Hezekiel 11:3
"Onlar, 'Yıkım yakın değil, ev yapmanın zamanıdır. Bu kent kazan, biz de etiz' diyorlar.
"Onlar, 'Yıkım yakın değil, ev yapmanın zamanıdır. Bu kent kazan, biz de etiz' diyorlar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
2RAB bana, "İnsanoğlu, bunlar kötülük tasarlayan ve bu kentte kötü öğüt veren adamlardır" dedi,
6Bu kentte birçok kişi öldürdünüz, kentin sokaklarını ölülerle doldurdunuz.
7"Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Oraya attığınız ölüler et, kent de kazandır. Ama sizi kentin dışına süreceğim.
4Bundan ötürü onları uyar, ey insanoğlu, onları uyar."
11Bu kent sizin için kazan olmayacak, siz de onun içinde et olmayacaksınız. Sizi İsrail sınırında cezalandıracağım.
2Siz ki iyiden nefret eder, kötüyü seversiniz.Halkımın derisini yüzer, etini kemiğinden sıyırırsınız.
3Halkımın derisini yüzer, etini yersiniz.Kemiklerini kırar,Tencerede, kazanda haşlanacak et gibi doğrarsınız."
3Şöyle diyeceksin: 'Egemen RAB diyor ki: Ey kendi içinde kan dökerek yıkımını hazırlayan, putlar yaparak kendini kirleten kent!
3Birbirlerine, "Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim" dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.
4Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız."
10" 'Esenlik yokken esenlik diyerek halkımı aldatıyorlar. Biri dayanıksız bir duvar yapınca, sahte peygamberler üzerine sıva vuruyorlar.
11Duvarı sıvayanlara de ki: Duvar yıkılacak; sağanak yağmur yağacak, ardından dolu yağdıracağım. Şiddetli bir rüzgar çıkıp duvara karşı esecek.
12Kan dökerek kentler kuranın,Zorbalıkla beldeler yapanın vay haline!
5Sürünün en iyilerini seçin,Kazanın altına odun yığın,Bırakın su kaynasın,Kemikler pişsin.
6Egemen RAB diyor ki,Kan döken o kentin vay başına!Pas tutmuş,Pasından temizlenmemiş o kazanın vay başına!Kazandan eti kura çekmedenParça parça çıkarın.
3Bu asi halka simgesel bir öykü anlat. Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Kazanı ateşe koyun, ateşe koyun,İçine su doldurun.
14RAB bana şöyle seslendi:
15"Ey insanoğlu, Yeruşalimde yaşayanlar senin kardeşlerin, akrabaların ve öbür İsrailliler için, 'Onlar RABden uzaklar, bu ülke mülk olarak bize verildi' demişler."
3Ey sizler, kötü günü uzak sanan,Zorbalık tahtını yaklaştıranlar.
1RAB bana şöyle seslendi:
11Sonra bana, "İnsanoğlu, bu kemikler bütün İsrail halkını simgeliyor" dedi, "Onlar, 'Kemiklerimiz kurudu, umudumuz yok oldu, bittik' diyorlar.
10Siyonu kan dökerek,Yeruşalimi zorbalıkla bina ediyorsunuz.
11Önderleri rüşvetle yönetir,Kâhinleri ücretle öğretir,Peygamberleri para için falcılık eder.Sonra da, "RAB bizimle birlikte değil mi?Başımıza bir şey gelmez" diyerekRABbe dayanmaya kalkışırlar.
27"İnsanoğlu, İsrail halkı, 'Onun gördüğü görüm uzak günler için, peygamberlik sözleri de uzak gelecekle ilgili' diyor.
30"Sen, ey insanoğlu, halkın duvar diplerinde, evlerin kapıları önünde senin hakkında konuşuyor. Birbirlerine, 'Haydi, gidip RABden gelen sözün ne olduğunu duyalım' diyorlar.
