Hezekiel 26:17
Sonra senin için şöyle bir ağıt yakacaklar: " 'Nasıl oldu da yıkıldın,Ey denizcilerin oturduğu ünlü kent!Sen ve sende oturanlar,Denizde güçlüydünüz.Dehşet salmıştınızOrada yaşayan herkese.
Sonra senin için şöyle bir ağıt yakacaklar: " 'Nasıl oldu da yıkıldın,Ey denizcilerin oturduğu ünlü kent!Sen ve sende oturanlar,Denizde güçlüydünüz.Dehşet salmıştınızOrada yaşayan herkese.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
18Yıkımın olduğu günKıyı halkları titreyecek,Orada yaşayanlarÇöküşüne şaşacaklar.'
19"Egemen RAB şöyle diyor: Issız kalmış kentler gibi seni viran bir kent yaptığım, engin denizleri üzerine boşalttığım, derin sular seni örttüğü zaman,
25Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı,Denizin bağrında büyük yükle doldun.
26Kürekçilerin seni açık denizlere götürdü,Ama doğu rüzgarıDenizin bağrında parçaladı seni.
27Gemin kazaya uğrayacağı gün,Zenginliğin, malların, ticari eşyaların,Gemicilerin, kılavuzların, kalafatçıların,Seninle ticaret yapanlar,Askerlerin ve gemide olan herkesDenizin derinliklerine batacak.
28Gemicilerinin bağırışındanKıyılar titreyecek.
29Kürekçiler gemilerini bırakacak,Gemicilerle kılavuzlar kıyıda duracak.
30Yüksek sesle haykırıpSenin için acı acı ağlayacaklar;Başlarına toprak serpecek,Külde yuvarlanacaklar.
31Senin yüzünden başlarını tıraş edecek,Çul kuşanacaklar.Senin için acı acı ağlayacak,Yas tutacaklar.
32Ağlayıp yas tutarken,Senin için bir ağıt yakacaklar:Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibiSusturulmuş bir kent var mı?
33Malların denizaşırı ülkelere vardığındaBirçok ulusu doyurdun,Büyük zenginliğin, çeşit çeşit malınlaDünya krallarını zenginleştirdin.
34Şimdiyse denizde, suların derinliklerindeDarmadağın oldun,Malların ve çalışanlarının tümüSeninle birlikte battı.
35Kıyı halklarıBaşına gelenlere şaştılar;Krallarının tüyleri korkudan diken diken oldu,Yüzleri sarardı.
36Ulusların arasındaki tüccarlar,Başına gelenlere şaşacaklar;Sonun korkunç oldu.Bir daha var olmayacaksın.' "
12Servetinizi alacak, mallarınızı yağmalayacaklar. Duvarlarınızı yıkacak, güzel evlerinizi yerle bir edecekler. Taşlarınızı, kerestenizi, toprağınızı denize atacaklar.
13Okuduğunuz gürültülü şarkılara son vereceğim. Lirlerinizin sesi bir daha duyulmayacak.
14Sizi çıplak bir kayalık haline getireceğim, balıkçıların ağ gerdikleri bir yer olacaksınız. Bir daha kurulmayacaksınız. Çünkü ben RAB söylüyorum. Egemen RAB böyle diyor.
15"Egemen RAB Sura şöyle diyor: Yıkımının sesinden, yaralıların iniltisinden, senin içinde yapılan kıyım yüzünden kıyı halkları titreyecek.
16Kıyıda yaşayan bütün önderler tahtlarından inecek; kaftanlarını, işlemeli giysilerini çıkaracaklar. Dehşet içinde yere oturup her an titreyerek başlarına gelenlere şaşacaklar.
19Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: 'Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.'
14Feryat edin, ey ticaret gemileri!Çünkü sığınağınız harap oldu.
26Siyon'un kapıları ah çekip yas tutacak;Kent, yerde oturan,Terk edilmiş bir kadın gibi olacak.
1Sur Kentiyle ilgili bildiri: Ey ticaret gemileri, feryat edin!Çünkü Sur Kenti evleriyle,Limanlarıyla birlikte yok oldu.Kittimden size haber geldi.
6Tarşişe geçin, ey kıyıda oturanlar,Feryat edin.
7Uzak ülkeleri yurt edinmiş,Eğlenceye düşkün halkınız,Eski, tarihsel kentiniz bu mu?
8Taçlar giydiren Sura karşı bu işi kim tasarladı?O kent ki, tüccarları prenslerdi,İş adamları dünyanın saygın kişileriydi.
7Seni kim görse kaçacak.'Harabeye döndü Ninova' diyecekler, 'Kim dövünecek onun için?Nereden bulalım onu avutacak birilerini?' "
2"İnsanoğlu, Sur Kenti için bir ağıt yak.
3Denizin kıyısında kurulmuş, kıyı halklarıyla ticaret yapan Sur Kentine de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Ey Sur, güzellikte kusursuzum dedin.
2"İnsanoğlu, madem Sur Kenti, Yeruşalim için, 'Oh, oh! Ulusların kapısı olan kent yıkıldı, kapıları bana açıldı. O viraneye döndü, ben zenginleşeceğim' dedi,
3Egemen RAB şöyle diyor: Ey Sur, sana karşıyım! Deniz dalgalarını nasıl kabartırsa, ben de ulusları senin üzerine öyle saldırtacağım.
4Surun duvarlarını yıkacak, kulelerini yerle bir edecekler. Toprağını kazıp süpürecek, seni çıplak bir kayalık haline getireceğim.
5Sur denizin ortasında, balıkçıların ağ gerdikleri bir yer olacak. Egemen RAB böyle diyor. Uluslar Suru yağmalayacak,
15Babilde bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
16" 'Vay başına, vay!' diyecekler. 'İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent!
17Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.' ateşin dumanını görünce uzakta durup, 'Koca kent gibisi var mı?' diye feryat ettiler.
7Ben de yabancıları, en acımasız uluslarıÜzerine göndereceğim.Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek,Görkemini kirletecekler.
8Seni ölüm çukuruna indirecekler,Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin.
1O kent ki, insan doluydu,Nasıl da tek başına kaldı şimdi!Büyüktü uluslar arasında,Dul kadına döndü!Soyluydu iller arasında,Angarya altına düştü!
19Seni tanıyan bütün uluslar sana şaştı,Sonun korkunç oldu.Bir daha var olmayacaksın.' " olduğundan bildiğimiz Peygamber Daniel olmayabilir.
8"Bu kentten geçen birçok ulus birbirlerine, 'RAB bu büyük kente neden bunu yaptı?' diye soracaklar.
42Deniz basacak Babili,Kabaran dalgalar örtecek.
11"Kentin aşağı mahallesinde oturanlar, feryat edin.Bütün tüccarlarınız yok olacak,Gümüş ticareti yapanların hepsi mahvolacak.
11RAB denizin üzerine elini uzatıp ülkeleri titretti,Kenan kalelerinin yıkılmasını buyurdu.
12"Eğlencen sona erdi, ey Sayda, erden kız!" dedi,"Kirletildin.Kalk, Kittime geç,Orada bile rahat yüzü görmeyeceksin."
4Ama Rab onun mal varlığını alıp götürecek;Denizdeki gücünü yok edecekVe ateş kenti yiyip bitirecek.
15İşte budur güvenlikte olduğunu sanan,"Bir ben varım, benden başkası yok" diyen eğlence düşkünü kent.Nasıl da viraneye döndü,Yabanıl hayvanlara barınak oldu!Yanından her geçen gördüğü dehşetten irkiliyor.
10Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup, 'Vay başına koca kent, Vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun' diyecekler.