Yuhanna 1:48
Natanel, "Beni nereden tanıyorsun?" diye sordu. İsa, "Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm" yanıtını verdi.
Natanel, "Beni nereden tanıyorsun?" diye sordu. İsa, "Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm" yanıtını verdi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
49Natanel, "Rabbî, sen Tanrının Oğlusun, sen İsrailin Kralısın!" dedi.
50İsa ona dedi ki, "Seni incir ağacının altında gördüğümü söylediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin."
51Sonra da, "Size doğrusunu söyleyeyim, göğün açıldığını, Tanrı meleklerinin İnsanoğlu üzerinde yükselip indiklerini göreceksiniz" dedi.
42Andreas kardeşini İsaya götürdü. İsa ona baktı, "Sen Yuhannanın oğlu Simunsun. Kefas diye çağrılacaksın" dedi. Kefas, kaya anlamına gelir.
43Ertesi gün İsa, Celileye gitmeye karar verdi. Filipusu bulup ona, "Ardımdan gel" dedi.
44Filipus da Andreas ile Petrusun kenti olan Beytsaydadandı.
45Filipus, Nataneli bularak ona, "Musanın Kutsal Yasada hakkında yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsayı bulduk" dedi.
46Natanel Filipusa, "Nasıradan iyi bir şey çıkabilir mi?" diye sordu. Filipus, "Gel de gör" dedi.
47İsa, Natanelin kendisine doğru geldiğini görünce onun için, "İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!" dedi.
13Uzakta, yapraklanmış bir incir ağacı görünce belki incir bulurum diye yaklaştı. Ağacın yanına vardığında yapraktan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi.
14İsa ağaca, "Artık sonsuza dek senden kimse meyve yiyemesin!" dedi. Öğrencileri de bunu duydular.
9Nikodim İsaya, "Bunlar nasıl olabilir?" diye sordu.
10İsa ona şöyle yanıt verdi: "Sen İsrailin öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?
11Sana doğrusunu söyleyeyim, biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz. Sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.
19Yol kenarında gördüğü bir incir ağacına yaklaştı. Ağaçta yapraktan başka bir şey bulamayınca ağaca, "Artık sonsuza dek sende meyve yetişmesin!" dedi. İncir ağacı o anda kurudu.
20Öğrenciler bunu görünce şaşkına döndüler. "İncir ağacı birdenbire nasıl kurudu?" diye sordular.
30Filipus koşup arabanın yanına geldi ve hadımın Peygamber Yeşayayı okumakta olduğunu işitti. "Acaba okuduklarını anlıyor musun?" diye sordu.
31Hadım, "Biri bana yol göstermedikçe nasıl anlayabilirim ki?" diyerek Filipusun arabaya binip yanına oturmasını rica etti.
39İsa, "Gelin, görün" dedi. Gidip Onun nerede oturduğunu gördüler ve o gün Onunla kaldılar. Saat dört sularıydı.
29İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: "İncir ağacına ya da herhangi bir ağaca bakın.
30Bunların yapraklandığını gördüğünüz zaman yaz mevsiminin yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız.
9İsa, "Filipus" dedi, "Bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Babayı görmüştür. Sen nasıl, 'Bize Babayı göster' diyorsun?
37İsa, "Onu gördün. Şimdi seninle konuşan Odur" dedi.
20Sabah erkenden incir ağacının yanından geçerlerken, ağacın kökten kurumuş olduğunu gördüler.
21Olayı hatırlayan Petrus, "Rabbî, bak! Lanetlediğin incir ağacı kurumuş!" dedi.
50İçlerinden biri, daha önce İsaya gelen Nikodim, onlara şöyle dedi: "Yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?"
4İsayı görebilmek için önden koşup bir yabanıl incir ağacına tırmandı. Çünkü İsa oradan geçecekti.
56Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi."
57Yahudiler, "Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahimi de mi gördün?" dediler.
58İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi.
32"İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.
28"İncir ağacından ders alın. Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.
21Bunlar, Celilenin Beytsayda Kentinden olan Filipusa gelerek, "Efendimiz, İsayı görmek istiyoruz" diye rica ettiler.
22Filipus gitti, bunu Andreasa bildirdi. Andreas ve Filipus da gidip İsaya haber verdiler.
1Yahudilerin Nikodim adlı bir önderi vardı. Ferisilerden olan bu adam bir gece İsaya gelerek, "Rabbî, senin Tanrıdan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz" dedi.
6İsa şu benzetmeyi anlattı: "Adamın birinin bağında dikili bir incir ağacı vardı. Adam gelip ağaçta meyve aradı, ama bulamadı.
34İsa şöyle karşılık verdi: "Bunu kendiliğinden mi söylüyorsun, yoksa başkaları mı sana söyledi?"
10O gün her biriniz komşusunu asmasının, incir ağacının altında oturmaya çağıracak.' Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB."
37Onun söylediklerini duyan iki öğrenci İsanın ardından gitti.
4İsa, başına geleceklerin hepsini biliyordu. Öne çıkıp onlara, "Kimi arıyorsunuz?" diye sordu.
5İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipusa, "Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?" diye sordu.
10"Bunun üzerine ağaçlar incir ağacına, 'Gel sen kralımız ol' dediler.
7Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız. Artık Onu tanıyorsunuz, Onu gördünüz."
45"Beni gören beni göndereni de görür.
31Ben Onu tanımıyordum, ama İsrailin Onu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim."
24Adam başını kaldırıp, "İnsanlar görüyorum" dedi, "Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar."
35Bunun üzerine Filipus anlatmaya koyuldu. Kutsal Yazıların bu bölümünden başlayarak ona İsayla ilgili Müjdeyi bildirdi.
30"Şimdi senin her şeyi bildiğini anlıyoruz. Kimsenin sana soru sormasına gerek yok. Tanrıdan geldiğine bunun için iman ediyoruz."