Yuhanna 11:9
İsa şu karşılığı verdi: "Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür.
İsa şu karşılığı verdi: "Günün on iki saati yok mu? Gündüz yürüyen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10Oysa gece yürüyen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur."
11Bu sözleri söyledikten sonra, "Dostumuz Lazar uyudu" diye ekledi, "Onu uyandırmaya gidiyorum."
35İsa, "Işık kısa bir süre daha aranızdadır" dedi. "Karanlıkta kalmamak için ışığınız varken yürüyün. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez.
36Sizde ışık varken ışığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız." İsa bu sözleri söyledikten sonra uzaklaşıp onlardan gizlendi.
12İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur."
8Öğrenciler, "Rabbî" dediler, "Yahudi yetkililer demin seni taşlamaya kalkıştılar. Yine oraya mı gidiyorsun?"
1İsa yolda giderken doğuştan kör bir adam gördü.
2Öğrencileri İsaya, "Rabbî, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?" diye sordular.
3İsa şu yanıtı verdi: "Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrının işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu.
4Beni gönderenin işlerini vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece geliyor, o zaman kimse çalışamaz.
5Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Benim."
46Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.
35Öyleyse dikkat et, sendeki 'ışık' karanlık olmasın.
36Eğer bütün bedenin aydınlık olur ve hiçbir yanı karanlık kalmazsa, kandilin seni ışınlarıyla aydınlattığı zamanki gibi, bedenin tümden aydınlık olur."
8Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi.
9Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı.
39İsa, "Gelin, görün" dedi. Gidip Onun nerede oturduğunu gördüler ve o gün Onunla kaldılar. Saat dört sularıydı.
30Adam onlara şu karşılığı verdi: "Şaşılacak şey! Onun nereden geldiğini bilmiyorsunuz, ama gözlerimi O açtı.
5Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.
39İsa, "Görmeyenler görsün, görenler kör olsun diye yargıçlık etmek üzere bu dünyaya geldim" dedi.
40Onun yanında bulunan bazı Ferisiler bu sözleri işitince, "Yoksa biz de mi körüz?" diye sordular.
41İsa, "Kör olsaydınız günahınız olmazdı" dedi, "Ama şimdi, 'Görüyoruz' dediğiniz için günahınız duruyor."
33"Hiç kimse kandil yakıp onu gizli yere ya da tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, içeri girenler ışığı görsünler diye onu kandilliğe koyar.
10İsa ona şöyle yanıt verdi: "Sen İsrailin öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?
11Sana doğrusunu söyleyeyim, biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz. Sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.
12"Sana, 'Şilteni topla ve yürü' diyen adam kim?" diye sordular.
6Onunla paydaşlığımız var deyip de karanlıkta yürürsek, yalan söylemiş, gerçeğe uymamış oluruz.
21Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrıya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir."
35Yahya, yanan ve ışık saçan bir çıraydı. Sizler onun ışığında bir süre için coşmak istediniz.
19Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.
10Kardeşini seven ışıkta yaşar ve başkasının tökezlemesine neden olmaz.
14İsanın çamur yapıp adamın gözlerini açtığı gün Şabat Günüydü.
15Bu nedenle Ferisiler de adama gözlerinin nasıl açıldığını sordular. O da, "İsa gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve şimdi görüyorum" dedi.
12Ona, "Nerede O?" diye sordular. "Bilmiyorum" dedi.
25O da şöyle yanıt verdi: "Onun günahkâr olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğim bir şey var, kördüm, şimdi görüyorum."
26O zaman ona, "Sana ne yaptı? Gözlerini nasıl açtı?" dediler.
21Ama şimdi nasıl gördüğünü, gözlerini kimin açtığını bilmiyoruz, ona sorun. Ergin yaştadır, kendisi için kendisi konuşsun."
23İsa, "İnsanoğlunun yüceltileceği saat geldi" diye karşılık verdi.
12Gece ilerledi, gündüz yaklaştı. Bunun için karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanalım.
50İçlerinden biri, daha önce İsaya gelen Nikodim, onlara şöyle dedi: "Yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?"
16"Hiç kimse kandil yakıp bunu bir kapla örtmez, ya da yatağın altına koymaz. Tersine, içeri girenler ışığı görsünler diye onu kandilliğe koyar.
20İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse Onu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.
10"Öyleyse, gözlerin nasıl açıldı?" diye sordular.
12Bu insanlar geceyi gündüze çeviriyorlar,Karanlığa 'Işık yakındır' diyorlar.
14Gündüz karanlığa toslar,Öğlen, geceymiş gibi el yordamıyla ararlar.
25Karanlıkta el yordamıyla yürür, ışık yüzü görmezler;Sarhoş gibi dolaştırır onları.
21Onlara, "Kandili, tahıl ölçeğinin ya da yatağın altına koymak için mi getirirler?" dedi. "Kandilliğe koymak için değil mi?
18Onun için, "Bu 'kısa süre' dediği nedir? Söylediklerini anlamıyoruz" deyip durdular.
19İsa kendisine soru sormak istediklerini anladı. Onlara dedi ki, " 'Kısa süre sonra beni görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz' dememi mi tartışıyorsunuz?
23Bundan dolayı adamın annesiyle babası, "Ergin yaştadır, ona sorun" dediler.