Nehemya 5:3
Bazıları da, "Kıtlıkta buğday almak için tarlalarımızı, bağlarımızı, evlerimizi ipotek ediyoruz" diyordu.
Bazıları da, "Kıtlıkta buğday almak için tarlalarımızı, bağlarımızı, evlerimizi ipotek ediyoruz" diyordu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Bazıları ise, "Krala vergi ödemek için tarlalarımızı, bağlarımızı karşılık gösterip borç para aldık" diyordu,
5"Yahudi kardeşlerimizle aynı kanı taşımıyor muyuz? Bizim çocuklarımızın onlarınkinden ne farkı var? Oğullarımızı kızlarımızı köle olarak satmak zorunda kaldık. Kızlarımızdan bazıları cariye olarak satıldı bile. Çaresiz kaldık. Çünkü tarlalarımız, bağlarımız başkalarının elinde."
6Onların bu dertlerini, yakınmalarını duyunca çok öfkelendim.
7Düşününce soylularla yetkilileri suçlu buldum. Onlara, "Kardeşlerinizden faiz alıyorsunuz!" dedim. Onlara karşı herkesi bir araya topladım. Sonra şöyle dedim:
8"Biz yabancılara satılan Yahudi kardeşlerimizi elimizden geldiğince geri almaya çalışırken siz kardeşlerinizi satıyorsunuz. Yine bize satılsınlar diye mi?" Sustular, söyleyecek söz bulamadılar.
9Sonra, "Yaptığınız doğru değil" dedim, "Düşmanlarımız olan öteki ulusların aşağılamalarından kaçınmak için Tanrı korkusuyla yaşamanız gerekmez mi?
10Kardeşlerim, adamlarım ve ben ödünç olarak halka para ve buğday veriyoruz. Lütfen faiz almaktan vazgeçelim!
11Tarlalarını, bağlarını, zeytinliklerini, evlerini onlara hemen geri verin. Bir de faiz olarak aldığınız gümüşün, buğdayın, yeni şarabın, zeytinyağının yüzde birini verin."
12"Veririz" dediler, "Artık onlardan hiçbir şey istemeyeceğiz. Ne diyorsan öyle yapacağız." Kâhinleri çağırdım ve yetkililere kâhinlerin önünde verdikleri sözü tutacaklarına ilişkin ant içirdim.
1Bir süre sonra kadınlı erkekli halk Yahudi kardeşlerinden şiddetle yakınmaya başladı.
2Bazıları, "Biz kalabalığız" diyordu, "Oğullarımız, kızlarımız çok. Yaşamak için buğdaya ihtiyacımız var."
2Mülkümüz yabancılara geçti,Evlerimiz ellere.
3Öksüz kaldık, babasız,Annelerimiz dul kadınlara döndü.
4Suyumuzu parayla içtik,Odunumuzu parayla almak zorunda kaldık.
5Bizi kovalayanlar ensemizde,Yorgun düştük, rahatımız yok.
6Ekmek içinMısıra, Asura el açtık.
18O yıl geçince, ikinci yıl yine geldiler. Yusufa, "Efendim, gerçeği senden saklayacak değiliz" dediler, "Paramız tükendi, davarlarımızı da sana verdik. Canımızdan ve toprağımızdan başka verecek bir şeyimiz kalmadı.
19Gözünün önünde ölelim mi? Toprağımız çöle mi dönsün? Canımıza ve toprağımıza karşılık bize yiyecek sat. Toprağımızla birlikte firavunun kölesi olalım. Bize tohum ver ki ölmeyelim, yaşayalım; toprak da çöle dönmesin."
20Böylece Yusuf Mısırdaki bütün toprakları firavun için satın aldı. Mısırlıların hepsi tarlalarını sattılar, çünkü kıtlık onları buna zorluyordu. Toprakların tümü firavunun oldu.
8Köleler üstümüzde saltanat sürüyor,Bizi ellerinden kurtaracak kimse yok.
9Çöldeki kılıçlı haydutlar yüzündenEkmeğimizi canımız pahasına kazanıyoruz.
6Yoksulları gümüş,Mazlumları bir çift çarık karşılığında satın alsak.Buğday yerine süprüntüsünü satsak."
9İçinde oturmak için evler yapmadık, bağlar, tarlalar, ekinler edinmedik.
36"Bak, bugün köleyiz. Meyvelerini, iyi ürünlerini yesinler diye atalarımıza verdiğin ülkede köle olduk.
