Yesaya 55:1
"Ey susamış olanlar, sulara gelin,Parası olmayanlar, gelin, satın alın, yiyin.Gelin, şarabı ve sütü parasız, bedelsiz alın.
"Ey susamış olanlar, sulara gelin,Parası olmayanlar, gelin, satın alın, yiyin.Gelin, şarabı ve sütü parasız, bedelsiz alın.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
2Paranızı neden ekmek olmayana,Emeğinizi doyurmayana harcıyorsunuz?Beni iyi dinleyin ki, iyi olanı yiyesiniz,Bolluğun tadını çıkarasınız!
3"Kulak verin, bana gelin.Dinleyin ki yaşayasınız.Ben de sizinle sonsuz bir antlaşma,Davuta söz verdiğim kalıcı iyilikleri içeren bir antlaşma yapayım.
17Ruh ve Gelin, "Gel!" diyorlar. İşiten, "Gel!" desin. Susayan gelsin. Dileyen, yaşam suyundan karşılıksız alsın.
6Yiyeceklerinizi, içeceklerinizi onlardan para karşılığında alacaksınız.'
3RAB diyor ki,"Karşılıksız satılmıştınız,Parasız kurtulacaksınız."
37Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: "Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin.
12Birbirlerine, "Haydi, şarap getirelim,Bol bol içki içelim!Yarın da bugün gibi geçecek,Hatta çok daha iyi olacak" diyorlar.
4Suyumuzu parayla içtik,Odunumuzu parayla almak zorunda kaldık.
11"İşte günler geliyor,Ülkeye kıtlık göndereceğim"Diyor Egemen RAB,"Ekmek ya da su kıtlığı değil,RABbin sözlerine susamışlık göndereceğim.
35İsa, "Yaşam ekmeği Benim. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz" dedi.
6Çok ektiniz ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz, içiyorsunuz ama neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz."
13İsa şöyle yanıt verdi: "Bu sudan her içen yine susayacak.
14Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak."
15Kadın, "Efendim" dedi, "Bu suyu bana ver. Böylece ne susayayım, ne de su çekmek için buraya kadar geleyim."
7Yorguna su içirmedin,Açtan ekmeği esirgedin;
1Ey sizler, Samiriye Dağındaki Başan inekleri,Yoksula baskı yapan,Mazlumu ezen,Beylerine, "Getir de içelim!" diyen hanımlar!Kulak verin şu sözlere:
25Yalınayak koşmaktan sakın,Susuzluktan boğazını koru.Ama sen, 'Boş ver!Ben başka ilahları seviyorum,Onları izleyeceğim' dedin.
26Gümüşü dilediğiniz şekilde kullanın: Sığır, davar, şarap, içki ya da canınızın istediği başka bir şey alın. Siz ve aileniz orada, Tanrınız RABbin önünde yiyecek ve sevineceksiniz.
17"Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok.Dilleri kurumuş susuzluktan.Ben RAB, onları yanıtlayacağım,Ben, İsrailin Tanrısı, onları bırakmayacağım.
6Her Şeye Egemen RAB bu dağdaBütün uluslara yağlı yemeklerinVe dinlendirilmiş seçkin şarapların sunulduğuZengin bir şölen verecek.
31Hizkiyayı dinlemeyin.' Çünkü Asur Kralı diyor ki, 'Teslim olun, bana gelin. Böylece ben gelip sizi zeytinyağı ve bal ülkesi olan kendi ülkeniz gibi bir ülkeye -tahıl ve yeni şarap, ekmek ve üzüm dolu bir ülkeye- götürene kadar herkes kendi asmasından, kendi incir ağacından yiyecek, kendi sarnıcından içecek. Yaşamı seçin, ölümü değil. RAB bizi kurtaracak diyerek sizi aldatmaya çalışan Hizkiyayı dinlemeyin.
12Siyonun yüksek tepelerine gelipSevinçle haykıracaklar.RABbin verdiği iyilikler karşısında-Tahıl, yeni şarap, zeytinyağı,Davar ve sığır yavruları karşısında-Yüzleri sevinçle parlayacak.Sulanmış bahçe gibi olacak,Bir daha solmayacaklar.
