Çikis 16:32
Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.' "
Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.' "
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
33Musa Haruna, "Bir testi al, içine bir omer man doldur" dedi, "Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RABbin huzuruna koy."
34RABbin Musaya buyurduğu gibi Harun manı saklanmak üzere Antlaşma Levhalarının önüne koydu.
35İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.
36-Bir omer efanın onda biridir.-
14Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü.
15Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi,
16"RABbin buyruğu şudur: 'Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.' " ifade 16:18,32,33,36da da geçer.
17İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı.
18Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.
19Musa onlara, "Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın" dedi.
3"Keşke RAB bizi Mısırdayken öldürseydi" dediler, "Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz."
4RAB Musaya, "Size gökten ekmek yağdıracağım" dedi, "Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.
5Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar."
6Musayla Harun İsraillilere, "Bu akşam sizi Mısırdan RABbin çıkardığını bileceksiniz" dediler,
21Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu.
22Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musaya bildirdiler.
23Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günüdür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.' "
24Musanın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı.
25Musa, "Artakalanı bugün yiyin" dedi, "Çünkü bugün RAB için Şabat Günüdür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız.
31İsrailliler o ekmeğe man adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi.
31"Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, 'Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.' "
32İsa onlara dedi ki, "Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir.
8Sonra Musa, "Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RABbin görkemini göreceksiniz" dedi, "Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RABbe söyleniyorsunuz."
11RAB Musaya şöyle dedi:
12"İsraillilerin yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.' "
3Musa halka, "Mısırdan, köle olduğunuz ülkeden çıktığınız bugünü anımsayın" dedi, "Çünkü RAB güçlü eliyle sizi oradan çıkardı. Mayalı hiçbir şey yenmeyecek.
15Acıktıklarında gökten ekmek verdin, susadıklarında kayadan su çıkardın. Onlara vermeye ant içtiğin ülkeye girmelerini, orayı mülk edinmelerini buyurdun.
17Mayasız Ekmek Bayramını kutlayacaksınız, çünkü sizi ordular halinde o gün Mısırdan çıkardım. Bu günü kalıcı bir kural olarak kuşaklarınız boyunca kutlayacaksınız.
6Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok."
16Atalarınızın bilmediği man ile sizi çölde doyurdu. Sizi sıkıntıya soktu, sınadı. Öyle ki, sonunda üzerinize iyilik gelsin.
40Musa RAB'bin kendisine buyurduğu her şeyi İsrailliler'e anlattı.
17RAB Musaya şöyle dedi:
18"İsrail halkına de ki, 'Sizi götüreceğim ülkeye girip
8Halk çıkıp onu toplar, değirmende öğütür ya da havanda döverdi. Çömlekte haşlayıp pide yaparlardı. Tadı zeytinyağında pişirilmiş yiyeceklere benzerdi.
9Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.
3Kurban etiyle birlikte mayalı ekmek yemeyeceksiniz. Yedi gün mayasız ekmek -sıkıntıda yenilen ekmek- yiyeceksiniz. Siz Mısırdan aceleyle çıktınız. Öyle ki, yaşadığınız sürece Mısırdan çıktığınız günü anımsayasınız.
28RAB Musaya, "Ne zamana dek buyruklarıma ve yasalarıma uymayı reddedeceksiniz?" dedi,
29"Size Şabat Gününü verdim. Bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. Yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın."
21Musa, "Aralarında bulunduğum halkın 600 000i yetişkin erkektir" diye karşılık verdi, "Oysa sen, 'Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim' diyorsun.
18"Halka de ki, 'Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısırda durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek.
23RABbin huzurunda, RABbin kendisine buyurduğu gibi üzerine ekmekleri dizdi.
18"Size buyurduğum gibi, Aviv ayının belirli günlerinde yedi gün mayasız ekmek yiyerek Mayasız Ekmek Bayramını kutlayacaksınız. Çünkü Mısırdan Aviv ayında çıktınız.
13Musa, "Mısırlılar bunu duyacak" diye karşılık verdi, "Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın.
6Musa, "RAB şunları yapmanızı buyuruyor, o zaman RABbin yüceliği size görünecektir" dedi.
4Musa bütün İsrail topluluğuna seslenerek şöyle dedi: "RABbin buyruğu şudur:
3Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu. İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, RABbin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu.
14Bu gün sizin için anma günü olacak. Bu günü RABbin bayramı olarak kutlayacaksınız. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürekli bir kural olarak bu günü kutlayacaksınız." kutlanmaktadır. Fısıh sözcüğü "Geçmek" anlamına gelir.
5Tanrıdan ve Musadan yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi Mısırdan çıkardınız?" dediler, "Burada ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!"