı.
3Ester yine kralla görüştü. Ağlayarak onun ayaklarına kapandı. Agaklı Hamanın Yahudilere karşı kurduğu düzene ve kötü tasarıya engel olması için yalvardı.
7Mordekay başına gelen her şeyi ona anlattı. Yahudilerin yok edilmesi için Hamanın saray hazinesine vaat ettiği paranın miktarını bile tam tamına ona bildirdi.
6Ester, "Düşmanımız, hasmımız, işte bu kötü Hamandır!" dedi. Haman kralla kraliçenin önünde dehşete kapıldı.
7Kral öfkeyle içki masasından kalkıp sarayın bahçesine çıktı. Haman ise Kraliçe Esterden canını bağışlamasını istemek için içerde kaldı. Çünkü kralın kendisini yok etmeye kararlı olduğunu anlamıştı.
8Kral sarayın bahçesinden şölen salonuna dönünce, Hamanı Esterin uzandığı sedire kapanmış olarak gördü ve, "Bu adam sarayda, gözümün önünde kraliçeye bile el uzatmaya mı kalkıyor?" diye bağırdı. Kral sözlerini bitirir bitirmez Hamanın yüzünü örttüler.
9Krala hizmet eden haremağalarından biri olan Harvona şöyle dedi: "Bakın, kralı uyarıp hayatını kurtaran Mordekay için Hamanın hazırlattığı elli arşın yüksekliğindeki darağacı Hamanın evinin önünde hazır duruyor." Kral, "Haman o darağacına asılsın!" diye buyurdu.
10Böylece Haman Mordekay için hazırlattığı darağacına asıldı; kralın öfkesi de yatıştı.
10Bunun üzerine kral mühür yüzüğünü parmağından çıkartıp Agaklı Hammedatanın oğlu Yahudi düşmanı Hamana verdi.
11Ona, "Para sende kalsın; o halka da ne istersen yap" dedi.
7Kral Ahaşveroş, Kraliçe Estere ve Yahudi Mordekaya, "Bakın" dedi, "Hamanın malını mülkünü Estere verdim ve Yahudileri yok etmeyi tasarladığı için Hamanı darağacına astırdım.
11Sus Kalesinde öldürülenlerin sayısı aynı gün krala bildirildi.
12O da Kraliçe Estere, "Yahudiler Sus Kalesinde Hamanın on oğlu dahil beş yüz kişiyi öldürüp yok etmişler" dedi, "Kim bilir, öbür illerimde neler yapmışlardır? İstediğin nedir, sana vereyim; başka dileğin var mı, yerine getirilecektir."
2Büyüklüğü, kahramanlıkları ve Mordekayı her bakımdan nasıl onurlandırdığı Pers ve Med krallarının tarihinde yazılıdır.
3Yahudi Mordekay, Kral Ahaşveroş'tan sonra ikinci adam olmuştu. Yahudi soydaşları arasında saygı gören ve çoğunluk tarafından sevilen biriydi. Çünkü halkının iyiliğini düşünüyor, bütün soydaşlarının esenliği için çaba gösteriyordu.
1Böylece kral ve Haman, Kraliçe Esterin şölenine gittiler.
5ve şöyle dedi: "Kral benden hoşnutsa ve uygun görüyorsa, benden hoşlanıyorsa ve dileğimi uygun buluyorsa, Agaklı Hammedata oğlu Hamanın krallığın bütün illerinde yaşayan Yahudilerin yok edilmesini buyurmak için yazdırdığı mektupları yazılı olarak geçersiz kılsın.
4Mordekay sarayda güçlü biriydi artık; ünü bütün illere ulaşmıştı. Gücü gittikçe artıyordu.
8Haman Kral Ahaşveroşa şöyle dedi: "Krallığının bütün illerinde, öbür halkların arasına dağılmış, onlardan ayrı yaşayan bir halk var. Yasaları bütün öbür halklarınkinden farklı; kendileri de kralın yasalarına uymazlar. Onları kendi hallerine bırakmak kralın çıkarlarına uygun düşmez.
12Esterin bu sözleri kendisine iletilince,
14Kral bu isteklerin yerine getirilmesini buyurdu. Susta ferman çıkarıldı ve Hamanın on oğlu asıldı.
18Ardından Esterin onuruna büyük bir şölen verdi. Bu şölende bütün önderler ve görevliler hazır bulundu. Kral bütün illerde bayram ilan etti ve krallara yaraşır cömertlikle armağanlar dağıttı.
25Ama kral durumu öğrenince, Hamanın Yahudilere karşı kurduğu düzen geri tepti; kral, Hamanın ve oğullarının darağacına asılmaları için yazılı buyruklar verdi.
10Yedinci gün, şarabın etkisiyle keyiflenen Kral Ahaşveroş, hizmetindeki yedi haremağasına -Mehuman, Bizta, Harvona, Bigta, Avagta, Zetar ve Karkasa- Kraliçe Vaştiyi başında tacıyla huzuruna getirmelerini buyurdu. Kraliçe Vaşti güzeldi. Kral halka ve önderlere onun ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyordu.