Yaratilis 43:20
"Aman, efendim!" dediler, "Buraya ilk kez yiyecek satın almaya gelmiştik.
"Aman, efendim!" dediler, "Buraya ilk kez yiyecek satın almaya gelmiştik.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10"Aman, efendim" diye karşılık verdiler, "Biz kulların yalnızca yiyecek satın almaya geldik.
21Konakladığımız yerde torbalarımızı açınca, bir de baktık ki, paramız eksiksiz olarak torbalarımızın ağzına konmuş. Onu size geri getirdik.
22Ayrıca yeniden yiyecek almak için yanımıza başka para da aldık. Paraları torbalarımıza kimin koyduğunu bilmiyoruz."
23Kâhya, "Merak etmeyin" dedi, "Korkmanıza gerek yok. Parayı Tanrınız, babanızın Tanrısı torbalarınıza koydurmuş. Ben paranızı aldım." Sonra Şimonu onlara getirdi.
24Kâhya onları Yusufun evine götürüp ayaklarını yıkamaları için su getirdi, eşeklerine yem verdi.
25Kardeşler öğlene, Yusufun geleceği saate kadar armağanlarını hazırladılar. Çünkü orada yemek yiyeceklerini duymuşlardı.
26Yusuf eve gelince, getirdikleri armağanları kendisine sunup önünde yere kapandılar.
17Kâhya Yusufun buyurduğu gibi onları Yusufun evine götürdü.
18Ne var ki kardeşleri Yusufun evine götürüldükleri için korktular. "İlk gelişimizde torbalarımıza konan para yüzünden götürülüyoruz galiba!" dediler, "Bize saldırıp egemen olmak, bizi köle edip eşeklerimizi almak istiyor."
19Yusufun kâhyasına yaklaşıp evin kapısında onunla konuştular:
1Kenan ülkesinde kıtlık şiddetlenmişti.
2Mısırdan getirilen buğday tükenince Yakup, oğullarına, "Yine gidin, bize biraz yiyecek alın" dedi.
3Yahuda, "Adam bizi sıkı sıkı uyardı" diye karşılık verdi, " 'Kardeşiniz sizinle birlikte gelmezse, yüzümü göremezsiniz' dedi.
4Kardeşimizi bizimle gönderirsen, gider sana yiyecek alırız.
23Sen de biz kullarına, 'Eğer küçük kardeşiniz sizinle gelmezse, yüzümü bir daha göremezsiniz' demiştin.
24"Kulun babamızın yanına döndüğümüzde, söylediklerini ona anlattık.
25Babamız, 'Yine gidin, bize biraz yiyecek alın' dedi.
26Ama biz, 'Gidemeyiz' dedik, 'Ancak küçük kardeşimiz bizimle gelirse gideriz. Küçük kardeşimiz bizimle olmazsa o adamın yüzünü göremeyiz.'
2"Mısırda buğday olduğunu duydum. Gidin, satın alın ki, yaşayalım, yoksa öleceğiz."
3Böylece Yusufun on kardeşi buğday almak için Mısıra gittiler.
7Adamlar, "Efendim, neden böyle konuşuyorsun?" dediler, "Bizden uzak olsun, biz kulların böyle şey yapmayız.
8Torbalarımızın ağzında bulduğumuz paraları Kenan ülkesinden sana geri getirdik. Nasıl efendinin evinden altın ya da gümüş çalarız?
7Şöyle yanıtladılar: "Adam, 'Babanız hâlâ yaşıyor mu? Başka kardeşiniz var mı?' diye sordu. Bizimle ve akrabalarımızla ilgili öyle sorular sordu ki, yanıt vermek zorunda kaldık. Kardeşinizi getirin diyeceğini nereden bilebilirdik?"
15Böylece kardeşler yanlarına armağanlar, iki kat para ve Benyamini alarak hemen Mısıra gidip Yusufun huzuruna çıktılar.
