Yaratilis 1:7
Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.
Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
2Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrının Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.
3Tanrı, "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu.
4Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.
5Işığa "Gündüz", karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
6Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.
8Kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
9Tanrı, "Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün" diye buyurdu ve öyle oldu.
10Kuru alana "Kara", toplanan sulara "Deniz" adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
11Tanrı, "Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin" diye buyurdu ve öyle oldu.
16Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.
17Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
13Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.
14Tanrı şöyle buyurdu: "Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." Ve öyle oldu.
19Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.
20Tanrı, "Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun" diye buyurdu.
21Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.
22Tanrı, "Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın" diyerek onları kutsadı.
23Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.
4Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında,
28Bulutları oluşturduğunda,Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde,
10Yedi gün sonra tufan koptu.
11Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.
12Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı.
2Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi.
17Tufan kırk gün sürdü. Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı.
18Sular yükseldi, çoğaldıkça çoğaldı; gemi suyun üzerinde yüzmeye başladı.
19Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı.
20Yükselen sular dağları on beş arşın aştı.
1Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı.
6Gökler RABbin sözüyle,Gök cisimleri ağzından çıkan solukla yaratıldı.
7Deniz sularını bir araya toplar,Engin suları ambarlara depolar.
5Ne var ki, göklerin çok önceden Tanrının sözüyle var olduğunu, yerin sudan ve su aracılığıyla şekillendiğini bile bile unutuyorlar.
1Gökler Tanrının görkemini açıklamakta,Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.
26Tanrı, "İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım" dedi, "Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."
27Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.
6Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu.
4Ey göklerin gökleriVe göklerin üstündeki sular,Ona övgüler sunun!
14İkinci ayın yirmi yedinci günü toprak tümüyle kurumuştu.
22Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlı yaratıkların başları üzerine yayılmıştı.
21Musa elini denizin üzerine uzattı. RAB bütün gece güçlü doğu rüzgarıyla suları geri itti, denizi karaya çevirdi. Sular ikiye bölündü,
10Suların yüzeyine sınır çizerIşıkla karanlığın ayrıldığı yerde.
13Denizi yarıp geçirmişti onları,Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları.
25Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu.
6Engini ona bir giysi gibi giydirdin,Sular dağların üzerinde durdu.