Hezekiel 24:9
Egemen RAB şöyle diyor:Kan döken kentin vay başına!Ben kendim ateş için odun yığacağım.
Egemen RAB şöyle diyor:Kan döken kentin vay başına!Ben kendim ateş için odun yığacağım.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
5Sürünün en iyilerini seçin,Kazanın altına odun yığın,Bırakın su kaynasın,Kemikler pişsin.
6Egemen RAB diyor ki,Kan döken o kentin vay başına!Pas tutmuş,Pasından temizlenmemiş o kazanın vay başına!Kazandan eti kura çekmedenParça parça çıkarın.
7Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor;Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı,Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi.
8Öfkeyi alevlendirmek,Öç almak için,Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki, örtülemesin.
10Odunları yığ!Ateşi tutuştur!Eti iyice pişir!Baharatı kat!Kemikler kavrulsun!
11Sonra boş kazanıAteş közlerinin üzerine koy.Kızsın, bakırı yansın,İçindeki pislik erisin,Pası yok olsun.
1RAB bana şöyle seslendi:
2"İnsanoğlu, Yeruşalimi yargılayacak mısın? Kan döken bu kenti yargılayacak mısın? Öyleyse bütün iğrenç uygulamalarını ona bildir.
3Şöyle diyeceksin: 'Egemen RAB diyor ki: Ey kendi içinde kan dökerek yıkımını hazırlayan, putlar yaparak kendini kirleten kent!
1Elleri kanlı kentin vay haline!Yalanla, talanla dolu. Yağmalamaktan geri kalmıyor.
6Bu kentte birçok kişi öldürdünüz, kentin sokaklarını ölülerle doldurdunuz.
7"Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Oraya attığınız ölüler et, kent de kazandır. Ama sizi kentin dışına süreceğim.
31Bunun için öfkemi üzerlerine boşaltacak, kızgınlığımla onları yakıp yok edeceğim. Yaptıklarını kendi başlarına getireceğim." Egemen RAB böyle diyor.
12Kan dökerek kentler kuranın,Zorbalıkla beldeler yapanın vay haline!
31Öfkemi üzerinize dökeceğim,Kızgınlığımı üzerinize üfleyeceğim;Acımasız adamların,Yakıp yok etmekte usta kişilerin elineTeslim edeceğim sizi.
32Ateşe yakıt olacaksınız,Kanınız ülkenizin ortasında dökülecek,Bir daha anılmayacaksınız.Çünkü bunu ben RAB söylüyorum.' "
9"İsrail ve Yahuda halkının günahı pek büyük" diye karşılık verdi, "Ülke kan, kent haksızlık dolu. Onlar, 'RAB ülkeyi bıraktı, RAB görmüyor' diyorlar.
23Üzerine salgın hastalık gönderecek,Sokaklarında kan akıtacağım.Kentin içinde, her yanındaKılıçla yaralananlar düşüp ölecekler.O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.' "
20"Bu yüzden Egemen RAB diyor ki, 'Buranın üzerine, insanın, hayvanın, kırdaki ağaçların, toprağın ürününün üzerine kızgın öfkemi yağdıracağım. Yakıp yok edecek her şeyi, sönmeyecek.'
23" 'Egemen RAB, vay, vay başına diyor! Yaptığın kötülüklere ek olarak,
46"Egemen RAB şöyle diyor: Onları dehşete düşürecek, mallarını yağmalayacak bir kalabalık salacağım üzerlerine.
18İşlediğin pek çok günahVe ticaretteki hileciliğin yüzündenKutsal yerlerini kirlettin.Seni yakıp yok edecekBir ateş çıkardım içinden,Bütün seyredenlerin gözü önündeSeni yeryüzünde küle çevirdim.
6"Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Orman ağaçları arasında asma odununu nasıl yakıt olarak ateşe verdimse, Yeruşalimde yaşayan halka da aynısını yapacağım.
6varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, senin kanını akıtacağım, kan peşini bırakmayacak. Madem kan dökmekten nefret etmedin, kan peşini bırakmayacak.
