Çikis 5:16
Neden bize saman verilmediği halde, 'Kerpiç yapın!' deniyor? İşte kulların dövülüyor, oysa suçlu senin kendi halkındır."
Neden bize saman verilmediği halde, 'Kerpiç yapın!' deniyor? İşte kulların dövülüyor, oysa suçlu senin kendi halkındır."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Mısır Firavunu, "Ey Musa ve Harun, niçin halkı işinden alıkoyuyorsunuz? Siz de işinizin başına dönün" dedi,
5"Bakın, halkınız Mısırlılardan daha kalabalık, oysa siz onların işini engellemeye çalışıyorsunuz."
6Firavun o gün angaryacılara ve halkın başındaki görevlilere buyruk verdi:
7"Kerpiç yapmak için artık halka saman vermeyeceksiniz. Gitsinler, kendi samanlarını kendileri toplasınlar.
8Önceki gibi aynı sayıda kerpiç yapmalarını isteyin, kerpiç sayısını azaltmayın. Çünkü tembel insanlardır; bu yüzden, 'Gidelim, Tanrımıza kurban keselim' diye bağrışıyorlar.
9İşlerini ağırlaştırın ki, meşgul olsunlar, yalan sözlere kulak asmasınlar."
10Angaryacılarla görevliler gidip İsraillilere şöyle dediler: "Firavun diyor ki, 'Artık size saman vermeyeceğim.
11Gidin, nerede bulursanız oradan kendinize saman alın. Ancak işiniz hiç hafifletilmeyecek.' "
12Böylece halk saman yerine anız toplamak üzere bütün Mısıra dağıldı.
13Angaryacılar, "Saman verildiği günlerdeki gibi gündelik görevlerinizi eksiksiz yerine getirin" diyerek onlara baskı yapıyordu.
14Firavunun angaryacılarının atadığı İsrailli görevliler, "Niçin dün ve bugün daha önceki gibi gereken sayıda kerpiç yaptırmadınız?" diyerek dövüldüler.
15Bunun üzerine İsrailli görevliler firavunun yanına varıp yakındılar: "Neden kullarına böyle davranıyorsun?
17Firavun, "Tembelsiniz siz, tembel!" diye karşılık verdi, "Bu yüzden 'Gidip RABbe kurban keselim' diyorsunuz.
18Haydi, işinizin başına dönün. Size saman verilmeyecek; yine de aynı sayıda kerpiç üreteceksiniz."
19Kendilerine, "Her gün üretmeniz gereken kerpiç sayısını azaltmayacaksınız" dendiğinde İsrailli görevliler zor durumda olduklarını anladılar.
20Firavunun yanından ayrılınca, kendilerini bekleyen Musayla Haruna çıkıştılar.
21"RAB yaptığınızı görsün, cezanızı versin!" dediler, "Bizi firavunla görevlilerinin gözünde rezil ettiniz. Bizi öldürmeleri için ellerine bir kılıç verdiniz."
5Halkın kaçtığı Mısır Firavununa bildirilince, firavunla görevlileri onlara ilişkin düşüncelerini değiştirdiler: "Biz ne yaptık?" dediler, "İsraillileri salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!"
11Böylece Mısırlılar İsraillilerin başına onları ağır işlere koşacak angaryacılar atadılar. İsrailliler firavun için Pitom ve Ramses adında ambarlı kentler yaptılar.
12Ama Mısırlılar baskı yaptıkça İsrailliler daha da çoğalarak bölgeye yayıldılar. Mısırlılar korkuya kapılarak
13İsraillileri amansızca çalıştırdılar.
14Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç yapımı gibi ağır işlerle yaşamı onlara zehir ettiler. Bütün işlerinde onları amansızca kullandılar.
6Mısırlılar bize kötü davranarak baskı yaptılar. Bizi ağır işlere zorladılar.
9Musa bunları İsraillilere anlattı, ama umutları kırıldığı ve ağır baskı altında oldukları için onu dinlemediler.
10RAB Musaya, "Git, Mısır Firavununa İsraillileri ülkesinden salıvermesini söyle" dedi.
23Senin adına firavunla konuşmaya gittim gideli firavun bu halka kötü davranıyor. Sen de kendi halkını kurtarmak için hiçbir şey yapmadın."
15Atalarımız Mısıra gitmişler. Orada uzun yıllar yaşadık. Mısırlılar atalarımıza da bize de kötü davrandılar.
8Köleler üstümüzde saltanat sürüyor,Bizi ellerinden kurtaracak kimse yok.
11Musaya, "Mısırda mezar mı yoktu da bizi çöle ölmeye getirdin?" dediler, "Bak, Mısırdan çıkarmakla bize ne yaptın!
12Mısırdayken sana, 'Bırak bizi, Mısırlılara kulluk edelim' demedik mi? Çölde ölmektense Mısırlılara kulluk etsek bizim için daha iyi olurdu."
5Bizi kovalayanlar ensemizde,Yorgun düştük, rahatımız yok.
6Ekmek içinMısıra, Asura el açtık.
5"Yahudi kardeşlerimizle aynı kanı taşımıyor muyuz? Bizim çocuklarımızın onlarınkinden ne farkı var? Oğullarımızı kızlarımızı köle olarak satmak zorunda kaldık. Kızlarımızdan bazıları cariye olarak satıldı bile. Çaresiz kaldık. Çünkü tarlalarımız, bağlarımız başkalarının elinde."
3Ama halk susamıştı. "Niçin bizi Mısırdan çıkardın?" diye Musaya söylendiler, "Bizi, çocuklarımızı, hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için mi?"
17Hâlâ halkımı salıvermiyor, onlara üstünlük taslıyorsun.
7Adamlar, "Efendim, neden böyle konuşuyorsun?" dediler, "Bizden uzak olsun, biz kulların böyle şey yapmayız.
3Musayla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: "İbranilerin Tanrısı RAB diyor ki, 'Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin? Halkımı salıver, bana tapsınlar.