Yaratilis 28:11
Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı.
Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
16Yakup uyanınca, "RAB burada, ama ben farkına varamadım" diye düşündü.
17Korktu ve, "Ne korkunç bir yer!" dedi, "Bu, Tanrının evinden başka bir yer olamaz. Burası göklerin kapısı."
18Ertesi sabah erkenden kalkıp başının altına koyduğu taşı anıt olarak dikti, üzerine zeytinyağı döktü.
19Oraya Beytelfü adını verdi. Kentin önceki adı Luzdu.
20Sonra bir adak adayarak şöyle dedi: "Tanrı benimle olur, gittiğim yolda beni korur, bana yiyecek, giyecek sağlarsa,
12Düşte yeryüzüne bir merdiven dikildiğini, başının göklere eriştiğini gördü. Tanrının melekleri merdivenden çıkıp iniyorlardı.
13RAB yanıbaşında durup, "Atan İbrahimin, İshakın Tanrısı RAB benim" dedi, "Üzerinde yattığın toprakları sana ve soyuna vereceğim.
45Yakup bir taş alıp onu anıt olarak dikti.
46Yakınlarına, "Taş toplayın" dedi. Adamlar topladıkları taşları bir yere yığdılar. Orada, yığının yanında yemek yediler.
13Sonra Tanrı Yakuptan ayrılarak onunla konuştuğu yerden yukarı çekildi.
14Yakup Tanrının kendisiyle konuştuğu yere taş bir anıt dikti. Üzerine dökmelik sunu ve zeytinyağı döktü.
15Oraya, Tanrının kendisiyle konuştuğu yere Beytel adını verdi.
10Yakup Beer-Şevadan ayrılarak Harrana doğru yola çıktı.
1Yakup yoluna devam ederek doğu halklarının ülkesine vardı.
2Kırda bir kuyu gördü. Kuyunun yanıbaşında üç davar sürüsü yatıyordu. Sürülere o kuyudan su verilirdi. Kuyunun ağzında büyük bir taş vardı.
3Bütün sürüler oraya toplanınca, çobanlar kuyunun ağzındaki taşı yuvarlar, davarlarını suvardıktan sonra taşı yine yerine, kuyunun ağzına koyarlardı.
21Böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.
22Yakup o gece kalktı; iki karısını, iki cariyesini, on bir oğlunu yanına alıp Yabbuk Irmağının sığ yerinden karşıya geçti.
13Yakup geceyi orada geçirdi. Birlikte getirdiği hayvanlardan ağabeyi Esava armağan olarak iki yüz keçi, yirmi teke, iki yüz koyun, yirmi koç, yavrularıyla birlikte otuz dişi deve, kırk inek, on boğa, yirmi dişi, on erkek eşek ayırdı.
6Yakup adamlarıyla birlikte Kenan ülkesindeki Luz -Beytel- Kentine geldi.
7Bir sunak yaparak oraya El-Beytel adını verdi. Çünkü ağabeyinden kaçarken Tanrı orada kendisine görünmüştü.
25Lavan Yakupa yetişti. Yakup çadırını Gilat dağlık bölgesine kurmuştu. Lavan da yakınlarıyla birlikte çadırını aynı yere kurdu.
8Oradan Beytelin doğusundaki dağlık bölgeye doğru gitti. Çadırını batıdaki Beytelle doğudaki Ay Kentinin arasına kurdu. Orada RABbe bir sunak yapıp RABbi adıyla çağırdı.
1Tanrı Yakupa, "Git, Beytele yerleş" dedi, "Ağabeyin Esavdan kaçarken sana görünen Tanrıya orada bir sunak yap."
2O gece Tanrı bir görümde İsraile, "Yakup, Yakup!" diye seslendi. Yakup, "Buradayım" diye yanıtladı.
24Böylece Yakup arkada yalnız kaldı. Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti.
11Düşümde Tanrının meleği bana, 'Yakup!' diye seslendi. 'Buyur' dedim.
21Böylece kendisine ait her şeyi alıp kaçtı. Fırat Irmağını geçip Gilat dağlık bölgesine doğru gitti.
5RABbe bir yer,Yakupun güçlü Tanrısına bir konut buluncaya dek."
3Beytele gidelim. Sıkıntı çektiğim günlerde yakarışımı duyan, gittiğim her yerde benimle birlikte olan Tanrıya orada bir sunak yapacağım."
5Sonra retem çalısının altına yatıp uykuya daldı. Ansızın bir melek ona dokunarak, "Kalk yemek ye" dedi.
13Sonra ekledi: "Haydi Givaya ya da Ramaya ulaşmaya çalışalım. Bunlardan birinde geceleriz."
13Ben Beytelin Tanrısıyım. Hani orada bana anıt dikip meshetmiş, adak adamıştın. Kalk, bu ülkeden git, doğduğun ülkeye dön.' "
1Yakup babasının yabancı olarak kalmış olduğu Kenan ülkesinde yaşadı.
2Yakupa, "Oğlun Yusuf geliyor" diye haber verdiler. İsrail kendini toparlayıp yatağında oturdu.
9Yakup Paddan-Aramdan dönünce, Tanrı ona yine görünerek onu kutsadı.