1RAB şöyle diyor:"Boşadığım annenizin boşanma belgesi nerede?Hangi alacaklıma sattım sizi?Suçlarınız yüzünden satıldınız,Anneniz isyanlarınız yüzünden dışlandı.
2Geldiğimde neden kimse yoktu,Çağırdığımda niçin yanıt veren olmadı?Sizi kurtaramayacak kadar kısa mı elim,Ya da gücüm yok mu sizi özgür kılmaya?Azarlayarak denizi kurutur,Irmakları çöle çeviririm.Su kalmayınca balıklar ölür ve kokar.
18"O gün dağlardanTatlı şarap damlayacak; Tepelerde süt,Yahuda derelerinde su akacak. RABbin Tapınağından çıkan bir pınarŞittim Vadisini sulayacak.
13Bu yüzden Egemen RAB diyor ki,"Bakın, kullarım yemek yiyecek,Ama siz aç kalacaksınız.Kullarım içecek,Ama siz susuz kalacaksınız.Kullarım sevinecek,Ama sizin yüzünüz kızaracak.
6Yoksulları gümüş,Mazlumları bir çift çarık karşılığında satın alsak.Buğday yerine süprüntüsünü satsak."
9Tahılı devşiren yiyecekVe RABbe övgüler sunacak.Üzümü toplayan,Şarabını kutsal avlularımda içecek."
16Hizkiyayı dinlemeyin.' Çünkü Asur Kralı diyor ki, 'Teslim olun, bana gelin. Böylece ben gelip sizi kendi ülkeniz gibi bir ülkeye -tahıl ve yeni şarap, ekmek ve üzüm dolu bir ülkeye- götürene kadar herkes kendi asmasından, kendi incir ağacından yiyecek, kendi sarnıcından içecek.
5Ey sarhoşlar, ayılın ve ağlayın.Ey şarap düşkünleri, tatlı şarap için ağıt yakın. Çünkü şarabınızı ağzınızdan kaptılar.
3Kurtuluş pınarlarından sevinçle su alacaksınız.
7Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi?Barınaksız yoksulları evinize alır,Çıplak gördüğünüzü giydirir,Yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz,
10Gökten inen yağmur ve kar,Toprağı sulamadan, yeri yeşertmeden,Ekinciye tohum, yiyene ekmek vermedenNasıl göğe dönmezse,
4Dinleyin bunu, ey yoksulu çiğneyenler,Ülkedeki mazlumları yok edenler!
11Öyle ki, onun avutucu memelerini emip doyasınız,Kana kana içipOnun yüce bolluğundan zevk alasınız."
19Sizin için hazırlayacağım kurbandan doyana dek yağ yiyeceksiniz, sarhoş oluncaya dek kan içeceksiniz.
17"Bu parayla hemen boğalar, koçlar, kuzular, tahıl sunuları ve dökmelik sunular satın alacak ve hepsini Tanrının Yeruşalimdeki Tapınağının sunağı üzerinde sunacaksın.
6Yiyip içerken kendiniz için yiyip içmiyor muydunuz?
13Halkım bilgisizliği yüzünden sürgün edilecek; saygın kişileri kıtlıktan ölecek, kalabalıklar susuzluktan kırılacak.
11Kadın, "Efendim" dedi, "Su çekecek bir şeyin yok, kuyu da derin, yaşam suyunu nereden bulacaksın?
1Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum,Mürümü topladım baharatımla,Gümecimi, balımı yedim,Şarabımı, sütümü içtim. Yiyin, için, ey dostlar!Mest olun aşktan, ey sevgililer!
13O gün güzel kızlar,Yiğitler susuzluktan bayılacak.
12Yok pahasına sattın halkını,Üstelik satıştan hiçbir şey kazanmadan.
22Gümüşü cüruf oldu,Şarabına su katıldı.
5İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipusa, "Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?" diye sordu.