Çikis 11:4
Musa firavuna şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Gece yarısı Mısırı boydan boya geçeceğim.
Musa firavuna şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Gece yarısı Mısırı boydan boya geçeceğim.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
12"O gece Mısırdan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısırın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben RABbim.
13Bulunduğunuz evlerin üzerindeki kan sizin için belirti olacak. Kanı görünce üzerinizden geçeceğim. Mısırı cezalandırırken ölüm saçan size hiçbir zarar vermeyecek.
1RAB Mısırda Musayla Haruna, "Bu ay sizin için ilk ay, yılın ilk ayı olacak" dedi,
1RAB Musaya, "Firavunun ve Mısırın başına bir bela daha getireceğim" dedi, "O zaman gitmenize izin verecek, sizi buradan adeta kovacak.
29Gece yarısı RAB tahtında oturan firavunun ilk çocuğundan zindandaki tutsağın ilk çocuğuna kadar Mısırdaki bütün insanların ve hayvanların ilk doğanlarını öldürdü.
30O gece firavunla görevlileri ve bütün Mısırlılar uyandı. Büyük feryat koptu. Çünkü ölüsü olmayan ev yoktu.
31Aynı gece firavun Musayla Harunu çağırttı ve, "Kalkın!" dedi, "Siz ve İsrailliler halkımın arasından çıkıp gidin, istediğiniz gibi RABbe tapın.
5Tahtında oturan firavunun ilk çocuğundan, değirmendeki kadın kölenin ilk çocuğuna kadar, hayvanlar dahil Mısırdaki bütün ilk doğanlar ölecek.
6Bütün Mısırda benzeri ne görülmüş, ne de görülecek büyük bir feryat kopacak.
13Musa, "Mısırlılar bunu duyacak" diye karşılık verdi, "Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın.
6Musayla Harun İsraillilere, "Bu akşam sizi Mısırdan RABbin çıkardığını bileceksiniz" dediler,
13RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalkıp firavunun huzuruna çık, de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
20RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: 'RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar.
41Dört yüz otuz yılın sonuncu günü RABbin halkı ordular halinde Mısırı terk etti.
42O gece RAB İsraillileri Mısırdan çıkarmak için sürekli bekledi. İsrailliler de kuşaklar boyunca aynı gece RABbi yüceltmek için uyanık olmalıdır.
20Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısırı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
10Şimdi gel, halkım İsraili Mısırdan çıkarmak için seni firavuna göndereyim."
11Musa, "Ben kimim ki firavuna gidip İsraillileri Mısırdan çıkarayım?" diye karşılık verdi.
28RAB Mısırda Musayla konuştuğunda, ona, "Ben RABbim" dedi, "Sana söylediğim her şeyi Mısır Firavununa ilet."
13RAB Musa ve Harunla İsrailliler ve Mısır Firavunu hakkında konuştu. İsraillileri Mısırdan çıkarmalarını buyurdu.
23RAB Mısırlıları öldürmek için gelecek, kapılarınızın yan ve üst sövelerindeki kanı görünce üzerinden geçecek, ölüm saçanın evlerinize girip sizi öldürmesine izin vermeyecek.
4Ama firavun sizi dinlemeyecek. O zaman elimi Mısırın üzerine koyacağım ve onları ağır biçimde cezalandırarak halkım İsraili ordular halinde Mısırdan çıkaracağım.
5Mısıra karşı elimi kaldırdığım ve İsraillileri aralarından çıkardığım zaman Mısırlılar benim RAB olduğumu anlayacak."
24Sabah nöbetinde RAB ateş ve bulut sütunundan Mısır ordusuna baktı ve onları şaşkına çevirdi.
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
10RAB Musaya, "Git, Mısır Firavununa İsraillileri ülkesinden salıvermesini söyle" dedi.
3RAB İsrail halkının Mısırlıların gözünde lütuf bulmasını sağladı. Musa da Mısırda, firavunun görevlilerinin ve halkın gözünde çok büyüdü.
1RAB Musaya, "Firavuna ne yapacağımı şimdi göreceksin" dedi, "Güçlü elimden ötürü İsrail halkını salıverecek, güçlü elimden ötürü onları ülkesinden kovacak."
3Musayla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: "İbranilerin Tanrısı RAB diyor ki, 'Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin? Halkımı salıver, bana tapsınlar.
4Halkımı salıvermeyi reddedersen, yarın ülkene çekirgeler göndereceğim.
1Sonra Musayla Harun firavuna gidip şöyle dediler: "İsrailin Tanrısı RAB diyor ki, 'Halkımı bırak gitsin, çölde bana bayram yapsın.' "
11RAB onu Mısırda firavuna, görevlilerine ve bütün ülkesine bir sürü belirtiler, şaşılası işler yapması için göndermişti.
29Musa, "Yarın atsineklerini firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden uzaklaştırsın diye, yanından ayrılır ayrılmaz RABbe dua edeceğim" dedi, "Yalnız firavun RABbe kurban kesmek için halkın gitmesini önleyerek bizi yine aldatmamalı."
30Musa firavunun yanından çıkıp RABbe dua etti.
3belirtilerini, Mısırda firavuna ve bütün ülkesine yaptıklarını;
4O sırada Mısırlılar RABbin yok ettiği ilk doğan çocuklarını gömüyorlardı; RAB onların ilahlarını yargılamıştı.
23Sana, bırak oğlum gitsin, bana tapsın, dedim. Ama sen onu salıvermeyi reddettin. Bu yüzden senin ilk oğlunu öldüreceğim.' "
8Bu görevlilerinin hepsi gelip önümde eğilecek, 'Sen ve seni izleyenler, gidin!' diyecekler. Ondan sonra gideceğim." Musa firavunun yanından büyük bir öfkeyle ayrıldı.
9RAB Musaya, "Mısırda şaşılası işlerim çoğalsın diye firavun sizi dinlemeyecek" demişti.
13Musa değneğini Mısırın üzerine uzattı. Bütün o gün ve gece RAB ülkede doğu rüzgarı estirdi. Sabah olunca da doğu rüzgarı çekirgeleri getirdi.
21RAB Musaya, "Mısıra döndüğünde, sana verdiğim güçle bütün şaşılası işleri firavunun önünde yapmaya bak" dedi, "Ama ben onu inatçı yapacağım. Halkı salıvermeyecek.
9Musa, "Genç, yaşlı hep birlikte gideceğiz" dedi, "Oğullarımızı, kızlarımızı, davarlarımızı, sığırlarımızı yanımıza alacağız. Çünkü RABbe bayram yapmalıyız."
5Ardından Musa ile Harunu Mısıra gönderdim. Orada yaptıklarımla Mısırlıları felakete uğrattım; sonra sizi Mısırdan çıkardım.
16ve ona de ki, 'Halkımı salıver, çölde bana tapsınlar, demem için İbranilerin Tanrısı RAB beni sana gönderdi. Ama sen şu ana kadar kulak asmadın.
4Firavunu inatçı yapacağım. Onların peşine düşecek. Böylece firavunla ordusunu yenerek yücelik kazanacağım. Mısırlılar bilecek ki, ben RABbim." İsrailliler söyleneni yaptılar.