Özdeyisler 25:26
Kötünün önünde pes eden doğru kişi,Suyu bulanmış pınar, kirlenmiş kuyu gibidir.
Kötünün önünde pes eden doğru kişi,Suyu bulanmış pınar, kirlenmiş kuyu gibidir.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
15Ey kötü adam, doğru kişinin evine karşı pusuya yatma,Konutunu yıkmaya kalkma.
16Çünkü doğru kişi yedi kez düşse yine kalkar,Ama kötüler felakette yıkılır.
4Bilge kişinin ağzından çıkan sözler derin sular gibidir,Bilgelik pınarı da coşkun bir akarsu.
5Kötüyü kayırmak da,Suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir.
25Susamış kişi için soğuk su neyse,Uzak ülkeden gelen iyi haber de öyledir.
11Doğru kişinin ağzı yaşam pınarıdır,Kötülerse zorbalıklarını sözle gizlerler.
5Dürüst insanın doğruluğu onun yolunu düzler,Kötü kişiyse kötülüğü yüzünden yıkılıp düşer.
6Erdemlinin doğruluğu onu kurtarır,Ama haini kendi hırsı ele verir.
26Doğru kişi arkadaşına da yol gösterir,Kötünün tuttuğu yolsa kendini saptırır.
27Doğrular haksızlardan iğrenir,Kötüler de dürüst yaşayanlardan.
10Dürüst kişileri kötü yola saptıranKendi kazdığı çukura düşer.İyiliği, özü sözü bir olanlar miras alacak.
28Zenginliğine güvenen tepetaklak gidecek,Oysa doğrular dalındaki yaprak gibi gelişecek.
16Kötüler çoğalınca başkaldırı da çoğalır,Ama doğrular onların düşüşünü görecektir.
11Bir pınar aynı gözden tatlı ve acı su akıtır mı?
20Ama kötüler çalkalanan deniz gibidir,O deniz ki, rahat duramaz, suları çamur ve pislik savurur.
5Doğru kişi yalandan nefret eder,Kötünün sözleriyse iğrençtir, yüzkarasıdır.
6Doğruluk dürüst yaşayanı korur,Kötülük günahkârı yıkar.
7Kuyu suyunu nasıl taze tutuyorsa,Yeruşalim de kötülüğünü öyle taze tutuyor.Şiddet ve yıkım yankılanıyor orada,Karşımda hep hastalık ve yaralar var.
16Doğrunun azıcık varlığı,Pek çok kötünün servetinden iyidir.
16Haksızlığı su gibi içenİğrenç, bozuk insana mı güvenecek?
8Doğru kişi sıkıntıdan kurtulur,Onun yerine sıkıntıyı kötü kişi çeker.
7Kötüler yıkılıp yok olur,Doğru kişinin evi ayakta kalır.
19Alçaklar iyilerin önünde,Kötüler doğruların kapısında eğilirler.
12Adil Olan, kötünün evini dikkatle gözlerVe kötüleri yıkıma uğratır.
3Kötülük kişiyi güvenliğe kavuşturmaz,Ama doğruların kökü kazılamaz.
28Kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar,Ama kötüler yok olunca doğrular çoğalır.
29Kötü kişi kendine güçlü bir görünüm verir,Erdemli insansa tuttuğu yoldan emindir.
32Kötü kişi uğradığı felaketle yıkılır,Doğru insanın ölümde bile sığınacak yeri var.
28Doğru kişinin aklı yanıtını iyi tartar,Kötünün ağzı kötülük saçar.
3Yoksulu ezen yoksul,Ürünü harap eden sağanak yağmur gibidir.
15Suyu kendi sarnıcından,Kendi kuyunun kaynağından iç.
16Pınarların sokakları,Akarsuların meydanları mı sulamalı?
6Bereket doğru kişinin başına yağar,Kötülerse zorbalıklarını sözle gizler.
26Doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, bu yüzden ölecek. Evet, işlediği günah yüzünden ölecektir.
6Kötünün başkaldırısı kendine tuzak olur,Doğru kişiyse ezgi söyler ve sevinir.
11Dürüstlerin kutsamasıyla kent gelişir,Ama kötülerin ağzı kenti yerle bir eder.
25Kasırga gelince kötü kişiyi silip götürür;Ama doğru kişi sonsuza dek ayakta kalır.
6Doğru kişinin evi büyük hazine gibidir,Kötünün geliriyse sıkıntı kaynağıdır.
26Ne suçsuza ceza kesmek iyidir,Ne de görevliyi dürüst davrandığı için dövmek...
23Doğruların isteği hep iyilikle sonuçlanır,Kötülerin umutlarıysa gazapla.
23Kötü kişi adaleti saptırmak içinGizlice rüşvet alır.
19Sıkıntılı günde haine güvenmek,Çürük dişe ya da sakat ayağa güvenmek gibidir.
15Yoksul halkı yöneten kötü kişiKükreyen aslan, saldırgan ayı gibidir.
33Irmakları çöle çevirir,Pınarları kurak toprağa,
34Verimli toprağı çorak alana,Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden.
8Suçlunun yolu dolambaçlı,Pak kişinin yaptıklarıysa dosdoğrudur.
12Kötü kişi kötülerin ganimetini ister,Ama doğru kişilerin kökü ürün verir.
12Doğruların zaferi coşkuyla kutlanır,Ama kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar.
18Kötü kişi doğru kişinin fidyesidir,Hain de dürüstün.
18Alnı ak yaşayan kurtulur,Yolsuzluk yapan ansızın yıkıma uğrar.