Hezekiel 28:13
Sen Tanrının bahçesi Adendeydin.Yakut, topaz, aytaşı,Sarı yakut, oniks, yeşim,Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin.Kakma ve oyma işlerin hep altındandı.Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı.
Sen Tanrının bahçesi Adendeydin.Yakut, topaz, aytaşı,Sarı yakut, oniks, yeşim,Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin.Kakma ve oyma işlerin hep altındandı.Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
14Meshedilmiş, koruyucu bir Keruv olarakSeni oraya yerleştirdim.Tanrının kutsal dağındaydın,Yanan taşlar arasında dolaştın.
15Yaratıldığın gündenSende kötülük bulunana dekYollarında kusursuzdun.
16Ticaretinin bolluğundanZorbalıkla doldunVe günah işledin.Bu yüzden kirli bir şey gibiSeni Tanrının dağından attım,Yanan taşların arasından kovdum,Ey koruyucu Keruv.
17Güzelliğinden ötürüGurura kapıldın,Görkeminden ötürüBilgeliğini bozdun.Böylece seni yere attım,Kralların önünde seni yüzkarası yaptım.
18İşlediğin pek çok günahVe ticaretteki hileciliğin yüzündenKutsal yerlerini kirlettin.Seni yakıp yok edecekBir ateş çıkardım içinden,Bütün seyredenlerin gözü önündeSeni yeryüzünde küle çevirdim.
12"İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Kusursuzlukta örnek biriydin,Bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi.
10Sana işlemeli giysiler giydirdim, deridenfı çarık verdim. Beline ince keten kuşak bağladım, seni pahalı giysilerle örttüm,
11takılarla süsledim. Bileklerine bilezikler, boynuna gerdanlık taktım.
12Burnuna halka, kulaklarına küpeler, başına görkemli bir taç taktım.
13Altınla gümüşle süslendin; giysilerin ince ketenden, pahalı, işlemeli kumaştandı. İnce unla, balla, zeytinyağıyla beslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın.
14Güzelliğinden ötürü ünün uluslar arasında yayıldı. Çünkü seni görkemimle donattığım için güzelliğin kusursuzdu. Egemen RAB böyle diyor.
17Üzerine dört sıra taş yuvası kak. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt;
18ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;
19üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist;
20dördüncü sırada sarı yakut, oniks ve yeşim olacak. Taşlar altın yuvalara kakılacak.
16Sende çok çeşit ürün olduğundan,Edom seninle ticaret yaptı.Mallarına karşılıkSana firuze, mor kumaş, işlemeli giysiler,İnce keten, mercan, yakut verdiler.
6Kayalarından laciverttaşı çıkar,Yüzeyi altın tozunu andırır.
19Kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. Birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, on birincisi gökyakut, on ikincisi ametistti.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
10" 'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Ağaç büyüyüp boy attığı, tepesi bulutlara eriştiği, büyüklüğünden ötürü gurura kapıldığı için
10Üzerine dört sıra taş yuvası kaktılar. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt;
11ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;
2"İnsanoğlu, Sur önderine de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Gurura kapılıpBen tanrıyım,Denizlerin bağrında,Tanrının tahtında oturuyorum dedin.Kendini Tanrı sandın,Oysa sen Tanrı değil, insansın.
11"Ey kasırgaya tutulmuş,Avuntu bulmamış ezik kent!Taşlarını koyu harçla yerine koyacak,Temellerini laciverttaşıyla atacağım.
12Kale burçlarını yakuttan,Kapılarını mücevherden,Surlarını değerli taşlardan yapacağım.
3Denizin kıyısında kurulmuş, kıyı halklarıyla ticaret yapan Sur Kentine de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Ey Sur, güzellikte kusursuzum dedin.
4Sınırların denizin bağrındaydı,Kurucuların güzelliğini doruğa ulaştırdılar.
22Saba ve Raama tüccarları seninle ticaret yaptı,Mallarına karşılıkSana her çeşit baharatın en iyisini, değerli taşlar, altın verdiler.
23Harran, Kanne, Eden, Saba, Aşur, Kilmat tüccarlarıSeninle ticaret yaptı.
24Pazarlarındaki mallara karşılıkGüzel giysiler, lacivert kumaş, işlemeler,Sık dokunmuş, iplerle sarılmış renkli halılar verdiler.
25Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı,Denizin bağrında büyük yükle doldun.
13dördüncü sırada sarı yakut, oniks, yeşim vardı. Taşlar altın yuvalara kakılmıştı.
12Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur.
7Mısırın işlemeli ince keteninden yelkenin,Bayrağın oldu senin.Güvertenin gölgeliği Elişa kıyılarınınLacivert, mor kumaşındandı.
16Ona Ofir altınıyla, değerli oniksle,Laciverttaşıyla değer biçilmez.
17Ne altın ne cam onunla karşılaştırılabilir,Saf altın kaplara değişilmez.
3Tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. Zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.
12" 'Tarşiş seninle ticaret yaptı,Sende her çeşit mal vardı.Mallarına karşılıkSana gümüş, demir, kalay, kurşun verdiler.
12Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük, şarap, zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık.
7başkâhinin efoduyla göğüslüğü için oniks ve öbür kakma taşlar.
1Baktım, Keruvların başı üzerindeki kubbenin üzerinde laciverttaşından tahta benzer bir nesne gördüm.
9Tarşişten dövme gümüş,Ufazdan altın getirilir.Ustayla kuyumcunun yaptığı nesnenin üzerineLacivert, mor giydirilir,Hepsi usta işidir.
14Elleri, üzerine sarı yakut kakılmış altın çubuklar,Gövdesi laciverttaşıyla süslenmiş cilalı fildişi.
17Sana verdiğim altın, gümüş süslerden erkek suretleri yaptın, onlarla fahişelik ettin.
5Ticaretteki üstün becerilerin sayesindeServetini çoğalttın,Zenginliğin seni gurura sürükledi.
19Kûş topazı onunla denk sayılmaz,Saf altınla ona değer biçilmez.