17RAB diyor ki, "İnsanları öyle bir felakete uğratacağım ki,Körler gibi, nereye gittiklerini göremeyecekler.Çünkü bana karşı günah işlediler.Su gibi akacak kanları,Bedenleri yerde çürüyecek."
12Bu kente de içinde yaşayanlara da böyle davranacağım, diyor RAB. Bu kenti Tofet gibi yapacağım.
7Eli silahlı yok ediciler görevlendireceğim sana karşı.En iyi sedir ağaçlarını kesecek,Ateşe atacaklar.
8"Bu kentten geçen birçok ulus birbirlerine, 'RAB bu büyük kente neden bunu yaptı?' diye soracaklar.
8Bu kenti viraneye çevirecek, alay konusu edeceğim; oradan her geçen şaşkın şaşkın bakıp başına gelen belalardan ötürü onunla alay edecek.
11"Yeruşalimi taş yığını,Çakalların barınağı haline getireceğim.Yahuda kentleriniKimsenin yaşayamayacağı bir viraneye döndüreceğim."
10Bu kente iyilik değil, kötülük etmeye karar verdim, diyor RAB. Bu kenti Babil Kralı ele geçirip ateşe verecek.' "
8Çok yakında kızgınlığımı üzerine boşaltacak, sana duyduğum öfkeyi üzerine dökeceğim. Yaptıklarına göre seni yargılayacak, bütün iğrenç uygulamalarının karşılığını vereceğim.
7Onlara, "Tapınağı kirletin, avlularını cesetlerle doldurun. Haydi başlayın!" dedi. Bunun üzerine onlar gidip kenttekileri öldürmeye başladılar.
18Bu yüzden öfkemi üzerlerine boşalttım. Çünkü ülkede kan döktüler, putlarıyla onu kirlettiler.
13" 'Edindiğiniz haksız kazançtan, içinizde döktüğünüz kandan ötürü ellerimi birbirine vuracağım.
1Başkaldıran, yozlaşan, acımasız kentin vay haline!
23RAB bana şöyle seslendi:
8"Bundan ötürü Egemen RAB diyor ki: İşte ben size karşıyım, ulusların gözü önünde sizi cezalandıracağım.
9Yaptığınız bütün iğrençlikler yüzünden önceden yapmadığımı, bir daha yapmayacağımı size yapacağım.
4Yine birkaçını alıp ateşe at, yansın. O kıllardan bütün İsrail halkına ateş yayılacak.
13Yaptığın ahlaksızlık seni kirletti.Seni temizlemek istedim,Ama sen pisliğinden temizlenmek istemedin.Sana karşı öfkem yatışıncaya dekPisliğinden temizlenmeyeceksin.
11RAB öfkesini boşalttı, kızgın öfkesini döktü,Temellerini yiyip bitiren ateşi Siyonun içinde tutuşturdu.
38Sana zina eden, kan döken kadınlara verilen cezayı vereceğim. Kanını akıtarak seni öfkemin ve kıskançlığımın öcüne terk edeceğim.
15RAB bana şöyle seslendi:
11Egemen RAB varlığım hakkı için diyor, madem tapınağımı iğrenç put ve uygulamalarınızla kirlettiniz, ben de sizi esirgemeyecek, size acımayacak, sizi kayırmayacağım.
8Ülkeyi viraneye çevireceğim. Çünkü bana sadakatsizlik ettiler. Egemen RAB böyle diyor."
6Bundan ötürü buranın artık Tofet ya da Ben-Hinnom Vadisi değil, Kıyım Vadisi diye anılacağı günler geliyor, diyor RAB.
6Bu yüzden kızgın öfkemi döktüm; Yahuda kentlerine, Yeruşalim sokaklarına karşı öfkem giderek şiddetlendi. Onlar bugün olduğu gibi yıkık ve ıssız bırakıldı.
23"Kendinize zincirler hazırlayın! Ülkede kan akıtılıyor, kent zorbalık dolu.
19"Egemen RAB şöyle diyor: Issız kalmış kentler gibi seni viran bir kent yaptığım, engin denizleri üzerine boşalttığım, derin sular seni örttüğü zaman,