Çikis 8:28
Firavun, "Çölde Tanrınız RABbe kurban kesmeniz için sizi salıveriyorum" dedi, "Yalnız çok uzağa gitmeyeceksiniz. Şimdi benim için dua edin."
Firavun, "Çölde Tanrınız RABbe kurban kesmeniz için sizi salıveriyorum" dedi, "Yalnız çok uzağa gitmeyeceksiniz. Şimdi benim için dua edin."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
25Firavun Musayla Harunu çağırtıp, "Gidin, bu ülkede Tanrınıza kurban kesin" dedi.
26Musa, "Bu doğru olmaz" diye karşılık verdi, "Çünkü Mısırlılar Tanrımız RABbe kurban kesmeyi iğrenç sayıyorlar. İğrenç saydıkları bu şeyi gözlerinin önünde yaparsak bizi taşlamazlar mı?
27Tanrımız RABbe kurban kesmek için, bize buyurduğu gibi üç gün çölde yol almalıyız."
29Musa, "Yarın atsineklerini firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden uzaklaştırsın diye, yanından ayrılır ayrılmaz RABbe dua edeceğim" dedi, "Yalnız firavun RABbe kurban kesmek için halkın gitmesini önleyerek bizi yine aldatmamalı."
30Musa firavunun yanından çıkıp RABbe dua etti.
8Firavun Musayla Harunu çağırtıp, "RABbe dua edin, benim ve halkımın üzerinden kurbağaları uzaklaştırsın" dedi, "O zaman halkınızı RABbe kurban kessinler diye salıvereceğim."
9Musa, "Sen karar ver" diye karşılık verdi, "Bunu sana bırakıyorum. Kurbağalar senden ve evlerinden uzak dursun, yalnız ırmakta kalsınlar diye senin, görevlilerin ve halkın için ne zaman dua edeyim?"
18"İsrail ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Mısır Kralına gidip, 'İbranilerin Tanrısı Yahve bizimle görüştü' diyeceksiniz, 'Şimdi izin ver, Tanrımız Yahveye kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım.'
19Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadıkça Mısır Kralı gitmenize izin vermeyecek.
20Elimi uzatacak ve aralarında şaşılası işler yaparak Mısırı cezalandıracağım. O zaman sizi salıverecek.
16Firavun acele Musayla Harunu çağırttı. "Tanrınız RABbe ve size karşı günah işledim" dedi,
17"Lütfen bir kez daha günahımı bağışlayın ve Tanrınız RABbe dua edin; bu ölümcül belayı üzerimden uzaklaştırsın."
18Musa firavunun yanından çıkıp RABbe dua etti.
24Firavun Musayı çağırttı. "Gidin, RABbe tapın" dedi, "Yalnız davarlarınızla sığırlarınız alıkonacak. Çoluk çocuğunuz sizinle birlikte gidebilir."
25Musa, "Ama Tanrımız RABbe kurban kesmemiz için bize kurbanlık ve yakmalık sunular da vermelisin" diye karşılık verdi,
1Sonra Musayla Harun firavuna gidip şöyle dediler: "İsrailin Tanrısı RAB diyor ki, 'Halkımı bırak gitsin, çölde bana bayram yapsın.' "
2Firavun, "RAB kim oluyor ki, Onun sözünü dinleyip İsrail halkını salıvereyim?" dedi. "RABbi tanımıyorum. İsraillilerin gitmesine izin vermeyeceğim."
3Musayla Harun, "İbranilerin Tanrısı bizimle görüştü" diye yanıtladılar, "İzin ver, Tanrımız RABbe kurban kesmek için çölde üç gün yol alalım. Yoksa bizi salgın hastalık ya da kılıçla cezalandırabilir."
4Mısır Firavunu, "Ey Musa ve Harun, niçin halkı işinden alıkoyuyorsunuz? Siz de işinizin başına dönün" dedi,
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
7Görevlileri firavuna, "Ne zamana dek bu adam bize tuzak kuracak?" dediler, "Bırak gitsinler, Tanrıları RABbe tapsınlar. Mısır harap oldu, hâlâ anlamıyor musun?"
8Böylece, Musayla Harunu firavunun yanına geri getirdiler. Firavun, "Gidin, Tanrınız RABbe tapın" dedi, "Ama kimler gidecek?"
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
2Salıvermeyi reddeder, onları tutmakta diretirsen,
20RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: 'RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar.
21Halkımı salıvermezsen senin, görevlilerinin, halkının, evlerinin üzerine atsineği yağdıracağım. Mısırlıların evleri ve üzerinde yaşadıkları topraklar atsinekleriyle dolup taşacak.
27Firavun Musayla Harunu çağırtarak, "Bu kez günah işledim" dedi, "RAB haklı, ben ve halkım haksızız.
28RABbe dua edin, yeter bu gök gürlemeleri ve dolu. Sizi salıvereceğim, artık burada kalmayacaksınız."
3Musayla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: "İbranilerin Tanrısı RAB diyor ki, 'Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin? Halkımı salıver, bana tapsınlar.
16ve ona de ki, 'Halkımı salıver, çölde bana tapsınlar, demem için İbranilerin Tanrısı RAB beni sana gönderdi. Ama sen şu ana kadar kulak asmadın.
13RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalkıp firavunun huzuruna çık, de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
31Aynı gece firavun Musayla Harunu çağırttı ve, "Kalkın!" dedi, "Siz ve İsrailliler halkımın arasından çıkıp gidin, istediğiniz gibi RABbe tapın.
32Dediğiniz gibi davarlarınızı, sığırlarınızı da alın götürün. Beni de kutsayın!"
23Sana, bırak oğlum gitsin, bana tapsın, dedim. Ama sen onu salıvermeyi reddettin. Bu yüzden senin ilk oğlunu öldüreceğim.' "
27Ancak RAB firavunu inatçı yaptı, firavun İsraillileri salıvermeye yanaşmadı.
28Musaya, "Git başımdan" dedi, "Sakın bir daha karşıma çıkma. Yüzümü gördüğün gün ölürsün."
10Firavun, "Alın çoluk çocuğunuzu, gidin gidebilirseniz, RAB yardımcınız olsun!" dedi, "Bakın, kötü niyetiniz ne kadar açık.
11Olmaz. Yalnız erkekler gidip RABbe tapsın. Zaten istediğiniz de bu." Sonra Musayla Harun firavunun yanından kovuldular.
8Bu görevlilerinin hepsi gelip önümde eğilecek, 'Sen ve seni izleyenler, gidin!' diyecekler. Ondan sonra gideceğim." Musa firavunun yanından büyük bir öfkeyle ayrıldı.
1RAB Musaya, "Firavunun ve Mısırın başına bir bela daha getireceğim" dedi, "O zaman gitmenize izin verecek, sizi buradan adeta kovacak.
17Hâlâ halkımı salıvermiyor, onlara üstünlük taslıyorsun.
5Halkın kaçtığı Mısır Firavununa bildirilince, firavunla görevlileri onlara ilişkin düşüncelerini değiştirdiler: "Biz ne yaptık?" dediler, "İsraillileri salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!"
17Firavun İsraillileri salıverdiğinde, Filist yöresi yakın olmasına karşın, Tanrı onları oradan götürmedi. Çünkü, "Halk savaşla karşılaşınca, düşüncelerini değiştirip Mısıra geri dönebilir" diye düşündü.
10Şimdi gel, halkım İsraili Mısırdan çıkarmak için seni firavuna göndereyim."