15Böylece öfkemi duvarın ve duvara sıva vuranların üzerine boşaltacağım. Size duvar da duvara sıva vuran da Yeruşalimde esenlik yokken esenlik görümleri gören İsrailli peygamberler de yok oldu diyeceğim. Egemen RAB böyle diyor.' "
10Odunları yığ!Ateşi tutuştur!Eti iyice pişir!Baharatı kat!Kemikler kavrulsun!
1Sonra yüksek sesle, "Kenti cezalandıracak olanlar, ellerinde yok edici silahlarıyla buraya gelsin" diye seslendiğini duydum.
5'Kildaniler savaşmak, evleri öfke ve kızgınlıkla vurduğum insanların cesetleriyle doldurmak üzere gelecekler. O insanlar ki, yaptıkları kötülükler yüzünden bu kentten yüzümü çevirdim. "Kildanilerle".
4Yeruşalim geniş, büyük bir kentti, ama nüfusu azdı. İçindeki evler henüz onarılmamıştı.
10Gece gündüz kent surları üzerinde dolaşırlar,Haksızlık, fesat dolu kentin içi.
11Yıkıcılık kentin göbeğinde,Zorbalık, hile eksilmez meydanından.
21RAB bana şöyle seslendi:
13" 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey ülke, insanlar sana insan yiyen, ulusunu çocuksuz bırakan ülke diyorlar.
3"Sen, insanoğlu, sürgüne gidecekmiş gibi eşyanı topla, onların gözü önünde, gündüzün yola çık, bulunduğun yerden başka bir yere git. Kim bilir, asi bir halk olmalarına karşın seni görüp anlayabilirler.
17Sonra onlara, "İçine düştüğümüz yıkımı görüyorsunuz" dedim, "Yeruşalim yıkılmış, kapıları ateşe verilmiş. Gelin, Yeruşalim surlarını onaralım, utancımıza son verelim."
13Servetleri yağmalanacak.Viraneye dönecek evleri.Yaptıkları evlerde oturamayacak,Diktikleri bağların şarabını içemeyecekler."
3Bu nedenle RAB bu halka şöyle diyor:"Bakın, size öyle bir bela hazırlıyorum ki,Bundan yakanızı kurtaramayacaksınız.Öyle amansız bir zaman gelecek ki,Başınız dik yürüyemeyeceksiniz.
2Kenti kuşat, duvarla çevir. Kente karşı toprak rampalar yap, ordugah kur, çevresine kütükler yerleştir.
11Düşmanlarımız ise, "Onlar anlamadan, bizi görmeden aralarına girip hepsini öldürerek bu işe son verelim" diye düşünüyorlardı.
11RAB bana şöyle seslendi:
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
24Bana, "Bunlar tapınakta hizmet edenlerin halkın sunduğu kurban etini pişirecekleri mutfaklar" dedi.
15Şöyle diyorsunuz: "Ölümle antlaşma yaptık, ölüler diyarıyla uyuştuk; öyle ki, büyük bela ülkeden geçerken bize zarar vermeyecek. Çünkü yalanları kendimize sığınak yaptık, hilenin ardına gizlendik."
10Bu kente iyilik değil, kötülük etmeye karar verdim, diyor RAB. Bu kenti Babil Kralı ele geçirip ateşe verecek.' "
23RAB bana şöyle seslendi:
15İşte budur güvenlikte olduğunu sanan,"Bir ben varım, benden başkası yok" diyen eğlence düşkünü kent.Nasıl da viraneye döndü,Yabanıl hayvanlara barınak oldu!Yanından her geçen gördüğü dehşetten irkiliyor.
8"Bu kentten geçen birçok ulus birbirlerine, 'RAB bu büyük kente neden bunu yaptı?' diye soracaklar.
12Kentlerden insan iniltileri yükseliyor,Yaralı canlar feryat ediyor,Ama Tanrı haksızlığı önemsemiyor.