Yaratilis 40:7
Efendisinin evinde, kendisiyle birlikte zindanda kalan firavunun görevlilerine, "Niçin suratınız asık bugün?" diye sordu.
Efendisinin evinde, kendisiyle birlikte zindanda kalan firavunun görevlilerine, "Niçin suratınız asık bugün?" diye sordu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Bir süre sonra Mısır Kralının sakisiyle fırıncısı efendilerini gücendirdiler.
2Firavun bu iki görevlisine, baş sakiyle fırıncıbaşına öfkelendi.
3Onları muhafız birliği komutanının evinde, Yusufun tutsak olduğu zindanda göz altına aldı.
4Muhafız birliği komutanı Yusufu onların hizmetine atadı. Bir süre zindanda kaldılar.
5Firavunun sakisiyle fırıncısı tutsak oldukları zindanda aynı gece birer düş gördüler. Düşleri farklı anlamlar taşıyordu.
6Sabah Yusuf yanlarına gittiğinde, onları tedirgin gördü.
8"Düş gördük ama yorumlayacak kimse yok" dediler. Yusuf, "Yorum Tanrıya özgü değil mi?" dedi, "Lütfen düşünüzü bana anlatın."
15Yusuf, "Nedir bu yaptığınız?" dedi, "Benim gibi birinin fala bakabileceği aklınıza gelmedi mi?"
8Sabah uyandığında kaygılıydı. Bütün Mısırlı büyücüleri, bilgeleri çağırttı. Onlara gördüğü düşleri anlattı. Ama hiçbiri firavunun düşlerini yorumlayamadı.
9Bu arada baş saki firavuna, "Bugün suçumu itiraf etmeliyim" dedi,
10"Kullarına -bana ve fırıncıbaşına- öfkelenince bizi zindana, muhafız birliği komutanının evine kapattın.
11Bir gece ikimiz de düş gördük. Düşlerimiz farklı anlamlar taşıyordu.
13Her şey onun yorumladığı gibi çıktı: Ben görevime döndüm, fırıncıbaşıysa asıldı."
14Firavun Yusufu çağırttı. Hemen onu zindandan çıkardılar. Yusuf tıraş olup giysilerini değiştirdikten sonra firavunun huzuruna çıktı.
15Firavun Yusufa, "Bir düş gördüm" dedi, "Ama kimse yorumlayamadı. Duyduğun her düşü yorumlayabildiğini işittim."
6Yusuf, "Lütfen gördüğüm düşü dinleyin!" dedi,
7Adamlar, "Efendim, neden böyle konuşuyorsun?" dediler, "Bizden uzak olsun, biz kulların böyle şey yapmayız.
17Firavun Yusufa anlatmaya başladı: "Düşümde bir ırmak kıyısında duruyordum.
2O kadar yüksek sesle ağladı ki, Mısırlılar ağlayışını işitti. Bu haber firavunun ev halkına da ulaştı.
3Yusuf kardeşlerine, "Ben Yusufum!" dedi, "Babam yaşıyor mu?" Kardeşleri donup kaldı, yanıt veremediler.
1Yakup Mısırda buğday olduğunu öğrenince, oğullarına, "Neden birbirinize bakıp duruyorsunuz?" dedi,
4Yas günleri geçince, Yusuf firavunun ev halkına, "Eğer benden hoşnut kaldınızsa, lütfen firavunla konuşun" dedi,
16Yusufun kardeşlerinin geldiği haberi firavunun sarayına ulaşınca, firavunla görevlileri hoşnut oldu.
17Firavun Yusufa şöyle dedi: "Kardeşlerine de ki, 'Hayvanlarınızı yükleyip Kenan ülkesine gidin.
17Üç gün onları göz altında tuttu.
27Yusuf hatırlarını sorduktan sonra, "Bana sözünü ettiğiniz yaşlı babanız iyi mi?" dedi, "Hâlâ yaşıyor mu?"
15Bunun üzerine İsrailli görevliler firavunun yanına varıp yakındılar: "Neden kullarına böyle davranıyorsun?
36Bu arada Midyanlılar da Yusuf'u Mısır'da firavunun bir görevlisine, muhafız birliği komutanı Potifar'a sattılar.
19Efendim, biz kullarına sormuştun: 'Babanız ya da başka kardeşiniz var mı?' diye.
15Çünkü ben İbrani ülkesinden zorla kaçırıldım. Burada da zindana atılacak bir şey yapmadım."
2RAB Yusufla birlikteydi ve onu başarılı kılıyordu. Yusuf Mısırlı efendisinin evinde kalıyordu.
37Bu öneri firavunla görevlilerine iyi göründü.
38Firavun görevlilerine, "Bu adam gibi Tanrı Ruhuna sahip birini bulabilir miyiz?" diye sordu.
39Sonra Yusufa, "Madem Tanrı bütün bunları sana açıkladı, senden daha akıllısı, bilgilisi yoktur" dedi,
7Yusuf kardeşlerini görünce tanıdı. Ama onlara yabancı gibi davranarak sert konuştu: "Nereden geliyorsunuz?" "Kenan ülkesinden" diye yanıtladılar, "Yiyecek satın almaya geldik."
3Firavun Yusufun kardeşlerine, "Ne iş yapıyorsunuz?" diye sordu. "Biz kulların atalarımız gibi çobanız" diye yanıtladılar,
19Birbirlerine, "İşte düş hastası geliyor" dediler,