5Buğday satın almaya gelenler arasında İsrailin oğulları da vardı. Çünkü Kenan ülkesinde de kıtlık hüküm sürüyordu.
6Yusuf ülkenin yöneticisiydi, herkese o buğday satıyordu. Kardeşleri gelip onun önünde yere kapandılar.
7Yusuf kardeşlerini görünce tanıdı. Ama onlara yabancı gibi davranarak sert konuştu: "Nereden geliyorsunuz?" "Kenan ülkesinden" diye yanıtladılar, "Yiyecek satın almaya geldik."
18O yıl geçince, ikinci yıl yine geldiler. Yusufa, "Efendim, gerçeği senden saklayacak değiliz" dediler, "Paramız tükendi, davarlarımızı da sana verdik. Canımızdan ve toprağımızdan başka verecek bir şeyimiz kalmadı.
19Gözünün önünde ölelim mi? Toprağımız çöle mi dönsün? Canımıza ve toprağımıza karşılık bize yiyecek sat. Toprağımızla birlikte firavunun kölesi olalım. Bize tohum ver ki ölmeyelim, yaşayalım; toprak da çöle dönmesin."
1Yusuf kâhyasına, "Bu adamların torbalarına taşıyabilecekleri kadar yiyecek doldur" diye buyurdu, "Her birinin parasını torbasının ağzına koy.
2En küçüğünün torbasına benim gümüş kâsemi ve buğdayının parasını koy." Kâhya Yusufun buyruğunu yerine getirdi.
33"Ülkenin yöneticisi, 'Dürüst olduğunuzu şöyle anlayabilirim' dedi, 'Kardeşlerinizden birini yanımda bırakın, buğdayı alıp aç kalan ailelerinize götürün.
25Sonra torbalarına buğday doldurulmasını, paralarının torbalarına geri konulmasını, yol için kendilerine azık verilmesini buyurdu. Bunlar yapıldıktan sonra
14Yusuf sattığı buğdaya karşılık Mısır ve Kenandaki bütün paraları toplayıp firavunun sarayına götürdü.
15Mısır ve Kenanda para tükenince Mısırlılar Yusufa giderek, "Bize yiyecek ver" dediler, "Gözünün önünde ölelim mi? Paramız bitti."
10Çünkü gecikmeseydik, şimdiye dek iki kez gidip gelmiş olurduk."
35Torbalarını boşaltınca, hepsi para kesesini torbasında buldu. Para keselerini görünce hem kendileri hem babaları korkuya kapıldı.
18Bunun üzerine kardeşleri gidip onun önünde yere kapanarak, "Senin köleniz" dediler.
28Kardeşlerine, "Paramı geri vermişler" diye seslendi, "İşte torbamda!" Yürekleri yerinden oynadı. Titreyerek birbirlerine, "Tanrının bize bu yaptığı nedir?" dediler.
29Kenan ülkesine, babaları Yakupun yanına varınca, başlarına gelenleri ona anlattılar:
12Yanınıza iki kat para alın. Torbalarınızın ağzına konan parayı geri götürün. Belki bir yanlışlık olmuştur.
31Ona, 'Biz dürüst insanlarız' dedik, 'Casus değiliz.
4"Bu ülkeye geçici bir süre için geldik. Çünkü Kenan ülkesinde şiddetli kıtlık var. Davarlarımız için otlak bulamıyoruz. İzin ver, Goşen bölgesine yerleşelim."
32Çoban olduğunuzu, hayvancılık yaptığınızı, bu yüzden davarlarınızla sığırlarınızı ve her şeyinizi birlikte getirdiğinizi anlatayım.
21Birbirlerine, "Besbelli kardeşimize yaptığımızın cezasını çekiyoruz" dediler, "Bize yalvardığında nasıl sıkıntı çektiğini gördük, ama dinlemedik. Bu sıkıntı onun için başımıza geldi."
14Yahudayla kardeşleri Yusufun evine geldiğinde, Yusuf daha evdeydi. Önünde yere kapandılar.