37Günahlarımız yüzünden ürünlerimizin çoğunu başımıza getirdiğin krallara veriyoruz. Bizi de, hayvanlarımızı da istedikleri gibi kullanıyorlar. Büyük sıkıntı içindeyiz."
31"Çevre halklardan Şabat Günü ya da kutsal bir gün eşya veya tahıl satmak isteyen olursa almayacağız. Yedi yılda bir toprağı sürmeyeceğiz ve bütün alacaklarımızı sileceğiz.
32"Tanrımızın Tapınağının giderlerini karşılamak üzere hepimiz sorumluluk alıyoruz. Her yıl şekelin üçte birini vereceğiz. Bu para adak ekmekleri, günlük tahıl sunusu ve yakmalık sunular, Şabat günleri, Yeni Aylar ve öbür bayramlarda sunulan kurbanlar, kutsal sunular, İsrailin günahlarını bağışlatacak sunular ve Tanrımızın Tapınağının öteki işleri için harcanacak.
15Mısır ve Kenanda para tükenince Mısırlılar Yusufa giderek, "Bize yiyecek ver" dediler, "Gözünün önünde ölelim mi? Paramız bitti."
8Evlerine ev, tarlalarına tarla katanların vay haline!Oturacak yer kalmadı,Ülkede bir tek siz oturuyorsunuz.
9Her Şeye Egemen RABbin şöyle ant içtiğini duydum:"Büyük ve gösterişli çok sayıda ev ıssız kalacak,İçinde oturan olmayacak.
43Sizlerin, 'Viran olmuş, insansız, hayvansız, Kildanilerin eline verilmiş' dediğiniz bu ülkede yine tarlalar satın alınacak.
1Kenan ülkesinde kıtlık şiddetlenmişti.
11Yoksulu ezdiğiniz,Ondan zorla buğday kopardığınız içinYaptığınız yontma taş evlerde oturmayacak,Diktiğiniz güzel bağların şarabını içmeyeceksiniz.
16Surların onarımını sürdürdüm. Adamlarımın hepsi işin başında durdu. Bir tarla bile satın almadık.
11"Sonra bütün Mısır ve Kenan ülkesini kıtlık vurdu, büyük sıkıntılar başladı. Atalarımız yiyecek bulamadılar.
12Size gelmek için yola çıktığımız gün azık olarak evden aldığımız şu ekmekler sıcacıktı. Bakın şimdi, kurumuş, küflenmişler.
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
37"Hamurlu yiyeceklerimizin, kaldırdığımız ürünlerin, bütün ağaçlarımızın meyvelerinin, yeni şarabımızın, zeytinyağımızın ilkini Tanrımızın Tapınağının depolarına getirip kâhinlere vereceğiz. Toprağımızın ondalığını Levililere vereceğiz, çünkü çalıştığımız bütün kentlerde ondalıkları onlar topluyor.
15"Onun gözünde artık yabancı değil miyiz? Çünkü bizi sattı. Bizim için ödenen bedelin hepsini yedi.
57Bütün ülkelerden insanlar da buğday satın almak için Mısır'a, Yusuf'a geliyordu. Çünkü kıtlık bütün dünyayı sarmıştı ve şiddetliydi.
5Buğday satın almaya gelenler arasında İsrailin oğulları da vardı. Çünkü Kenan ülkesinde de kıtlık hüküm sürüyordu.
5Ürününü açlar yer,Dikenler arasındakini bile toplarlar;Mallarını susamışlar yutmak ister. "Tuzak".
13Kıtlık öyle şiddetlendi ki, hiçbir ülkede yiyecek bulunmaz oldu. Mısır ve Kenan ülkeleri kıtlıktan kırılıyordu.
15Çünkü İsrailin Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB söz veriyor, bu ülkede yine evler, tarlalar, bağlar satın alınacak' diyor.
20Toprağımızı ekmez, ürünümüzü toplamazsak, yedinci yıl ne yiyeceğiz? diye sorarsanız,
5Toklar yiyecek uğruna gündelikçi olur,Açlar doyurulur.Kısır kadın yedi çocuk doğururken,Çok çocuklu kadın kimsesiz kalır.
10Tarlalar harap oldu, toprak acılı.Çünkü tahıl mahvoldu, Yeni şarap tükendi, zeytinyağı kesildi.
9"Halkın ileri gelenlerine, 'Bu tapınağı yeniden kurmak ve yapımını tamamlamak için size kim yetki verdi?' diye sorduk.
9İşte bu yüzden, babalarımız kılıçtan geçirildi; oğullarımız, kızlarımız, karılarımız tutsak alındı.