Ibraniler 8:1
Söylediklerimizin özü şudur: Göklerde, Yüce Olanın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rabbin kurduğu asıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir başkâhinimiz vardır.
Söylediklerimizin özü şudur: Göklerde, Yüce Olanın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rabbin kurduğu asıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir başkâhinimiz vardır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
14Tanrı Oğlu İsa gökleri aşan büyük başkâhinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım.
15Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir.
16Onun için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım.
24Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir.
25Bu nedenle Onun aracılığıyla Tanrıya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.
26Böyle bir başkâhinimiz -kutsal, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha yücelere çıkarılmış bir başkâhinimiz- olması uygundur.
21Tanrının evinden sorumlu büyük bir kâhinimiz bulunmaktadır.
1Bunun için, göksel çağrıya ortak olan kutsal kardeşlerim, dikkatinizi açıkça benimsediğimiz inancın elçisi ve başkâhini İsaya çevirin.
20Melkisedek düzeni uyarınca sonsuza dek başkâhin olan İsa oraya uğrumuza öncü olarak girdi.
11Ama Mesih, gelecek iyi şeylerin başkâhini olarak ortaya çıktı. İnsan eliyle yapılmamış, yani bu yaratılıştan olmayan daha büyük, daha yetkin çadırdan geçti.
2Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir.
3Oğul, Tanrı yüceliğinin parıltısı, Onun varlığının öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrının sağında oturdu.
4Meleklerden ne denli üstün bir adı miras aldıysa, onlardan o denli üstün oldu.
3Her başkâhin sunular, kurbanlar sunmak için atanır. Bu nedenle bizim başkâhinimizin de sunacak bir şeyi olması gerekir.
4Eğer kendisi yeryüzünde olsaydı, kâhin olamazdı. Çünkü Kutsal Yasa uyarınca sunuları sunanlar var.
5Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar. Nitekim Musa tapınma çadırını kurmak üzereyken Tanrı tarafından şöyle uyarıldı: "Her şeyi sana dağda gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et."
6Şimdiyse, İsa daha iyi vaatler üzerine kurulmuş daha iyi bir antlaşmanın aracısı olduğu kadar, daha üstün bir göreve de sahip olmuştur.
1İnsanlar arasından seçilen her başkâhin, günahlara karşılık sunular ve kurbanlar sunmak üzere Tanrıyla ilgili konularda insanları temsil etmek için atanır.
11Her kâhin her gün ayakta durup görevini yapar ve günahları asla ortadan kaldıramayan aynı kurbanları tekrar tekrar sunar.
12Oysa Mesih günahlar için sonsuza dek geçerli tek bir kurban sunduktan sonra Tanrının sağında oturdu.
10Çünkü Tanrı tarafından Melkisedek düzeni uyarınca başkâhin atanmıştı.
28Kutsal Yasa, zayıflıkları olan insanları başkâhin atamaktadır. Ama Yasa'dan sonra gelen ant sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan Oğul'u başkâhin atamıştır.
15Melkisedek benzeri başka bir kâhin ortaya çıktığından, bu söylediğimiz artık daha da açıktır.
16O, Yasanın soyla ilgili önkoşuluna göre değil, yok edilemez bir yaşamın gücüne göre kâhin olmuştur.
17Çünkü, "Melkisedek düzeni uyarınca Sen sonsuza dek kâhinsin"
3Babasız, annesizdir; soyağacı yoktur. Ne günlerinin başlangıcı, ne yaşamının sonu vardır. Tanrının Oğlu gibi sonsuza dek kâhin kalacaktır.
24Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrının önünde görünmek üzere asıl göğe girdi.
19Çünkü Yasa hiçbir şeyi yetkinleştiremedi. Bunun yerine, aracılığıyla Tanrıya yaklaştığımız daha sağlam bir umut verildi.
20Bu da antsız olmadı. Öbürleri ant içilmeden kâhin olmuşlardı.
21Ama O kendisine, "Rab ant içti, kararından dönmez, Sen sonsuza dek kâhinsin"
22Böylece İsa daha iyi bir antlaşmanın kefili olmuştur.
5Sandığın üstünde Bağışlanma Kapağını gölgeleyen yüce Keruvlar dururdu. Ama şimdi bunların ayrıntılarına giremeyiz.
6Her şey böyle düzenlendikten sonra kâhinler her zaman çadırın ilk bölmesine girer, tapınma görevlerini yerine getirirler.
8Kutsal Ruh bununla çadırın ilk bölmesi durdukça, kutsal yere giden yolun henüz açıkça gösterilmediğini belirtiyor.
6Başka bir yerde de diyor ki, "Melkisedek düzeni uyarınca Sen sonsuza dek kâhinsin."
13Tanrı meleklerin herhangi birine, "Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek, Sağımda otur"
2Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsaya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı ve Tanrının tahtının sağında oturdu.
19Bu nedenle, ey kardeşler, İsanın kanı sayesinde perdede, yani kendi bedeninde bize açtığı yeni ve diri yoldan kutsal yere girmeye cesaretimiz vardır.
17Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrıya hizmetinde merhametli ve sadık bir başkâhin olup halkın günahlarını bağışlatabilsin.
8Ama Oğul için şöyle diyor: "Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır, Egemenliğinin asası adalet asasıdır.
11Eğer Levililerin kâhinliği aracılığıyla yetkinliğe erişilebilseydi -nitekim Kutsal Yasa bu kâhinliği öngörerek halka verildi- Harun düzenine göre değil de, Melkisedek düzenine göre başka bir kâhinin gelmesinden söz etmeye ne gerek kalırdı?
8İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır.
10Bir sunağımız var ki, tapınma çadırında hizmet edenlerin ondan yemeye hakları yoktur.
3İkinci perdenin arkasında En Kutsal Yer denen bir bölme vardı.
11Çünkü hepsi -kutsal kılan da kutsal kılınanlar da- aynı Babadandır. Bunun içindir ki, İsa onlara "kardeşlerim" demekten utanmıyor.
15Kutsal Ruh da bu konuda bize tanıklık ediyor. Önce diyor ki,
13Kendisinden böyle söz edilen kişi başka bir oymaktandır. Bu oymaktan hiç kimse sunakta hizmet etmemiştir.
1Başkâhin, "Bu iddialar doğru mu?" diye sordu.
12Tapınağımızın yeriBaşlangıçtan yüceltilmiş görkemli bir tahttır.